Bakan Asil’dan dikkat çeken açıklamalar: Ukrayna’dan daha zor bir durumda kalırdık

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan himayelerinde Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun ev sahipliğinde Belek Gezim Merkezi’ndeki NEST Kurultay Merkezi’nde bu yıl ikincisi düzenlenen Antalya Dış ilişkiler Forumu (ADF) devam ediyor. “Diplomasiyi Tekrardan Kurgulamak” başlığı altında düzenlenen forum çerçevesinde “Terörizmle savaşım: Noksan olan nedir?” paneli düzenlendi.

“13 MİLYON İNSAN YERİNDEN EDİLDİ”

Panelde konuşan İçişleri Bakanı Süleyman Asil, organizasyonun ciddi şekilde bir etki bıraktığını ve tesir ortaya koyduğunu belirtti. Panelde tehlikeli sonuç bir başlığın seçildiğini dile getiren Bakan Asil, “Ya terörle ne noksan. Şunu söylemek gerekir. 2022’nin küresel terörizm endeksi raporuna gore; son 14 yılda Şimal ABD’da ortalama 153, Avrupa’da 2 bin 779, Sahraaltı Afrika’da 973, Mena bölgesinde 21 bin 926 terörist hücum olmuş. Yukarıdan aşağıya bakmış olduğunuzda 40 bin dolar, 30 bin dolar, 500 dolar, 100 dolar seviyesine kadar şahıs başına gelir seviyesi ortaya çıkıyor. Bu fotoğrafı bir yanda tutalım. Bir yanda da şunu tutalım. ABD 2002 senesinde Afganistan’ı işgal ettiğinde, oradaki toplam afyon üretim miktarı 17 bin hektar 2018 senesinde Afganistan’daki toplam afyon üretim miktarı 360 bin hektar. 2021 senesinde ise 280 bin hektara kadar düştü. Bu fotoğrafı da bir yanda tutalım. 2011 senesinde Suriye iç savaşından itibaren kısaca Suriye’deki gelişmelerden sonrasında toplam 13 milyon insan yerinden edildi. Bu fotoğrafı da bir yanda tutalım” diye konuştu.

“DÜNYA BAŞKA BİR NOKTAYA GELİYOR”

“Şu suali kendimize tüm dünyaya soralım” diyen Asil, “Rakka DEAŞ’ın elindeyken, PYD’nin, PKK’nın eline bir tek kurşun atılmadan iyi mi geçti. Kısaca Rakka’daki DEAŞ’lılar ne oldu. Bunlar bir terör örgütüydü. Nereye gittiler, bunlar. Gittikleri yeri söyleyeyim. Afganistan, Doğu Türkistan, Çin arasındaki bir bölgeye yeni bir istikrarsızlığı ortaya çıkartmak için sevk edildiler. Kısaca yeni bir oyun kurgulamak yeni bir süreç yönetmek için. DEAŞ nereden çıktı? Bir terör örgütü. El Kural’yi kim üretmişti. El Kural’yi kim niçin üretmişti. Kim niye kaldırdı sonrasında. DEAŞ, El Kural’nin bir türevidir. Fikir olarak da felsefi olarak da dizgesel olarak da onun bir türevidir. Tüm bu soruları sormamın bir tek sebebi var. Biz 20. asrın sonuna doğru giderken, Avrupa’nın içinde yepyeni bir süreç başladı. Tamamımız dedik ki sınırlar açılıyor, dünya başka bir noktaya geliyor ve artık işte uygarlık insani değerler, özgürlükler, hakkaniyet, hukukun üstünlüğü bunların her biri dünya için en kıymetli değerler olacak. 21. asrın ilk 10 senesinde ve 15. senesinde çoğumuz şunu gördük. Londra’nın merkezinde ağır silahlı polisler, Berlin’de bir internasyonal toplantı yapılırken kıyamet yarısı bir şey kopuyor. Hepimiz birbirine giriyor, Londra’da insanoğlu metro ile gezi etmekten korkuyorlar. Avrupa’nın bir fazlaca yerinde bu şekilde. Sorun neydi ne oldu” dedi.

Dünyada fazlaca rahat bir şey bulunduğunun altını çizen Asil, “Vekalet savaşları diyoruz. Fakat benim kanaatim şu. Dünya var olduğu günden bugüne dek doğu ve batı arasındaki bu mücadelede acımasız bir halde sürüyor. Gene kanaatim şu; Batı tüm sorunlarını doğuya yıkmak istiyor. 30 bin, 40 bin, 50 bin dolarlık şahıs başına gelir seviyesinin üstünde olan ülkeler insanlarına sorun hissettirmek istemiyor. Doğunun altı varlıklı, batının üstü varlıklı. Batının altı fukara, doğunun üstü fukara. Bunu iyi mi sağlayacak batı, iyi mi ortaya koyacak, iyi mi genişleyecek. Dünyada beni bağışlayın terör mevzusunda bilimsel nitelikli emekler icra eden var, 20. yüzyılın sonunda dünyaya biçilen soğuk cenk süreci sonrası dünyaya biçilen küreselleşmenin bir yalan olduğu ve esas itibarıyla küreselleşme üstünden vekalet savaşların iç savaşların, göçlerin uyuşturucunun ve hatta 21. yüzyılın yeni problemi olan siber savaşlar, siber suçların ve siber gelirlerin gayri meşru gelirlerin etken olduğu bir süreç içerisindeyiz” ifadelerine yer verdi.

“PKK, DÜNYADAKİ EN YAKICI TERÖR ÖRGÜTLERİNDEN BİRİSİDİR”

“DEAŞ petrolü bir noktaya kadar getiriyor, PKK ve PYD petrolü bir noktadan alıp başkalarına satıyor” diyen Asil, “İki kabahat örgütü, iki terör örgütü birbiriyle çatışıyorlarmış benzer biçimde görünüyor fakat ikisinin de patronu aynı fakat gelirler mevzusunda herhangi bir problemleri söz mevzusu değil. Afganistan’dan 3 bin dolara 4 bin dolara, 3 bin 500 dolara bir kişiyi Avrupa’ya teslim etmek suretiyle göç kaçakçıları alıyorlar. DEAŞ, PKK, PYD bölgesinden geçiyorlar. Peki bu tarz şeyleri koordine eden anlayış kim. Dünyada ABD, Avrupa bu kadar gelişmiş haber alma, uydu ağları gelişmiş, teknolojileri gelişmiş, tabanca ağları gelişmiş , her şeyleri gelişmiş peki terör örgütleri iyi mi bu şekilde hareket etme kabiliyetine haiz” dedi. Asil, dünyadaki en yakıcı terör örgütlerinden birisinin PKK bulunduğunu vurgulayarak, Türkiye’nin 40 senedir bununla uğraştığına dikkat çekti.

“DÜNYADAKİ TERÖRİZMİN KAYNAĞI DEVLETLERDİR”

PKK’yı temsil eden birisinin geçen yıl haziran ayında BM’de oradaki yetkilerle masada oturduğunu hatırlatan Bakan Asil, “Masanın bir tarafında bir terörist öteki tarafında bir BM yöneticisi oturuyorlar ve bundan sonrasında çocuk savaşçı kullanmayacağız diye antak kalma imzalıyorlar. Peki 12 yaşındaki, 13 yaşındaki, 14 yaşındaki evlatları kullanmayacağız diye antak kalma imzalıyorlar. Beni bağışlayın. Dünyadaki terörizmin deposu devletlerdir. Devletsiz bir terörizm olması mümkün değildir” diye konuştu.

“Terörist örgütler insan kaynağını nereden buluyor?” diye soran Asil, “Terör örgütleri mali deposu nereden buluyor. Bu mali deposu kim veriyor. Terör örgütleri lojistik deposu nereden buluyorlar, terör örgütleri moral kaynağını nereden buluyorlar, en önemlisi ideolojik ve siyasal pozisyonlarından kimden destek alıyorlar. Nereden sağlıyorlar, iyi mi gerçekleştiriyorlar. Tüm bunlarla ilgili değerlendirmeyi ‘mış’ benzer biçimde yaparsak bugünkü duruma geliriz. Eğer bunlarla ilgili değerlendirmeyi hepimiz üstüne sorumluluğu alarak, samimiyetle meydana getirirse dünyada terörle savaşım etmek fazlaca kolay bir iş. Paranın nereden nereye aktarma edildiğini, insanoğlunun iyi mi aktarma edildiğini, denetim edebilmek devletler arası ilişkilerin en temel en kolay işlerinden bir tanesidir” ifadelerine yer verdi.

“SANAL KUMARIN DÜNYADAKİ PATRONU İNGİLTERE”

5 senedir İçişleri Bakanlığı görevini yürüttüğünü kaydeden Süleyman Asil, “Etrafımızdaki ülkelerle kurduğumuz diyaloglarla bunu rahat bir halde sağlayabilme kabiliyetine sahibiz. Eğer isterlerse. Organize kabahat örgütlerinden, mafya örgütlerinden, mali kabahat örgütlerine kadar yabancı terörist savaşçılara kadar bunu sağlayabiliyoruz. İsterlerse onlarda gerçekleştirir.
İnterpol diye bir yapılanmanın Türkiye içinde 15 Temmuz’da darbe icra eden bir terör örgütünün mensuplarını Türkiye’ye vermediğini ABD, Hollanda, Avusturya ve İngiltere’de sakladığını dile getiren Asil, “Elbet ki terör örgütleri moral bulurlar. Bunu sağlamaya devam ederler. Burada bilhassa yapılması ihtiyaç duyulan en mühim meselelerden bir tanesi siyasal retorik değildir. Bu anlayışla bakılırsa terör meselesine, uyuşturucudan da göçmen kaçakçılığından da sanal bahis ve sanal kumardan da. Sanal kumarın dünyadaki patronu kimdir. Biliyor musunuz, kimdi, İngiltere. İngiltere kendi yönlendirdiği, kendi ülkesinden yönlendirilen bu meseleyi durdurabilme kabiliyetine haiz değil midir kısaca, durduramaz mı? Bu neye benziyor. ABD binlerce tır silahı PYD terör örgütüne gönderirse eğer Almanya ve ABD FETÖ terör örgütlerinin mensuplarını kendi vatanlarında barındırır ve bir ülkenin rejimini ve sistemini ortadan kaldırmaya çalışırsa hepimiz suçlularla ittifak etmeye adım atar. Bugün dünyanın temel problemi budur” açıklamasını yapmış oldu.

yüzyılın sonundan itibaren dünyanın çeşitli modeller ortaya koyduğunu dile getiren Asil, “Ikimiz de terörle karşı karşıyaydık. Sınırın ötesinde içinde PKK terör örgütüyle karşı karşıyaydık. Ondan sonra DEAŞ’la tanıştık. Bunlar bizim istikrarımızı büyümemizi, zenginleşmemizi, Türkiye’nin geleceğine umutla bakmasını ve bölgenin büyümesini etkileyen unsurlardır. Bundan 1,5 ay ilkin Romanya’nın İçişleri Bakanı ile görüştüğümde, bizlere işimizin sor bulunduğunu söylemiş oldu. Şimdi de onlar fazlaca büyük bir göç dalgasıyla karşı karşıyalar. Ve ne yapacaklarını bilmiyorlar. Bu dengesizliğin istikrarsızlığın bu savrulmayı dünyada bitirebilecek miyiz? Bu mantıkla gidilirse bu anlayışla gidilirse bunun bitirilmesi mümkün değildir. Türkiye terörle iyi mi savaşım etti. Bir askeri güçle yada bir güvenlik gücüyle terör bir halde bitmez. FETÖ; DEAŞ ve PKK’da o şekilde. FETÖ’nün dış uzantılarıyla savaşım etmezsek FETÖ’yü etkisiz hale getirme anlayışına haiz değiliz. ABD, Almanya bir taraftan besliyor ve koordine etmeye çalışıyor. İngiltere sesini çıkartmıyor, bunlarla savaşım etmez bunların tüm uzantılarını bir yerde etkisiz hale getirmeye çalışmazsanız sizin vücudununuz sıkıntıya düşmüş olduğu anda gene neşet ederler, ülkenizi ele geçirmeye çalışırlar. Aynı şey PKK, PYD için geçerli değil mi? İçeride iki terör örgütünü bir noktaya getirdiniz” ifadelerini kullandı.

“GÖRÜYORLAR VE ÇÖZMEK İSTEMİYORLAR”

Türkiye’nin sınırındaki iki devletin, devlet otoritesinin yok bulunduğunu işaret eden Bakan Asil, “Biri Irak diğeri Suriye. Öteki ülkenin de üstünde 10 senelerdir engelleme var İran. Kısaca siz dünyadan dışlamışsınız. Afganistan ve göç meselesini iyi mi çözersiniz? Dışlayarak iyi mi çözersiniz. Bu soruların cevabı hiçbir yerde yok. Bu sebeple görüyorlar ve çözmek istemiyorlar. İstememelerinin birinci sebebi şudur. Bir doğunun intikam alıyorlar diyeceğim fakat yanlış anlarsınız diye demek istemiyorum. Doğunun devamlı istikrarsız olmasını istiyorlar. Doğu ve batı kavgasının içinde elbet ki din ve tarihsel bir savaşım var. Bunu kimse bir tarafa koymasın. Biz bundan bin senenin, iki bin yıl öncesinin insanları değiliz. Birbirimizi anlayabiliyoruz. Üretimlerimizden istifade ediyoruz. Niçin bu kavgayı ve mücadeleyi sürdürüyoruz. Bu sebeple 40, 50,60 bin dolarlık seviyedeki ülkelerdeki yöneticiler öteki ülkelerdeki insanları 500 dolar ve altında bırakmak için kendilerine ilişik bir çaba üretiyorlar. Ve terörün gerçek manası ve sebebi de budur. İstikrarsızlaştırmaktır” değerlendirmesini yapmış oldu.

“Türkiye peki bunu iyi mi başardı, terörle mücadelede iyi mi bu noktaya geldi” diye soran Asil, “Türkiye Cumhurbaşkanımızın ortaya koyduğu bir felsefeyi yürüttü. Fransa kalkıyor PKK ve PYD’nin havacılık unsurlarını eğitiyor. Bu ülkelerden 4 ülkeden bir tanesi teröre hafifçe bir destek versin dünyadan deport ederler. Siz teröre destek veriyorsunuz, Fransa’nın insanları geliyorlar PKK ve PYD’ye havacılık eğitimi sıhhat eğitimi veriyorlar. ABD insansız hava araçlarının iyi mi engellenebileceği mevzusunda eğitim veriyor. Öteki ülkelerde bu şekilde. Peki Türkiye ne yapmış oldu. Uzun senelerdir gelişmişlik mevzusunda sorun yaşayan ve mümkün olduğunca gelişmişlik üstünden terörü bir bahane olarak kışkırtmaya çalışan bir anlayışı bir halde saptadı ve bunun üstünden kim ne söylerse söylesin, 21. asrın başından itibaren doğu ve Cenup Doğu Anadolu bölgesinde ciddi bir kalkınma hamlesi gerçekleştirmiş oldu. Havalimanları, üniversiteler yollar, kültür merkezleri, hanım ve gençlik merkezleri, spor salonları Türkiye’nin batısı ve doğusu arasındaki gelişmişlik seviyesini birbirine ceddi bir halde yaklaştırdı” dedi.

“UKRAYNA’DAN DAHA ZOR DURUMDA KALIRDIK”

Terörle mücadelede mevzusunda yürütülen Zeytindalı Harekatı’nda ABD’nin engelleme koyduğunu hatırlatan Bakan Asil, “Şu silahları sana vermem dedi. Bizim kendi evlatlarımız mühendislerimiz, onun bizlere vermeyeceğini söylediklerini üretti ve biz orada karanlıkta kalmadık meselemizi başardık. Terör örgütün oradan uzaklaştırdık. Müdafa sanayimizi başından itibaren geliştirdik. Yüzde 20’lerden yüzde 80’ler seviyesine çıkarttık. Eğer biz küresel aktörlere, küresel şirketlere eğer biz Türkiye olarak küresel şampiyonlar ligine doğal olarak olsaydık, Ukrayna’dan daha zor bir durumda kalırdık, bu kadar açık ve net. Başka bir iş yaptık. Müdafa sanayimiz geliştirmedik, bununla birlikte insan kaynağımızı terörle savaşım eden insan kaynağımızı profesyonelleştirdik. Dünyanın hiçbir yerinde ETA ve IRA ile kim oturdu hangi ülke oturdu da bir pazarlık hayata geçirmeye çalıştı tasfiye ettiler. Adlarına bile tahammül etmediler. 2 yıl ilkin Avrupa parlamentosundaki üyeleri tasfiye ettiler. PKK’nın terör örgütlerinin siyasal uzantılarının bir, mali imkanlarını iki, insan deposu imkanlarını sivil cemiyet örgütüymüş benzer biçimde gözüküp teröre katkı sağlayanlara ciddi bir operasyon yaptık. Sınırlarımızda gerek kaçak göçü, gerekse terörün aktarım elde eden insan kaynağını ve cephane aktarımı elde eden anlayışını ortadan kaldırabilmek için sınır güvenliğimizi en üst seviyeye çıkarttık. Fakat yetmedi terörü kaynağında kurutmak için yalnız üs bölgelerinde dağlarda değil, Irak ve Suriye formunda terör örgütü neredeyse oraya operasyonlar yaptık. Irak sınırından, Suriye sınırına kadar İran sınırından Gürcistan sınırına kadar sınırlarımızda fazlaca mühim bir önlem geliştirdik. Sınır örtesi operasyonlarımızı yaptık hem içeride hem sınırın ötesinde fazlaca mühim bir süreci Türkiye yürüttü” açıklamasını yapmış oldu.

40 senedir savaşım ettikleri bir terör örgütünden bahsettiklerini kaydeden Bakan Asil, “Terör örgütüyle ilgili en küçük bir esneme ortaya koyarsak, terör örgütünün arkasındakiler, bu sebeple onları bir halde ortadan kaldırmak gerekir. Bu küresel akılla dünyayı ne terör örgütlerinden kurtarabiliriz, ne iç savaşlardan kurtarabiliriz ne vekalet savaşlardan, ne kitlesel göçlerden ne uyuşturucu yaygınlığından kurtarabiliriz, ne mali suçlardan, sanal kumar kripto organizasyonlar benzer biçimde coin benzer biçimde paraların başka piyasalarda aklanmasından kurtarabiliriz. Dünya bir kabahat bataklığı içinde bunun mesulü batılı gelişmiş ülkelerdir. Terörde bu bataklığın içindedir. ‘Mış’ benzer biçimde yapabiliriz. Batı yapıyor esasen. Suriye’deki ölen insanoğlu çocuklar ölen hanımefendiler, yaşlılara ‘mış’ benzer biçimde yapmış oldu. Türkiye içinde tam bin senedir bu uygarlık içinde yaşayanlara birbirine düşürebilmek ülkenin istikrarını ortadan kaldırabilmek için elinden geleni ortaya koydu. Cumhurbaşkanımız bir model ortaya koydu. Evet küresel bir dünya BM var, NATO var. Elbet ki biz onları görüyoruz fakat onların bizi sürüklemek istediği yola girmedik ikili ilişkilerimizi geliştirdik, bölgesel ilişiklerimiz ilişkileri geliştirdik. Tarih süresince hangi alanlarda ilişki kurmuşsak onlara sırtımızı dönmedik. Ticari olarak kurduğumuz ilişkileri de geliştirdik. Yalnız bir siyasal ilişki kurmadık. Birbirimize olan ihtiyacımız devamlı değerlendirebileceğimiz bir anlayışı ortaya koyduk” dedi.

“AVRUPA, AMERİKA’NIN VAGONUDUR”

Dünyaya tavsiyede bulunan Bakan Asil, “BM’nin, NATO’nun küresel aktörlerin, küresel kulüplerin varlığını kabul edebilirsiniz, bir işe yararlar mı ben yarayacaklarını düşünüyor değilim. Avrupa diye bir şey var mı kimse aldanmasın Avrupa diye bir şey yoktur. Avrupa ABD’nın vagonudur. Ne derse onu yapmak zorundadır. Adımını ona gore atmak zorundadır. Onun için bizim 21. yüzyıl ilk çeyreğinde bu tuzağa düşmediğimiz ilişki modeli, uyguladığımız yöntemi, modeli bir vesile ile dünya uygularsa bir pandemide düşmüş olduğu sıkıntıya düşmez. Salgında düşmüş olduğu sıkıntıya düşmez. Bu sebeple dünyanın 4 temel problemi var, bu problem 21. asırda devam edecektir. Pandeminin tesirleri 5, 10, 15 yıl dünyayı sarsacaktır. Göç devam edecektir. Göçün problemleri yeni adım atmıştır. Bu bambaşka bir başlıktır. Enerji problemi dünyanın 21. yüzyıldaki en mühim problemidir devam edecektir. Bunların oluşturduğu ekonomik problemler devam edecektir. Bu tarz şeyleri yönetmeye ABD’nın, Avrupalı liderlerin gücü yetmez, yetmeyecektir. Yapılması ihtiyaç duyulan her ülkenin kendi üstünlüklerini insanı bir halde iyi bir yönetişimle ortaya koymak ve bu problemlerden kurtulmaktır. Terörde bunlarından bir tanesidir” ifadelerini kullandı.

Kaynak: İHA

ANASAYFAYA DÖNMEK İÇİN TIKLAYINIZ