Beyazperde salonları ile dijital gösterim platformları arasındaki rekabet, son dönemde iyice kızıştı. Bilhassa Netflix‘in de sert yükselişi ile birlikte, stüdyoların değişik yollara gitmesi, ortamı gerdi. Bununla beraber ortaya çıkan COVID-19 krizi de sektörün şartlarını neredeyse bam başka yollara çevirdi.
Son minvalde beyaz perde salonlarının negatif etkilendiği durum, bazı film severleri de oldukça üzüyor. Zira bir geleneğin değişimine tanık olan seyirciler, savaşın galibini de merak ediyor. Peki teknoloji ile anane arasındaki rekabeti kim kazanacak? Gelin hep beraber inceleyelim.
Hızla gelişen teknolojinin ilerlemesi ile birçok sektörde değişik alanlara evirildi. Kullanıcıya ulaşan son ürün her seferinde daha kolay hale getirilirken, sadelik ve işlevsellik de ön planda tutuluyordu. Eğlence sektörünün mühim yapı taşlarından olan beyaz perde ve sinemacılık, bu gelişmelerden daha azca ve pozitif yönde yönde etkilenmekteydi. Gelişen teknoloji ile daha güzel filmler çekilirken, salonlarda en yeni model ürünlerle seyircilerini bekliyordu. Sadece son dönemde Netflix ile başlamış olan yeni atılımlar, değişik bir münakaşa konusunu bununla beraber getirdi.
Kullanıcılardan abonelik tutarı alarak daha çok içerik sunmaya odaklanan servisler, mali anlamda büyük avantajlara haiz. Aylık bir beyaz perde bileti parasına denk gelebilen ücretler, film severlerin de ilgisini çekmekte. Düzgüsel şartlarda yapımlar, ilkin beyaz perdede yayınlandıkları için bu dezavantajı oldukca fazla hissettirmezlerdi. Sadece salgın sürecinde salonların topyekün kapalı durması, büyük stüdyoları da oldukça agresif hamleler halletmeye itti.
Uzun bir süre bir tek web ortamında gösterilen filmler, beyaz perde severleri de oldukça rahatlattı. Kişilerin evlerinden son çıkan yapımları izleyebilmesi, beyaz perde salonu sahiplerinin de canını sıkmaya başladı. Nitekim 2021 yılı içinde yavaş yavaş eskisi benzer biçimde oluşturulan mekanlar, artık birbirleri ile değil bir tek gösterim platformları ile rekabet haline girdi. Mesela büyük beklentili Black Widow filminin Disney+ ve beyaz perde salonlarına aynı anda gelmesi, büyük tartışmalara yol açtı. Hatta başrol Scarlett Johansson‘ın Disney‘e açmış olduğu dava, ipleri iyice gerdi.
Ek olarak beyaz perde salonları sahipleri, gösterim platformlarını korsana teşvik etmekle suçladı. Öte taraftan Netflix, Disney+ ve HBO Max benzer biçimde hizmetler de oluşturulan davalar ve eleştiriler sebebiyle şimdilik geri adım attı. Sadece artan popülarite, beyaz perde severleri, beyaz perdeden uzaklaştıracağa benziyor. Zira hala fiyat bazında platformların büyük avantajları bulunmakta.
Mevzuyla ilgili son minvalde oldukca fazla ses ve tahmin çıkmakta. Hayranlar ve izleyenler platformların gelecekte galip geleceğini düşünüyor. Sadece sinemacılar aynı görüşte değil. Amerikalı meşhur yönetmen Spike Lee, mevcut endişelerin, yersiz bulunduğunu düşünüyor. Başarı göstermiş isim, zamanında insanların tv için de benzer düşünceleri dile getirdiğini aktardı. Lee, günün sonunda salonların yerini koruduğunu hatta güçlendirdiğini aktardı.
Şu an için beyaz perde salonları sektörün desteğini arkasına alsa da, günün sonunda seyirciler nihai sonucu verecek. Bundan dolayı hemen hemen kati bir galip belirlemek ne yazık ki oldukça zor. Sadece ilerleyen günler her sonuca hamile desek, yanılmayız. Bakalım beyaz perde sektörü, gösterim platformlarına kaybetmeden hayatta kalmayı başaracak mı, bekleyip göreceğiz.
Peki sizler bu mevzuda neler düşünüyorsunuz? Sizce beyaz perde salonları hayatta duracak mı? Görüşlerinizi bizlere aktarmayı ihmal etmeyin.
Kaynak: teknolojipusulasi.com