Ilk olarak paylaşmayı minik yaşta öğretmeye çalışın. Birçok durumda olduğu benzer biçimde paylaşma teriminin da kolay algılanabilmesi, mümkün olan en erken yaşta öğretilmesi ile sağlanabilir.

Paylaşmanın ne kadar mühim bulunduğunu anlatın

Paylaşmanın hayatımızdaki yerini ve önemini anlatın. İnsanların niçin başkalarıyla bir şeyleri paylaştığını, niçin mühim bulunduğunu, ne benzer biçimde durumların oluşabileceğini yaşamın içinden örneklerle ona açıklamaya çalışın. Bağış yapmak, ödünç vermek, elinizde fazla bulunan eşyanın birini başka birine armağan etmek benzer biçimde davranışları onunla yapabilirsiniz.

Çocuğunuza iyi bir rol model olun

Çocuklar yeni bir şey öğrenirken gördüklerini kopyalama tekniğine başvurur. Aileler öğretmek istedikleri davranışları ilkin kendileri uygulamalıdır ki çocuk da onlara bakarak yansılamak etsin ve davranışı içselleştirebilsin.

Paylaşmanın ‘caymak’ demek olmadığını anlatın

Paylaşma duygusunu tanımayan bir çocuk için eşyasını bir arkadaşına vermek o nesnenin tamamen kaybedeceği anlamına gelir. Netice olarak sevilmiş olduğu eşyanın artık ona ilişik olmayacağı düşüncesine tutulmak, onu paylaşımcı olma mevzusunda fazlaca daha isteksiz ve inatçı bir hale sokar. Bu aşamada paylaşmanın o eşyadan tamamen caymak yada onu sonsuza kadar yitirmek anlamı taşımadığını göstererek öğretmeyi deneyin. Arkadaşına verdiği şeyin günün sonunda gene ona döneceğini ve aslolan sahibinin kendisi bulunduğunu bildiğinde daha uzlaşmacı olacaktır.

Paylaşmanın sınırlarını gösterin

Bir çocuk için paylaşma eylemi bir tek eşya, çikolata benzer biçimde onun yaşamına ilişik parçalardan oluşmamalıdır. Eğer bu olguyu iyi kavrayabilmesini istiyorsanız paylaşmanın bir sınırı olmadığını, giyim, para, yiyecek benzer biçimde somut ya da sevgi, süre benzer biçimde soyut kavramları da içine alan oldukça geniş bir yelpazeden oluştuğunu ona göstermeyi denemelisiniz.

Paylaşma eyleminin etkilerini gösterip motive edin

Yapmış olduğu yada yapmadığı davranışın neticelerini ona gösterebilirseniz neden- netice ilişkisini kurması kolaylaşır ve harekete geçmek için motive olur. Mesela; arkadaşının mutsuz olmaması için oyuncakla onun da oynaması icap ettiğini ya da daha fazlaca arkadaşı olmasını istiyorsa eşyalarının hepsini kendine saklamak yerine ortaya koyarak arkadaşı ile oynayabileceklerini anlatabilirsiniz.

Kendi tercihlerini yapması için seçenekler sunun

İstemediği halde bir şeyi paylaşması mevzusunda ısrar eden olmak, işleri bir tek zorlaştırır. Çocuğunuza hangi yaşta olursa olsun saygı duyun ve kendi kararlarını verebilmesi için yol gösterin. Sizin belirlediğiniz seçenekler arasından dilediğini seçebileceğini hissettirin.

İyi davranışlarını ne olursa olsun övün

Çocuğun, paylaşma eylemini yaşamı süresince sürdürebilmesi, uyarmadan ve düşünüp isteyerek yapmasını arzu ediyorsanız her hareketinin arkasından onu ne olursa olsun takdir edin. Memnuniyetinizi ona gösterdiğinizde yavrunuz doğru ve başarıya ulaşmış bir davranışta bulunduğunu düşünerek mutlu olacaktır. Böylece bir dahaki sefere gene paylaşma isteği ile hareket edecektir.

Paylaşım esnasında saat kullanmayı deneyin

Bir şeyi yeniden elde etmek için belli bir süre beklemesi icap ettiğini ve bu sürenin sonunda istediği şeye ulaşabileceğini bilmek, ilk aşama için evladı teşvik edici olabilir. “15 dakika sen, 15 dakika da arkadaşın oynasın.” yada iki kardeş içinde bir mesele oluşuyorsa “Bu eşyayı bugün sen, yarın da sen kullan.” benzer biçimde önerilerde bulunarak eşitlik ve hakkaniyet duygusunu da aşılamış olacaksınız.

Değişik dost ortamlarına ve oyun gruplarına katılmasını sağlayın

Dost grubu ile zaman geçiren çocuklar daha fazlaca paylaşımcıdır. Bundan dolayı arkadaşları ile daha sık buluşmasını sağlayabilirsiniz. Bu şekilde bir ortamda evladınız öteki evlatların varlığına alışırken beraberce eşit şartlarda bulunduğunu görecek, sırasını beklemesi gerektiği anları daha net kavrayacaktır.

Empati kurabilmesini sağlayın

Çocuğunuza öteki arkadaşının da onun benzer biçimde hissettiğini anlatmayı deneyin. “Eğer onun yerine sen o oyuncakla oynamak isteseydin ve arkadaşın oyuncağını sana vermeseydi iyi mi hissederdin?” diye mesele ve düşünmesi için süre tanıyın. Doğru yönlendirmeler yardımıyla empati kurabilmesi {hiç de} zor olmayacaktır. Netice olarak bir başkasının eşyalarını onunla paylaşılmasını istiyorsa, kendisinin de paylaşması icap ettiğini yaşadıkça daha kolay kavrayacaktır.