Ateşin bir hastalık olmadığının altını çizen Dr. Bayçora, çocuklarda ve bebeklerde sıkça görülen ateş ve havaleye yönelik açıklamalarda bulunmuş oldu.
Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Nurcan Bayçora, çocuklarda ve bebeklerde sıkça rastlanan ateş ve havale sorununa ilişkin ailelere mühim uyarı ve önerilerde bulunmuş oldu.
Ateşin hastalık değil, vücudun verdiği fizyolojik bir cevap olduğuna dikkat çeken Dr. Bayçora, vücut sıcaklığının ölçüldüğü yere nazaran düzgüsel vücut sıcaklığı ve ateş sınırının değişkenlik gösterdiğini belirtti.
Bayçora, “Kabaca 36,5-37,5 aşama arası ölçümlerin düzgüsel kabul edilir. Ölçüm yerine nazaran baktığımızda koltuk altı ölçümlerde 37,5 aşama ve üstü; makattan, kulaktan ve alından ölçümlerde ise 37,9 aşama ve üstündeki vücut sıcaklıkları ateş olarak değerlendirilmektedir.” dedi.
Ateş ölçümü için dijital ateş ölçer, kulak içi ateş ölçer ve alından ölçüm için temassız ateş ölçerler bulunduğunu belirten Bayçora, dijital ateş ölçerler ile koltuk altı, ağız içi ve makattan ölçüm yapılabildiğini kaydetti.
Ateş ölçümünde kullanılan yöntem ve ateş ölçerlerin her birinin avantaj ve dezavantajı bulunduğunu belirten Bayçora, mevzuya şu şekilde açıklık getirdi:
“Özetlemek gerekirse ateş ölçüm yöntemlerine bakacak olursak makattan ateş ölçümü vücut sıcaklığını en iyi ölçen yöntemdir, sadece ağrıya niçin olabilir, hijyenik değildir, ölçüm uzun süre gerektirir. Ağızdan ölçüm ortam sıcaklığından etkilenmez, sadece uzun süre gerektirir, 5 yaş altında kullanılması önerilmez. Koltuk altı ölçüm uygulaması kolay, sadece gene uygulaması uzun sürer, ateş ölçer yerinden kayarsa yada terlemeye bağlı normalden düşük ölçümler yapabilir. Kulaktan ölçüm uygulaması kolaydır, ufak çocuklarda dış kulak yolu yapısı sebebi ile hatalı ölçüm yapabilir. Alından temassız ateş ölçerler ile meydana getirilen ölçüm uygulaması kolay ve kısa sürede netice verir, ortam ısısından etkilendiği için güvenirliliği daha düşüktür.”
Çocuk ve bebeklerde yaşlara nazaran de ateş ölçüm önerileri sunan Bayçora şunları söylemiş oldu:
“Yeni doğan döneminde koltuk altından ölçüm yapılmalı. 1-3 ay arası koltuk altı yada temassız alından ölçüm yapılabilir. Doğumdan 3 aya kadar sizi rahatsız etmeyecekse en doğru netice için makattan ölçüm yapılabilir.
3-6 ay arası koltuk altı ölçüm birinci tercihim, temassız ölçüm de yapılabilir, gene sizi rahatsız etmiyorsa en doğru netice için makattan ölçüm yapılabilir. 6 ay-4 yaş arası birinci tercihim kulaktan ölçüm, gene alından temassız ölçüm yada koltuk altı ölçüm de yapılabilir. 4 yaş üstünde gene kulaktan ölçüm ilk tercihim, koltuk altı, alından temassız ölçüm yada ağızdan ölçüm yapılabilir.”
Çocuğun yakıcı bulunduğunu tespit ettikten sonrasında ilk olarak ve sonrasında neler yapılması gerektiği mevzusuna da değinen Bayçora, buradaki aslolan amacın ateşi tedavi etmek değil çocuğun iyilik halinin sağlanması olduğuna dikkat çekerek şu ifadeleri kullandı:
“Ateş vücudun bir savuma aracı bir silahıdır. Eğer ateş çocukta bir bitkinlik halsizlik ya da ağrıya sebep oluyorsa bunu normal olarak tedavi edeceğiz. Bunun için de ateş düşürücü ağrı kesici ilaçlar öneriyoruz.
Eğer ateş çocuklarda bir huzursuzluğa, halsizliğe sebep olmuyorsa tedirginlik yaşamaya ya da derhal ilaçlara başvurmaya gerek yok. Çoğu zaman çocuklarda 38-38,5 derecelere kadar ateş belirgin rahatsızlığa niçin olmamaktadır.”
Çocuklarda ateşe sebep olan en sık görülen hastalıkların başlangıcında enfeksiyonların geldiğini söyleyen Bayçora, üst solunum yolu, idrar ve bağırsak enfeksiyonlarını bunlara örnek gösterdi.
Tek sebebin enfeksiyon olmadığını da belirten Bayçora, “Romatizmal hastalıklar da ateşi oluşturan hastalıklardan biridir. Çeşitli kanser türlerinde de gene ateş görülebilmektedir. Dehidratasyon dediğimiz vücudun aşısı sıvı kaybetmiş olduğu durumlarda da ateş görülebilmektedir.” dedi.
Yüksek ateşin havaleye niçin olmadığına, ateşin yükseklik derecesi ile havale içinde bağlantı bulunmadığına ve 37,9-38 aşama benzer biçimde daha düşük ateşlerde de havale geçirilebileceğine dikkat çeken Bayçora, şunları önerilerde bulunmuş oldu:
“Havale geçiren evladı yalnız bırakmayın. Havalelerin yüzde 90’ı 1-2 dakika içinde sonlanır. Başının altına yumuşak bir şeyler koyun, zarar verecek sert cisimleri uzaklaştırın. Kol ve bacak hareketlerini durdurmaya çabalamayın. Yapay solunum halletmeye çabalamayın. Kenetlenmiş olan çeneyi zorla yada sert bir cisimle açmaya çabalamayın. Rahat nefes alması için sol yan yatırın. Nöbet esnasında yüzüne su serpmeyin, soğuk suya sokmayın. Nöbet bittikten sonrasında bir süre uyku hali olabilir, bu zamanda evladı sarsarak, vurarak, kolonya, alkol benzer biçimde kokularla uyandırmaya çabalamayın.”
Kaynak: webhane.com