Bugün hayatımızın merkezinde yer edinen mobil işlemciler, oldukça uzun ve meşakkatli bir yollardan bugünlere geldi. Senelerce masaüstü işlemcilerin ekonomik büyüklüğü altında ezilen mobil işlemciler, bugün ise işlemci dünyasının vazgeçilmezleri içinde. Peki fakat 1971 senesinde Silikon Vadisi‘nde süregelen ve masaüstü işlemcilerle aynı kaynağa dayanan bu öykü iyi mi başladı?
Mobil işlemciler ile günümüz masaüstü işlemciler aslen birbirinden oldukça değişik. Sadece iki işlemci türü de yolculuğuna aynı kaynaktan, hesap makineleri için geliştirilen mikro işlemcilerden başladı. Intel, 1969 senesinde geliştirmeye başladığı ve 1971 senesinde nihayete eren 4004 işlemcisi ile dünyanın ilk mikro işlemcisini üretti.
Bu 16 pinli, 4 bit üstünde çalışan işlemcinin hızı ise bir tek 740 KHz‘di. Bugün için oldukça zayıf olan bu işlemci Japon Busicon hesap makineleri için geliştirdi. Hesap makineleri ile süregelen seyahat, Intel için bilgisayar hayatına uzanmaya başladı. Aslına bakarsak Busicon 141-PF adlı model, görselde de görünmüş olduğu şeklinde bildiğimiz hesap makinelerinden değil. Oldukça daha karmaşık hesaplamalar için kullanılan bu cihazlar bir nevi bilgisayar işlevi görüyordu.
Aslına bakarsak bu devrimin oluşmasını elde eden ise 1959 senesinde tam anlamıyla ortaya çıkan 1968 senesinde ise silikon tabanlı hale gelen entegre dönem teknolojisiydi. Silikon tabanlı çip teknolojisi ve tüm işlemi tek bir çipte bir araya getiren bu teknoloji, entegre devreyle süregelen yeni bir elektronik devrimin de ilk adımıydı. Diğer yanda ise bilhassa karmaşık işlemler için kullanılan hesap makineleri vardı.
Intel’in silikon işlemci adımı sonrası hesap makineleri için işlemci üretmeye süregelen bir oldukça ABD merkezli girişim ortaya çıktı. Bunlardan kim bilir en önemlisi bir dönem mobil işlemci hayatına da adım atan Texas Instruments firmasıydı. Oldukça köklü olan şirket bugün bile işlemci, mikro denetleyici, yarı iletken ve entegre dönem üretiyor mühim patentlere haiz. Bu anlamda Texas Instruments, mobil işlemci zamanı açısından da mühim firmalardan biri haline geldi.
Çoğumuz için ilk akıllı telefon iPhone 2G olsa da, teknoloji dünyasında bir oldukça ilke imza atan IBM, Simon ile ilk adımı 1993 senesinde attı. Sadece ilk bilgisayarı da geliştiren IBM, akıllı telefon devrimini başlatamadı. Buna rağmen Simon, mobil işlemcilerin kim bilir yeni bir dünyaya adım atmasını elde eden girişimlerden biri.
Günümüzün akıllı telefonlarının atası olarak kabul edilen Simon, bununla birlikte avuç içi bilgisayarların da ilk örneklerinden biriydi. İşte türünün ilk örneği akıllı telefon, işlemci birimi barındıran da ilk cep telefonu oldu.
IBM Simon, NEC V20 mobil işlemcisine sahipti. Bugünün şartlarına gore oldukça ilkel olan bu birim 16 MHz hızında 16 bit veri genişliğine haiz ve Intel 8080 serisi işlemcilerle uyumlu bir yapıdaydı. IBM Simon projesi başarı göstermiş olmasa da ilk dokunmatik ekranlı ve arama özelliği olan aygıt olma özelliğine sahipti. Telefonun kendi işlemcisinin ve rahat de olsa bir işletim sistemi ile gelmesi de mühim artılarından biriydi. Simon sonrası hem Nokia hem de Ericsson akıllı telefon benzeri, fizyolojik klavyeli modellerini tanıtmaya başladı. Sadece o dönemde mobil işlemciler hemen hemen emekleme dönemindeydi.
Bu dönem cep telefonları ile PDA şu demek oluyor ki avuç içi bilgisayarların ilk kere harmanladığı cihazların ortaya çıkmasını sağlamış oldu. Hatta bugün akıllı telefon işlemcileri ile adından söz ettiren Qualcomm, 1999 senesinde ilk PDA tabanlı akıllı telefonu pdQ ile karşımıza çıktı. Sadece şirket bu hamleyle istediği ilgiyi yakalayamadı. Akıllı telefon bölümünü Kyocera’ya satan şirket, yeni bir alana yatırım halletmeye başlayacaktı. Qualcomm, bu yeni yatırımı ile dünden bugüne mobil işlemci zamanı için en mühim firmalar arasına girdi.
Kaynak: teknolojipusulasi.com