Acıbadem Bodrum Hastanesi Nöroloji Uzmanı Dr. Selvi Okundu, devletimizde epilepsiye, öteki ülkelerde olduğu şeklinde yüzde 0,5 ila 1 şeklinde yüksek bir oranda rastlandığını belirterek hastalığın hanımlarda da erkeklerde de aynı oranlarda görüldüğünü ve en sık 20 yaş ve altı ile 65 yaş sonrası görüldüğünü beyan etti.

2 ÇEŞİT EPİLEPSİ VAR

Epilepsinin kabaca fakal ve jenelize nöbetler olmak suretiyle 2’ye ayrılmış olduğu mevzusunda informasyon veren Dr. Okundu “Jeneralize nöbetler halk içinde malum kasılma-çırpınma, idrar kaçırma, köpürme şeklinde görülen nöbetlerdir. Sadece bunların haricinde dalma, sıçrama, irkilme, fena koku duyma, kafa karışıklığı, dejavu, korku, kaygı, yalanma-yutkunma-şapırdatma şeklinde nöbetler görülebilir” dedi.

EPİLEPSİ NEDENLERİ

Dr. Okundu hastalığa yol açabilecek etmenleri şu şekilde sıraladı: “Epilepsi sebepleri fazlaca çeşitlidir. Nüzul, beyin tümörleri, aşırı alkol, uyuşturucu kullanımı, travmatik beyin hasarı, beyin enfeksiyonları, bazı genetik hastalıklar ile demans şeklinde öteki nörolojik hastalıklar.”

“HER NÖBET, DIŞARIDAN ANLAŞILMAZ”

Epilepsinin kalıtsal bir hastalık olmadığını kısaca ebeveynden ufaklıklara geçmeyeceğini vurgulayan Dr. Okundu, buna karşın epilepsinin, bazı ailelerde gelişme eğiliminin daha çok bulunduğunu söylemiş oldu. Dr. Okundu, “Yaş ve aile öyküsüne bağlı olmakla beraber, kafa travması, demans, çocuklukta geçirilen nöbetler, inme ve öteki dönorsel hastalık geçirenler ile beyin enfeksiyonu geçirenler risk grubunda yer alır” diye konuştu.

Epilepsi nöbetlerinin de çeşitli olduğuna ve dışarıdan fark edilmediğine değinen Dr. Okundu, yalnız dalma, göz kırpma ya da korku, hiddet şeklinde duygu değişiklikleriyle de nöbet geçirilebileceğini söyledi.

NÖBET GEÇİRENE YAPILMAMASI VE YAPILMAMASI GEREKENLER

Dr. Okundu, hasta nöbet geçirdiği esnada “kesinlikle” müdahale edilmesi icap ettiğini altını çizdi ve şunları söylemiş oldu:

“Düzgüsel şartlarda nöbet kendiliğinden 1-2 dakika içinde sonlanır. Sonlanmıyorsa sıhhat ekiplerine haber verilmeli. Hasta nöbet geçirdiği esnada etrafta hastaya zarar verebilecek keskin bir cisim var ise uzaklaştırılmalı. Hastanın boğazını sıkan kravat, eşarp şeklinde giysiler gevşetilmelidir. Şahıs kendine ulaştıktan sonra geçici şuur kaybı, bitkinlik olabilir. Bu yüzden hasta bir süre dinlendirilmelidir.”

Bayılan hastaya soğan ya da kolonya koklatmanın hastanın ne acele ayılmasında ne de tedavisinde bir tesiri olmadığına dikkat çeken Dr. Okundu, nöbet geçiren kişinin kolunu bacağını tutma ve bastırmanın sakıncalı bulunduğunu, hasta kasılırken ağzını açmaya çalışmanın çene çıkığı, dişleri kırma, açmaya çalışan kişinin parmaklarının hasta tarafınca kırılması, kanama şeklinde olumsuzluklara niçin olabileceğini dile getirdi.

“HASTA, UZUN SÜRE AÇ YA DA UYKUSUZ KALMAMALI”

Epilepsi hastalığıyla beslenme arasındaki ilişkiyi de özetleyen Dr. Okundu aşırı kahve, çay ve kola tüketimiyle nöbetlerin tetiklenebileceğinin altını çizdi. Dr. Okundu, “Hastanın, yaşamını epilepsinin gerekliliklerine gore düzenlemesi gerekir. Nöbeti tetikleyebilecek besin ve ortamlardan uzak durmak gerekir. Bu da hastanın en fazlaca uykusuzluk, uzun açlık şeklinde durumlardan uzak kalmasını gerektirir. Çay, kahve ve kola şeklinde uyarıcı maddelerin aşırı tüketimi ise nöbetleri tetikleyebilir” dedi.

Dr. Okundu, epilepsinin anne-baba olmaya engel olmadığını hatırlattı ve “Anne talibi, hamile kalmadan ilkin kesinlikle nöroloji doktoru ile görüşmeli, nöbet kontrolü ile uygun antiseptik ilaç tedavisi yapılmalıdır” diye konuştu.