FETÖ/PDY’nin ‘mahrem yapılanmaları’ ile teşkilat elebaşı arasındaki irtibatı sağlamış olduğu iddia edilen Selahaddin Gülen, MİT tarafınca yurt haricinde meydana getirilen operasyonla yakalanıp, 31 Mayıs’ta Türkiye’ye getirildi.

Örgütün elebaşı Fetullah Gülen’in yeğeni ve hususi kalem müdürü Cevdet Türkyolu’nun da kayınbiraderi olan Selahaddin Gülen, mahkemece tutuklanarak, cezaevine gönderildi.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Gülen hakkında soruşturmasını tamamlayarak, iddianame düzenledi.

İddianamede, Gülen hakkında ‘silahlı terör örgütü kurma ve yönetme’ suçundan 22,5 yıla kadar hapis cezası istendi.

“ETKİN PİŞMANLIKTAN YARARLANMAK İSTİYORUM”

Ankara 27’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde Selahaddin Gülen’in tutuklu yargılanmasına devam edildi. Duruşmaya sanık Gülen ile avukatı katıldı. Gülen, soruşturma aşamasında örgüte dair bildiklerini samimi olarak itiraf ettiğini söyleyerek, etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanıp, tahliye ve beraat talep etti.

MİT tarafınca yakalandığı Kenya’ya evlenmek için gittiğini öne devam eden Gülen, darbe girişiminin arkasından örgütün buradaki yapılanmasına yönelik faaliyette bulunmuş olduğu iddiasını kabul etmedi.

“212 KİŞİNİN İSMİNİ VERDİM VE TEŞHİS ETTİM”

Gülen, “Kenya’da evlendim, eşim Türk vatandaşıdır. Ortalama 7 ay bu ülkede kaldıktan sonrasında Türkiye’ye getirildim. Gözaltındayken örgüte dair bildiğim her şeyi anlattım. 212 kişinin adını verdim ve bu tarz şeyleri teşhis ettim. Bunun dikkate alınmasını talep ediyorum” dedi.

Sanık avukatı da müvekkilinin Kenya’ya evlenmek için gittiğini, örgütsel misyonunun bulunmadığını, bu durumun sanığa ilişik dijital materyallerdeki belgelere de yansıdığını savundu.

Sonrasında ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, Selahaddin Gülen’in tutukluluk halinin devamını, esas ile alakalı mütalaasını hazırlamak suretiyle dosyanın savcıya verilmesini kararlaştırarak, duruşmayı erteledi.