Kıbrıs Sulh Harekatının ikinci kısmı başladığında asker destekli Rum çeteler Türk köylerine hücum etti. Eşine azca rastlanır bir kırım daha gerçekleştirmiş oldu.
Kıbrıslı Rumlar 14 Ağustos 1974’te Muratağa Atlılar, Sandallar köyüne girdi. Aralarında 16 aylık bebeklerin de bulunmuş olduğu 126 Kıbrıs Türkünü katletti.
Şafak Nihat, o katliamdan kurtulan azca sayıda kişiden biri. Bugün “Kırım Çukuru” olarak da malum toplu mezarı, katliamdan 18 gün sonrasında tesadüfen buldu.
Şehit yakını Şafak Nihat, toplu mezarı bulma anını şöyleki söyledi:
“Piramit piramit üç tane piramit vardı. İlk piramitte pijamalı bir kol uzanıyordu. Pijamayı görünce derhal dedim ki, ‘Demek ki rumlar öldürdü insanları, buraya koydu.’ Koşturdum derhal amcama Haber verdim.”
“BİRÇOĞUNUN ELBİSELERİ, SAÇLARI YANIKTI”
Ortaya çıkarılan gömüt, katliamın boyutunu gözler önüne seriyordu.
Şehit yakını Ahmet Naşır, katliamın boyutunu şu sözlerle söyledi:
“Burada neler yaşandığı, şehitlerimizi o kırım çukurundan çıkarırken fark ediliyordu. Birçoğunun elbiseleri, saçları yanıktı.
Katlettikten sonrasında yaktılar ve çöplerle örttüler. Kimisinin bacağı yoktu, kimisinin kolu yoktu, kimisinin başı yoktu. 65 yaşındayım, 48 yıl geçti aradan bu acıların içinde yaşlandık.”
Muratağa Köyü’nden Ahmet Aşır 30’dan fazla aile ferdini katliamda yitirdi.
“Burada gördüğünüz Emine Süleyman Aşır 13 yaşındaki kız kardeşim, başının arkasından tabanca dayanarak vurulmuştu.
Raporlardan öyleki görünüyordu. 15 yaşlarında kardeşim, ileride de en ufak kardeşim 9 yaşlarında.”
Aşır, “Biz Türkiye’den başka asla hiç kimseye güvenmiyoruz. Anavatanımız olmadan biz burada Türklüğün var olacağına inanmıyoruz” ifadelerini de sözlerine ekledi
Mezarlarda bulunanların kimlik tespitleri yapılmaya devam ediyor.
KİMLİK TESPİTİ YAPILAN 11 ÇOCUK TOPRAĞA VERİLECEK
Seneler sonrasında, kimlik tespiti meydana getirilen 11 çocuk daha törenle toprağa verilecek.
Şimal Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Ada’da güvenlik için Türk askerinin varlığının ‘kırmızı çizgi’ bulunduğunu altını çizdi.
“Geçmişimizde oldukca acılar var. Bu bir örnektir. Buna benzer bildiğiniz benzer biçimde başka hadiseler de var. Dolayısıyla Kıbrıs Türk’ü tüm bunlardan çıkardığı derslerle ne olursa olsun herhangi bir antak kalma olacaksa Türkiye Cumhuriyeti’nin garantörlüğü Türk askerinin buradaki varlığı bizim için esastır. Kırmızı çizgidir. Burada rahat ve güvenlik içinde yaşayabileceksek bunlar asla vazgeçilmeyecek unsurlardır.”
Acısı hala taze olan Kıbrıs Türkü, Türkiye’nin desteğine güveniyor.
Kaynak: webhane.com