Demokrasi Arenası’nda Uğur Dündar’ın konuğu olan ÂLÂ Parti Teşkilat Lideri Koray Aydın, iktisattaki makûs gidişat üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘Ekonomik kurtuluş savaşı’, ‘Mandacı iktisatçılar’ telaffuzları ve MGK toplantısının akabinde yapılan açıklamada iktisat vurgusu yapılması üzere hususlarda değerlendirmelerini paylaştı. Aydın, “Nasıl bir aciz duruma düştüklerinin bir manzarasıdır bu. Toplum da bunu görecektir. Bu türlü yağma yok” dedi.

SÖZCÜ müellifi Uğur Dündar’ın sunduğu Demokrasi Arenası programının konukları UYGUN Parti Teşkilat Lideri Koray Aydın, şair-düşünür Ataol Behramoğlu ve ekonomist Meliha Okur oldu. Uğur Dündar, ekonomik gidişatla ilgili hükümetten son vakitte yapılan açıklamaları programın konuklarına sordu.

“‘MİLLİ BEKA’ DİYEREK KENDİ DURUMLARINI TARTIŞMA ORTAMINA SOKMAMAYI PLANLIYORLAR”

ÂLÂ Partili Koray Aydın, şu değerlendirmelerde bulundu:

* Evvel ‘Ekonomik kurtuluş savaşı’ tabiriyle başladılar. Bu tesadüfen söylenmiş bir kelam değil. Muhakkak ki bunun gerisinde bir planlama var.

* Ekonomiyi Türkiye’nin ulusal bir bekası olarak değerlendirip, bundan sonra da iktisat konusunda hükümeti eleştirecek sert adımlar atılması halinde ülkenin beka meselesine karşı dikilen beşerler suçlaması yaparak, kendi duruşlarını ve konumlarını tartışma ortamına sokmadan ileriye götürmenin planını yapıyorlar.

“HER ŞEYİ YAPMAYI GÖZE ALABİLİRLER”

Ulusal Güvenlik Şurası (MGK) toplantısından sonra yapılan açıklamada birinci sefer ‘ekonomi’ vurgusunda bulunulduğunu anımsatan Koray Aydın, şöyle konuştu:

* Bugüne kadar Ulusal Güvenlik Konseyi’nde iktisatla ilgili bir kıymetlendirme hatırlamıyorum. Olduğunu da zannetmiyorum. Bu şu manaya gelir; devlet geleneğinin nasıl yerlerde süründürüldüğü…

* 20 yıla yakın ülkeyi yöneten insanların bulunduğu yer ve pozisyonu kaybetmemek için her şeyi yapmayı bile göze alabileceklerini ve mevcut durumlarının üzerine bir şal örtebilmek için de Ulusal Güvenlik Heyeti’nin toplum nezdindeki o hürmet bedel yerinden faydalanarak kendilerini müdafaa gayeli yeni bir yol ve güzergah çizdikleri ortaya çıkıyor.

“ARTIK EKONOMİYİ ELEŞTİRENLER VATAN HAİNİ İLAN EDİLEBİLİR”

* Yalnızca iktidarı müdafaaya yönelik bir yapının inşa edildiği bir yapıyı ben hatırlamıyorum. Bunların işi oturtmak istediği ana taban haline bunun dönüştürüleceği anlaşılıyor.

* Anlaşılıyor ki hükümet bugün, iktisatta düştüğü o girdapta, o yok olmuşluğunu, çaresizliğini, üstünü örtebilmek için MGK’nın durumundan da faydalanarak yaptıkları bu değerlendirmeyle, artık ülkeyi bu mevzuda çok eleştirir ve dozajını kaçıracak durumda olursanız vatan haini ilan edilebiliriz. O denli bir sürece geldik.

UĞUR DÜNDAR: OHAL İÇİNDEYMİŞİZ ÜZERE BİR HAVA HİSSETMEYE BAŞLADIM

Uğur Dündar’ın “Ben o açıklamalardan OHAL içindeymişiz üzere bir hava hissetmeye başladım” kelamları üzerine Aydın, şöyle konuştu:

* Birinci akla gelen o. Lakin o denli bir kaidelerde MGK bu türlü bir hususa taraf olabilir ve bu türlü bir bahse açıklamada bulunabilir. Bu onun konusu değil, büsbütün hükümetin insiyatifinde olan bir alan. Sorumluluğun tamamı ülkeyi yönetenlere ilişkin.

* Bu türlü bir tablo içerisinde çıkıp da MGK’nın açıklama yapması lakin zoraki bir davranış olur. Aşikâr ki bir dayatma var. Bu türlü olmasını isteyenler var. Bu türlü olmasını isteyenler bir gelecek kurgusu yapmışlar. Bu, çaresizliğin dışa vurumudur.

* Bunlar bir parti devletine dönüştüğümüzün işaret fişekleridir. Bu, iktidarın dayatmasıyla toplumun kabul edebileceği bir durum değildir.

“BÖYLE YAĞMA YOK“

ÂLÂ Partili Aydın, Erdoğan’ın ‘Ekonomik kurtuluş savaşı’, ‘Mandacı iktisatçılar’ telaffuzları ve MGK toplantısının akabinde yapılan açıklamada iktisat vurgusu yapılması üzere mevzularda değerlendirmelerini şöyle sonlandırdı:

* Nasıl bir aciz duruma düştüklerinin bir manzarasıdır bu. Toplum da bunu görecektir. Bu türlü yağma yok.

* Ülkenin iktisadını alıp duvara toslayacaksın, fakirlik girdabına insanları sokacaksın, yoksulluk hududunun altına inmiş Türkiye’nin 3’te 1’lik bir nüfusu olacak.

* Sonra da hiçbir şey yokmuş üzere bunu bir beka sıkıntısı üzere götürüp, takdim edecek bir yolu kendine kurtuluş yolu olarak belirleyeceksin.

* Bunun halk olarak karşılığının olacağını düşünmüyorum. Şu anda Türkiye’de muhalefeti halkla bütünleşerek yapan yapılar oluştu.