Mersin Mor Dayanışma üyeleri bayanlar, ülkedeki ekonomik krize reaksiyon göstermek için hareket yaptı. Üzerinde ‘Geçinemiyoruz’ yazan dev bir faturanın açıldığı harekette, ekonomik krizden en çok bayanların etkilendiği vurgulandı.

Mersin’de Mor Dayanışma üyesi bayanlar, her geçen gün artan hayat pahalılığını değişik bir aksiyonla protesto etti. Aksiyonda üzerinde “Geçinemiyoruz” muharrir dev bir fatura pankartı açılırken, yaşanan ekonomik krizden en çok bayanların etkilendiği vurgulandı.

Mresin’de ki hareket GMK Bulvarı’nda yapıldı. Mor Dayanışma üyesi bayanlar, sık sık “Ekonomi değil, artırımlar uçuşta”, “Saraya değil bayanlara bütçe”, “Kadın Cinayetleri Politiktir” sloganları attı. Açılan fatura pankartında ise kira, temel besin eserleri, elektrik, gaz, ulaşım, meyve ve hijyenik pedlere yapılan artırımların yüzdesi yer aldı.

“PANDEMİNİN YÜKÜ EN ÇOK BAYANLARIN SIRTINA YÜKLENDİ”

Mor Dayanışma ismine basın metnini okuyan Zeliha Korkmaz, pandemide bayanların emeğinin değersizleştirildiğini ve tüm bakım yükünün bayanlara yüklendiğini belirterek, “Pandeminin yükünün en çok bayanların sırtına yüklendiğini ve bu süreçte yemek, paklık üzere gereksinimlerden tasarruf edebilmek için bayanların konutun içine ve mutfağa hapsedildiğini görüyoruz, biliyoruz. Kadınların işgücüne iştiraki ve eşitsiz fiyat dağılımının çarpıklığını bütün açıklığı ile görüyoruz. Çalışan bayanlar, işyerinde taciz ve mobbinge karşı savunmasız bırakılmaya çalışılırken konutta ise toplumsal cinsiyet rollerinin dayattığı işleri yapmak zorunda kalıyorlar. İşsizliğin bu kadar yüksek olduğu bu kriz ortamında fiyatlı bir işte çalışmayan bayanlar ise bakım emeğine hapsediliyor” dedi.

“EKONOMİK KRİZ BAYANLARI ŞİDDETE MAHKUM EDİYOR”

Aile içerisinde şiddete maruz kalan bayanların ekonomik sorunlar ve krizden ötürü yeni bir hayat kuramayıp şiddet döngüsü içerisinde kaldığını lisana getiren Korkmaz, şöyle devam etti:

* Kriz ve yoksulluk en sert biçimde hayatlarımızı etkilerken iktidar koalisyonu, ‘patriyarkal, muhafazakâr, homofobik, makbul bayan ve aile” kodlarına dayanan yeni rejimini inşa etmeye çalışmakta.

* Erkek şiddeti karşısında hayatını tekrar kurmaya çalışan bayanlar daima iktidarın ördüğü duvarlara çarpıyor. Artan hayat pahalılığı ve işsizlik yüzünden boşanmakta zorlanan bayanlar şiddet döngüsüne devlet eli ile geri gönderiliyor.

* Boşanmaların engellenmesi ve nafaka hakkımıza yönelik hücumlar yetmediği üzere bilhassa boşanma sürecinde gidecek yeri olmayan ve yüksek kiralar yüzünden mesken kiralayamayan bayanlar tekrar şiddet sarmalına gönderiliyor.

* Ayrıyeten yüksek kira fiyatları ve yurt bulunamaması yüzünden genç bayanlar ya özel yurtlarda ya da aile konutunda yaşamak zorunda kalıyor.

EN ÇOK FAKİRLEŞEN YENİDEN BAYANLAR OLUYOR

Yapılan açıklamada yoksulluğun bayanlar üzerindeki tesirlerini sayısal datalarla aktaran Korkmaz şunları söyledi:

* Ekonomik kriz olanca süratiyle derinleşirken, en ağır biçimde yoksullaşanlar yeniden bayanlar oluyor. Son yıllarda yapılan araştırmaların sonucuna baktığımızda bunu en açık haliyle görebiliyoruz. İşgücü içerisindeki her 10 bayandan sırf 3’ü çalışıyor. 2019 yılında 500 bin bayan mesken içi bakım hizmetleri nedeniyle işinden ayrıldı.

* 12 milyon bayan ise mesken işleri nedeniyle çalışma hayatına giremedi. Türkiye’de işsiz bayan sayısı 2014’ten 2019’a yüzde 52 arttı, 2 milyona yaklaştı. 1 milyondan fazla bayan uzun mühletlerle ve kayıt dışı çalıştırılıyor.

* Türkiye’de erkekler, bayanlardan yüzde 8 fazla kazanıyor. Daha birkaç gün evvel yeni artırımlar için 12. Cumhurbaşkanı’na geniş yetkiler veren Vergi Metot Kanunu Teklifi, Cumhur İttifakı’nın oylarıyla kabul edilerek maddeleşti.

* Tıpkı gün AKP Milletvekili Hüsnüye Erdoğan ‘Doğalgaza artırım gelmiştir lakin küçük mini gelmiştir’ diyerek halkın zekasıyla açıkça dalga geçer üzere ‘’farklı güçler ekonomimize saldırmak istiyor, daha evvel yaptılar tekrar yapabilirler” diyor. Şunu açıkça görecekler ki bizler iktidarın yarattığı öcülere, düşmanlara, ötekilere inanmıyoruz. Asıl uğraş edeceğimiz yapının ismi patriyarkal kapitalizmdir.