Diyarbakır’da açıklamalarda bulunan Türkiye Değişim Partisi Genel Lideri Mustafa Sarıgül, yoksulluğa dikkat çekerek iktidarı eleştirdi; “İş, aş konuşmayan, tek sıkıntısı koltuk olan bu siyaset lobisinin alayını konutlarına göndereceğim” dedi. Sarıgül, “Ekonomi çok uygunsa Diyarbakır’da neden; üç çocuktan biri yeteri kadar doymuyor? Neden üç gençten biri işsiz? Neden üç bireyden biri icralık?” sorularını yönelterek, “AK Parti yorulmuştur. Artık bu ülkeye verecekleri bir şey yoktur. Türkiye AK Parti’ye muhtaç değildir” tabirlerini kullandı.

Türkiye Değişim Partisi Genel Lideri Mustafa Sarıgül, Diyarbakır Vilayet Binası’nda basın toplantısı düzenledi.

“Medeniyetler beşiği, ilim kenti, kültür kenti Diyarbakır’ı sevgiyle, hürmetle ve muhabbetle selamlıyorum” diyerek konuşmasına başlayan Sarıgül, “12 Eylül 1980 Darbesi’nin yıldönümünde, darbenin en çok ziyan verdiği, zulmettiği Diyarbakır’dan; temel hak ve özgürlükleri yok eden, idamlar azaplar, hukuksuz yargılamalar, mahpuslar, yasaklarla anılan 12 Eylül Darbesi’nin izleri ne yazık ki tam manasıyla silinememiştir. Neden olduğu sıkıntılar ortadan kaldırılamamıştır. Darbenin yaralarını sarmak, izlerini silmek inşallah bize nasip olacaktır” sözlerini kullandı.

“Ben, Edirne’de öteki Diyarbakır’da öbür konuşan, Diyarbakır’ın yolunu seçim vakti hatırlayan siyasilerden değilim” çıkışında bulunan Sarıgül, “Çocuklarımızın yüzü gülsün, barış olsun, kardeşlik olsun, huzur olsun istiyorum” dedi.

“DİYARBAKIR’DA İŞSİZLİK, YOKSULLUK, KEPENK KAPATAN ESNAF VAR”

Sarıgül’ün konuşması şöyle devam etti:

“Hiç kimse kapısı çalındığında korkmasın istiyorum. Herkesin yapacak işi, yiyecek aşı, başını sokacak meskeni olsun istiyorum. Bunları Diyarbakır için de istiyorum. Edirne için de istiyorum. Biz bu ülkenin insanıyız. Bu toprakların çocuğuyuz. Farklı partilere oy verebiliriz, farklı kökenlerden gelebiliriz, farklı inançlara sahip olabiliriz fakat bu ülke hepimizin ülkesi. Kimse kimseden daha fazla hak sahibi değildir. Kimsenin kimseye üstünlüğü yoktur.

“MİLLETİN KAYGISI, ONLARIN KEDERİ DEĞİL”

Pahalı dava arkadaşlarım, Diyarbakır’da işsizlik var, Diyarbakır’da yoksulluk var. Diyarbakır’da geçim düşüncesi var. Diyarbakır’da kepenk kapatan, icralık olan, tefecilerin eline düşen esnaf var. Diyarbakır’da kuraklık var. Ben bunların hepsini biliyorum. Bu meseleleri çözecek olan milletvekillerinin ne yaptıklarını da siz biliyorsunuz. Milletvekilleri Diyarbakır’a fabrika, turistik tesis, tarım ve hayvancılık projeleri kazandırmak için yarışacaklarına birbirleriyle uğraşıyorlar.

“BÖLGEYİ TAPULU YERLERİ SANIYORLAR”

Tayin, terfi işlerine bakıyorlar, ya müdür ataması yapıyorlar ya da müdürleri misyondan alıyorlar. Neden biliyor musunuz? Milletin sıkıntısı onların kaygısı değil, onların kaygısı; Yine milletvekili olmak da ondan. Diyarbakırlının oyunu ceplerinde görüyorlar da ondan. Lakin siyaset o denli bir iştir ki; bir gün yeni bir parti kurulur, bir adam meydana çıkar, bütün hesapları alt-üst eder.

Hesapları alt-üst edecek olan Türkiye Değişim Partisidir. O adam da Mustafa Sarıgül’dür. Buradan bir kere daha söylüyorum; Bu adaletsiz sistemi, bu bozuk nizamı bozacağım.

“İŞ, AŞ KONUŞMAYAN, TEK KEDERİ KOLTUK OLAN BU SİYASET LOBİSİNİN ALAYINI MESKENLERİNE GÖNDERECEĞİM”

İş, aş konuşmayan, tek kederi koltuk olan bu siyaset lobisinin alayını meskenlerine göndereceğim.

Bize diyorlar ki; bu bölgede iki tane parti var. Siz kimden oy alacaksınız? Bölgede iki parti var da bölgede işsizlik yok mu? Yoksulluk yok mu?

Hayat pahalılığı yok mu? Geçim problemi yok mu?

Edirneli’nin elektrik faturasına artırım geliyor da, Diyarbakırlının elektrik faturasına artırım gelmiyor mu?

Kış geliyor, Kayserili kara kara düşünüyor da, Diyarbakırlı kara kara düşünmüyor mu?

Biz partilerden oy almayacağız. Biz, kaygısına deva arayanlardan oy alacağız.

İKTİDARA GELDİĞİMİZDE EVVEL DEVLETİN ZİHNİYETİNİ DEĞİŞTİRECEĞİZ”

Bu ülkede sağcısı, solcusu, muhafazakarı, milliyetçisi hepsi iktidar oldu. Fakat problemleri çözemediler.

Ne devleti işletebildiler, ne demokrasiyi işletebildiler, ne ekonomiyi işletebildiler. Günlük önlemlerle, siyasi kavgalarla vakit geçirdiler. Artık Türkiye’nin dayanacak gücü, kaybedecek vakti kalmadı.

Biz iktidara geldiğimizde evvel devletin zihniyetini değiştireceğiz.

Devlet tarafsız olacak, bir yurttaşını bir başkasına tercih etmeyecek.

Yurttaşları ortasında haksızlık, adaletsizlik, ayrımcılık yapmayacak.

Türkiye Değişim Partisi olarak siyasetin lisanını ve işleyişini de değiştireceğiz.

Biz siyasette hengameden değil, uzlaşmadan yanayız. Siyaseti hasımlık olmaktan çıkarmak, müzakereci siyasetin yolunu açmak istiyoruz.

Bu ülkenin en değerli problemi siyasetin düzelmesidir. Siyaset düzelmeden hiçbir şey düzelmez.”

“ŞAHLANAN ELEKTRİK FATURALARI OLUYOR”

İktidarın ‘ekonomide şahlandık’ kelamlarını hatırlatan Sarıgül, “Ülkeyi yönetenler şahlandık diyorlar. Ancak şahlanan elektrik faturaları oluyor. Uçuşa geçtik diyorlar. Uçuşa geçen yağ fiyatları oluyor. Okullar açıldı, kış geliyor, Millet kara kara düşünüyor. Ancak ülkeyi yönetenler “ekonomi çok iyi” diyorlar. Ben de Diyarbakır’dan soruyorum: İktisat çok düzgünse Diyarbakır’da neden; üç çocuktan biri yeteri kadar doymuyor? Neden üç gençten biri işsiz? Neden üç şahıstan biri icralık? Ülkeyi 20 yıldır yönetiyorlar” halinde konuştu.

“TÜRKİYE AK PARTİ’YE MUHTAÇ DEĞİLDİR”

“AK Parti yorulmuştur. Artık bu ülkeye verecekleri bir şey yoktur. Türkiye AK Parti’ye muhtaç değildir” sözlerini kullanan Sarıgül, kelamlarını şöyle sürdürdü:

“Bizim çözülemeyecek hiçbir sıkıntımız yok. Daha yeterli bir Türkiye yapmak mümkün ve biz bunu yapacağız. Muhtaçlığımız olan tek şey; vicdanlı bir idare ve vicdanlı takımlardır. O takımlar bu salondadır, o takımlar Türkiye Değişim Partisi’ndedir. Türkiye Değişim Partisi; vicdandır, merhamettir. Rahmettir, adalettir.

Türkiye Değişim Partisi; sevgidir, hürmettir. Hürmettir, samimiyettir.

Biz, milletin kederine derman yolmak için çıktık. Köylerde, meskenlerde, sokaklarda, atölyelerde, bağlarda, bahçelerde, tarlalarda selam verip selam alacağız.

Selamda rahmet vardır, kardeşlik vardır, huzur vardır.

Sesi duyulmayanların sesini duyuracağız. Kimsesizlerin kimsesi olacağız.

Arkadaşlarımdan ricam şudur: Gittiğimiz her yere, oy almaya değil, selam almaya, gönül almaya gidelim, keder dinlemeye gidelim.

Bak arkadaş, “yoksulluk baht değil, işsizlik senin kabahatin değil,” diyelim.

“her şeyin devası var,” diyelim.

Kimseyi ayırmayalım, kimseyle münakaşa etmeyelim. Bizim partimizin lisanı sevgi lisanıdır. Bizim arbedeyle işimiz olmaz. Biz, siyasette laf ebeliğinden değil, hizmet ve proje yarışından yanayız.

Bütün yol arkadaşlarımdan, bu anlayışla, bu heyecanla çalışmalarını istiyorum.

Allah’ın müsaadesiyle, Türkiye’yi varlığa, adalete ve huzura biz kavuşturacağız.

Ankara’da Büyük Kurultay’da buluşmak üzere hepinizi sevgiyle ve hürmetle selamlıyorum. Yolumuz ve talihimiz açık olsun. Sağ olun, var olun, Allah’a emanet olun.”