Cildimiz bilhassa mevsim geçişlerinde duyarlılık izah edebilir. Kuruluk, tahriş, sivilcelenme, lekelenme ve kararma benzer biçimde problemler, cildin görünür bölgelerinde ortaya çıktığında toplumsal hayatımızı da etkisinde bırakır.

Sivilce kremleri, kozmetik ürünler, maskeler ile netice vermeyen tedavilerde bitkisel yöntemlerden yararlanmak gerekebilir.

Tıp alimi İbn-i Sina, güzellik sırrını bin seneler ilkin reçete etmiştir. Onlardan birisi de cilt problemlerine birebir çözüm sunuan “gül suyu” olarak karşımıza çıkmaktadır.

İbn-i Sina’nın güzellik tavsiyeleri sıralamasında başı çeken gül suyu, devletimizde naturel şartlarda üretilmektedir. Oldukça ulaşılabilir olan ve cilt bakımında kolaylıkla kullanılabilen gül suyunun cilde faydalarını inceleyelim…

İbn-i Sînâ, hoş kokusu dolayısıyla gül suyunun ruha hitap ettiğini, insanı rahatlattığını, bayılmalarda ve kalp çarpıntılarında yararlı bulunduğunu belirtmiştir.

Gül suyunu tonik olarak kullanın

Yumuşak ve temiz bir pamuğu soğuk gül suyuna batırarak ıslatın temiz cilde nazikçe uygulayın.

Gül suyu Osmanlı dönemindeki en meşhur temizleyicidir.

Gül suyu cildinizin pH seviyelerini normale getirerek bozulmayı dengelemeye destek sağlar.

Gül suyu, fazla yağların yüzünüzden giderilmesine destek sağlar. Yağlanmanın engellenmesiyle beraber sivilce ve akne oluşumu da önlenir.

Tertipli kullanımda cilt lekelerini zaman içinde açar ve daha berrak bir cilt rengine kavuşmanıza destek sağlar.

Gül suyu, egzama ve mantar benzer biçimde cilt hastalıklarının niçin olduğu kuruluk ve kaşıntıya iyi gelir.