Korku oyunlarına sıkı sıkıya bağlı bir oyuncu kitlesi bulunuyor. Bu insanoğlu aynı türdeki dizi ve filmleri tüketmeyi ne kadar fazlaca sevseler de korku oyunlarında sizi soktuğu çaresiz durumları iliklerinize kadar yaşayabiliyorsunuz. Tarihteki ilk korku oyunu 1972 senesinde piyasaya çıkan Haunted House olarak biliniyor. Haunted House o dönemde bulunan Magnavox Odyssey adlı bir oyun konsoluna çıktı. İnsanların korkmak istemesi ve korkudan keyif almasının sebebi, bir tehdide ve krize maruz kaldığımızda aldığımız hormonal tepki içinde yatıyor.
İnsanın bu duyguları yaşaması adrenalin olarak geri dönüyor. Bilhassa konfor alanından çıkmadan bu tür duygulara maruz kalmak, adrenalin bağımlılığı oluşturuyor. Bu da bizde korku türündeki yapımlara bağımlılığımızı artırıyor. Sizin için hazırlamış olduğumuz listede konfor alanından çıkmadan korkuya kapılabileceğiniz oyunlar yer ediniyor. Listede size bakılırsa korku oyunu sayılmayan yapımlar da olabilir. Fakat bir çok oyuncuyu oynarken geren ve düşmanların tasarımıyla korkutan oyunlar mevcut.
Bazı korku oyunları sizi çaresiz bir halde bırakabiliyor. Düşmanlara saldıramıyor yada onlar için tuzaklar kuramıyorsunuz. Bu şekilde durumlarda en iyi şey düşmanlarınızdan kaçmak ya da saklanmak oluyor. Günümüzde bu oyun mekaniğini kullanan adını duyurmuş oyunlar var. Bu biçim yapımlar, oyuncunun üstündeki gerginliği ve korkuyu maksimum seviyeye çıkarıyor. Gene de benim için fark etmez gönder gelsin diyorsanız, işte listemiz sizlerle.
İlk oyunumuz olan Alan Wake, sizi karanlık ve aksiyon dolu bir atmosfere sürüklüyor. Elinizdeki bir fener ve bir silahla düşmanlarınıza karşı savaşım ediyorsunuz. Meşhur bir yazar olan Alan, kitabındaki vakaları yaşadığını keşfediyor. Oyun başlangıçta sizi korkutsa da ileriki zamanlarda tamamen bir aksiyon oyununa dönüşüyor. Doğal buradaki mühim nokta oyunun korku dozajına ne kadar kısa sürede alışabildiğiniz. Acele alışabilirseniz sizin için keyifli bir aksiyon oyununa dönüşecektir.
Alien: Isolation, uzay istasyonundaki karakterinizle beraber kurtulmaya çalıştığınız gizlilik korku oyunu. Fakat bu oyunda elleriniz armut toplamıyor. Yakın dövüş silahları ya da menzilli silahlar ile düşmanlarınıza ve en önemlisi de sizi devamlı takip eden ana düşmanınız uzaylıya karşı (Sevastopol Drone, The Creature ya da Xenomorph olarak da bilinir) büyük avantaj sağlıyor. Xenomorph’u öldüremediğiniz için cephanenizi dikkatli bir halde kullanmalısınız ve yalnızca kaçış yolu oluşturmak için Xenomorph’a cephane harcayın.
Ek olarak oyunda fazlaca değişik bir düşman suni zekası bulunuyor. Bu düşman suni zekası, insanlarda ve robotlarda fazlaca iyi değilken, Xenomorph’un haiz olduğu suni zeka sizi devamlı diken üstünde tutuyor. Yaratığın haiz olduğu suni zeka seviyesi oyuncudan oyuncuya farklılık izah edebilir. Sizi saklandığınız yerde bulmak için sesleri dinleyebilir ya da sizi dışarı çıkmanız için yemleyebilir. Yaratığın suni zekası sizin hareketlerinize ve aldığınız kararlara bakılırsa devamlı gelişiyor. Bu da oyunda ilerledikçe sizi daha sıkıntılı bir durumun içine sürüklüyor. Korku ve gerilimi iliklerinize kadar sezmek istiyorsanız Alien: Isolation’a bir talih verin.
Amnesia serisi, adım atma simülasyonu olarak belirtilen oyunlardan fazlaca daha ilkin piyasaya çıkan bir yapım. Sizi karanlık bir atmosferde kapana sıkışmışsınız şeklinde hissettiriyor. Ana karakteriniz hiçbir şeyi hatırlamadığı için vakaları kendiniz çözmeniz gerekiyor. Ek olarak oyunda karakterinizin akıl sağlığını da korumalısınız. Bilhassa karanlık alanlarda uzun süre ışıksız durmak ve oyundaki düşmanlar ile uzun süre karşılaşmak karakter akıl sağlığını negatif yönde etkiliyor.
Bu oyun tamamen iki boyutlu, görseller ve metinlerden ibaret, tüm bunlara karşın oyunda ilerledikçe değişik diyalog seçeneklerinin karşınıza çıkması ve oyunun ara sıra dördüncü duvarı yıkması ürpertici gelebilir. Bilhassa ilerleyen safhalarda Doki Doki Literature Club’ın oyun dosyalarında bazı değişimler yapması sizi şaşırtabilir. Tamamı rahatsız edici bir atmosfer oluşturuyor. Oynayan oyuncuların büyük bir çoğunluğu Doki Doki Literature Club’ı beğeniyor.
The Evil Within, Resident Evil’i geliştiren Shinji Mikami’nin elinden çıktı. Aslen Resident Evil, Tokuro Fujiwara tarafınca tasarlandı fakat Fujiwara “korkmaktan nefret” etmiş olduğu için tasarladığı dünyayı Shinji Mikami’ye emanet etti. Mikami de Resident Evil evrenini günümüzdeki haline kadar geliştirdi. The Evil Within, ana karakterimizin bir kabusta sıkışıp kalmasına ve o dünyadan kurtulmaya çalışmasına yardım ettiğimiz bir oyun. Korku ve aksiyon öğeleri ile bezenen yapım, sunmuş olduğu kasvetli ve gerilimli atmosfer sebebiyle listemizde yerini alıyor.
Layer of Fear, adım atma simülasyonları içinde yerini alan bir korku oyunu. Gene de oyuncuyu korkutmak için saldıramadığınız düşmanları karşınıza çıkarmıyor. Onun yerine haritanın devamlı olarak değişmesi ve sizi kafa karışıklığı ile beraber hikayeyi çözmeye itmesi oyuncuyu devamlı olarak geriyor. Oyunun hikayesinin sanat üstünden adım atması ve sizi bilinmezliğin içine sürüklemesi, korku ögelerini birazcık destekliyor. Onun haricinde oyuncuları fazlaca doyum etmiş olduğu söylenemez. Gene de bir talih vermek istiyorsanız deneyebilirsiniz.
Outlast listemizde yer edinen bir başka adım atma simülasyonu. Akıl hastanesi atmosferi ile birçok kişinin bilinçaltında yatan korku öğelerini uyandırmayı başarıyor. Ek olarak karşınıza çıkardığı düşmanlardan kaçmak ya da saklanmak haricinde başka bir tepki veremiyorsunuz. Oyun size umarsızlık hissini, elinizden düşmana karşı koyma fırsatını alarak veriyor. Bunlar olunca yapmanız ihtiyaç duyulan tek şey saklanmak yada kaçmak oluyor.
Karakterinize destek ekipman olarak da yalnızca kamera veriliyor. Gece görüşü olan kameranız karanlık noktalarda oldukça işe yarıyor. Outlast bir gazeteci olarak akıl hastanesini ziyaret etmenizle başlıyor. Oyun süresince düşmanlardan kaçmak ve saklanmak bir süre sonrasında sizi sıksa da bu duruma oyunu bitirmek için alışıyorsunuz. Gene de karanlık atmosferi ve umarsızlık hissini tatmak isterseniz, Outlast’ı deneyebilirsiniz.
Bu üç oyun da seriye çağdaş bir perspektif kattı ve Biohazard ile oyunun serisi resmen ayağa kalktı. Daha ilkin sırt kamerası ile oynadığımız Resident Evil oyunları, FPS kamera açısı ile oyuncuları korkunun içine çekmeyi başardı. Bilhassa metroidvania harita tasarımının Biohazard’da devam etmesi devamlı sizi bir şeyleri keşfetmeye itiyor. Ondan sonra Remake olarak karşımıza çıkan Resident Evil 2, serinin fanatikleri tarafınca fazlaca beğenildi. Dar haritalar ve zombi tasarımları oldukça etkileyiciydi. Bilhassa mermi sıkıntısını iliklerinize kadar yaşamanız ve “acaba şu zombiyi tek mermi ile alabilir miyim” şeklinde düşüncelere kapılmanız, sizi ister istemez geriyor.
Resident Evil 2’de zombilerden temizlediğiniz koridorlar oyunun sonuna kadar öyleki kalıyor. Bu yüzden zombileri öldürüp öldürmemek mevzusunda yaşadığınız ikilem oyuncu içinde tatlı bir şüphe bırakıyor. Resident Evil Village ise serinin son olarak çıkan oyunu ve Lady Dimitrescu karakteri daha oyun çıkmadan ilkin popüler bir hale gelmişti. Tüm bunların yanında serinin son yapımında sunulan öykü birçok oyuncuyu doyum etti. Aynı şekilde Village de metroidvania harita tasarımına sahipti ve gene mermi sıkıntısı çektiğiniz zamanlar oluyordu. Serinin bu üç oyununu oynamadıysanız bir talih verebilirsiniz. Resident Evil oyunlarındaki boss dövüşleri de tatminkar bir seviyede.
Soma, günümüzden 100 yıl sonrasında bir su altı araştırma tesisinde geçiyor. Karakterimizin bu yolda çıkmış olduğu seyahat ve yapımın oyunculara anlatmaya çalmış olduğu şuur ve ruh felsefesi oldukça çarpıcı. Tamamı bir yana oyundaki düşmanların çeşitli olmaması ve bir yerden sonrasında aynı görevleri yapıyormuşsunuz şeklinde bir hisse sürüklemesi can sıkan gelebilir. Fakat öykü anlatımı ve vaka örgüsü bir korku oyununun haiz olmadığı seviyede.
Until Dawn, öykü odaklı bir PS4 hususi oyunu. İnteraktif film diyebileceğimiz bir yapıda. Barındırdığı korku öğeleri, oyuncu ekibi ve atmosferi ile sizi derhal içine çekmeyi başarıyor. Oyunun hikayesi size birazcık klişe gelebilir bundan dolayı alışık olduğumuz klasik Amerikan korku filmlerini fazlaca çağrıştırıyor. Onun haricinde atmosfer ve öykü korku ihtiyacınız olan şeyi karşılayabilir. Ek olarak oyunda alacağınız kararlar yapımın sonunu etkiliyor. Oyundaki kararlarınız daha fazlaca karakterlerin hayatta kalıp kalmaması ile ilgili. Zira oyun süresince tüm kişiliklerle oynayabiliyorsunuz. Tüm karakterleri hayatta tutmak oyunun sonunu etkiliyor.
Kaynak: teknolojipusulasi.com