Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu eski üyesi ve TBMM eski Başkanı Bülent Arınç, Bursa’da mahalli gösterim meydana getiren tv kanalı Line TV’ye konuk oldu.

“ARAMIZI AÇMAYA ÇALIŞAN İNSANLAR VAR”

Gündeme dair soruları yanıtlayan Arınç, “Türkiye’de öyleki bir trol sürüsü var ki, siz bugün hava fazlaca güzel oldu deseniz bile bundan başka anlam çıkarıp bunun üstünden bana ve bizimle parti arasını yada Tayyip Bey’in arasını açmaya çalışan ahlaksız insanoğlu var. Hanımıyla erkeğiyle… Yalnız içinde bulunduğumuz durumu bir gözlemci olarak anlatmaya çaba ediyorum” diye konuştu.

“REİSÇİ GEÇİNİP, TAYYİP BEY’E ZARAR VERİYORLAR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı partisinden yalıtmak isteyenlerin bulunduğunu korumak için çaba sarfeden Arınç, “Şimdi bunun haricinde şu demek oluyor ki reisçi geçinip de aslına bakarsak Tayyip Bey’e en fazlaca zarar veren onu toplumdan, partisinden izole etmeye çaba eden kişiler var ve maalesef bunlar o kadar da uzakta değil. Onlara bakılırsa iyi yaptıklarını düşünüyorlar fakat ben iyi olan şeyin kendileriyle istişare edilmiş olduğu süre gerçeği konuşan acı da olsa hakikati söyleyen, onun iyiliğini istediği için doğru olanı tavsiye eden insanlarda bulunduğunu düşünüyorum. Ben bu şekilde olmaya çalıştım fakat başarıya ulaşmış olamadım. Sonunda Yüksek İstişare Kurulu’ndan da ayrıldım. Kaldı ki orası da icrai bir organ değil. İstişare organıydı. Fikirlerimizi söylüyorduk.” ifadelerini kullandı.

CUMHURBAŞKANLIĞI SİSTEMİ TARTIŞMASI

Çokça tartışılan cumhurbaşkanlığı seçim sistemine de değinen Arınç, şu şekilde devam etti:

“Şimdi bu elli artı bir, yalnız bu sistemin bir parçasıdır. Eskiden bu şekilde değildi. Parlamenter sistem vardı. En fazlaca hangi parti oy alırsa, tek başına geliyorsa hükümeti o kurardı. Yoksa koalisyon kurarlardı. Eskiye ilişkin bir örnek olarak söylüyorum. Türkiye üç partili, dört partili, dört artı bir dışardan destekli partiler görmüş oldu. Ben siyasette eskiyim. Bunların hepsini bilirim. 1996’da Refah Yol, ondan ilkin Anayol hükümeti, fazlaca kısa sürdü. Refah yol bir yıla yakın sürdü. ondan sonrasında rahmetli Mesut Yılmazlı hükümetler onlar bunlar filan, düşünün ki Ecevit’in ilk hükümeti dışardan destekli bir azınlık hükümetiydi. Kısaca 1999 seçimlerinden önceyi kast ediyorum. Ondan sonrasında Ecevit’le Sayın Bahçeli ve Sayın Mesut Yılmaz ayrı bir koalisyon kurdular. Hep koalisyonlu dönemler geldi fakat biz geldik tüm partiler parlamento haricinde kaldı.

“ELEŞTİRMEMİZİN FAYDASI YOK”

Biz CHP ile ikimiz, üçte ikisini aldık parlamentonun, onlar da üçte birini aldılar. Arkasından da biz tek başımıza iktidarımızı sürdürdük. Ilkin yüzde 34,5, sonrasında yüzde 47, sonrasında yüzde 50. Sonrasında düştü yüzde 40’lar civarına, yine yüzde 49,5’a çıktı. Ondan sonrasında sistem değişti. Artık partiler, ittifak yaparak milletvekili seçimine girebiliyorlar. Kendi isimleriyle kendi amblemleriyle fakat ittifak içinde. Beri tarafta da cumhurbaşkanlığı seçiminde de ek olarak birbirlerini destekleyip ittifak yapabiliyorlar. Bu sistem MHP ve Anavatan Partisi’nin benim olmadığım dönemdeki parlamentodan geçirdiği ve sonrasında da referanduma gidildiği süre halkın kabul etmiş olduğu bir sistem. Halk kabul ettikten sonrasında bizim bunu eleştirmemizin, bu tarafı yanlıştı, bu tarafı doğruydu dememizin hiçbir faydası yok.

“SEÇİM ZAMANINDA OLACAK DİYORSA…”

Cumhurbaşkanlığı seçim sistemine dair, “Yararlı oldu, zararı dokunan oldu. O (Erdoğan) hala bu sistemin fazlaca doğru olduğuna inanıyor” diyen Arınç, erken seçim ihtimaline ilişkinse şunları söylemiş oldu:

“Peki seçime giderler mi gitmezler mi… Seçime iyi mi gidileceği de anayasada yeni sistemde belli. Cumhurbaşkanı’mız ve Bahçeli şu demek oluyor ki ittifak ortağı, seçim zamanında olacak diyorsa, sizin seçim istemenizin bir anlamı yok. Kısaca gene onların biz seçime gidiyoruz demesi lazım. Bundan dolayı muhalefetin öyleki oy çoğunluğu yok parlamento içinde. Bunun tersine bir karar almaları mümkün değil. Bence bu tartışmaların haricinde yada ittifakların talibi kim olacak… Bunlar günlük tartışmalar. Aslen ‘Türkiye nereye gidiyor, iyi mi gidiyor, önünüzü görebiliyor musunuz, daha sonrasında ne olabilir, bu yönetim tarzından Türkiye istifade eder mi, etmez mi?’ bunların tartışılması lazım.”

“BEN ARTIK YOKUM”

“Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi 2017’den sonrasında değişti ve ben artık yokum” diyen Arınç, “2015 sonu, şu demek oluyor ki 2016’dan itibaren asla partiyle ve hükümetle parlamentoyla ilişkisi kalmamış bir insanım. İsterseniz emekli siyasetçi deyin. Sıfatım ne olarak kaldı, eski meclis başkanı, eski başbakan yardımcısı, bunların içinden bana en fazlaca başkanım diyorlar. Ben de bundan memnun oluyorum. Parti içindeki beraber çalıştığımız arkadaşlarımın bir kısmı ağabey diyor, ondan da memnun oluyorum. Bundan dolayı ikimiz de ağabeylik ve kardeşlik ilişkisi fazlaca önemlidir. Başkaları bunu fazlaca fazla bilmezler. Ben bunu bir saygı ifadesi olarak kabul ederim” ifadelerini kullandı.

ANASAYFAYA DÖNMEK İÇİN TIKLAYINIZ

Omicron’da yeni emare! El ve ayaklara dikkat

Omicron paniği! 7 Avrupa ülkesi Türk yolcuları kabul etmeyecek

CHP Lideri Kılıçdaroğlu, Ulusal Eğitim Bakanlığına alınmadı