SON DAKİKA | Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan Rusya- Ukrayna gerilimiyle ilgili izahat! “Rusya ve Ukrayna’dan vazgeçmemiz mümkün değil”

Son dakika: Rusya-Ukrayna gerilimi sürerken Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan izahat geldi. Afrika dönüşü gazetecilerin sorularını yanıtlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rusya ve Ukrayna’dan vazgeçmenin mümkün olmadığını belirterek “Dileğimiz, Karadeniz’den komşumuz Rusya ve Ukrayna’nın bir an ilkin görüşme masasına dönmeleridir” dedi.

RUSYA-UKRAYNA KRİZİ! “İKİSİNDEN DE VAZGEÇMEMİZ MÜMKÜN DEĞİL”

Ukrayna ve Rusya arasındaki gerilim hatırlatılarak, Türkiye’nin bu iki ülke arasındaki net tavrının kimden yana olacağının sorulması üstüne Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İkisinden de vazgeçmemiz mümkün değil.” ifadesini kullandı.

Türkiye’nin, Rusya ile siyasal, askeri ve ekonomik ilişkileri bulunduğuna dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu şekilde konuştu:

“Ukrayna ile de aynı şekilde siyasal, askeri, ekonomik ilişkilerimiz var. ‘Ukrayna’dan vazgeç’ deseniz vazgeçemeyiz, bundan dolayı ülkemizin buradaki çıkarları oldukça ileri derecede. ‘Rusya’dan vazgeç’ deseniz ondan da vazgeçemeyiz, bundan dolayı onunla da şu anda hakikaten ileri derecede birlikteliklerimiz var. Bizim derdimiz öyleki bir adım atalım ki hiçbirinden vazgeçmeden bu işi inşallah çözelim. Bunun için de ekibimizle, heyetimizle görüşmelerimizi yapacağız. Onun için NATO Liderler Zirvesi’ni oldukça önemsiyorum. Burada tüm liderlerin ne düşündüklerini göreceğiz. Ondan sonrasında da biz kendi içimizde arkadaşlarımızla çalışmamızı yapacağız.”

ERDOĞAN, PUTİN’LE GÖRÜŞECEK

Rusya Devlet Başkanı Putin ile görüşmesini, NATO Zirvesi’nin öncesinde mi sonrasında mı yapacağına yönelik sual üstüne Erdoğan, “NATO Liderler Zirvesi, bizim için bu aşamada isabetli olur. O görüşmeyi de ondan sonrasında yapmak oldukça daha hayırlı olur.” yanıtını verdi.

Almanya Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier ile yapmış olduğu görüşme ve içeriğine yönelik suali da yanıtlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Almanya-Türkiye ikili ilişkileri noktasında Sayın Steinmeier ile birkaç ay ilkin bir telefon görüşmemiz olmuştu fakat doğrusu uzun süreden beri, doğrusu 3 senedir diyebilirim, karşı karşıya görüşme yapamamıştık.” bilgisini paylaştı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulunmuş oldu:

“Bu telefon görüşmesinden sonrasında bu ziyaret bir vesile oldu. Burada yaptığımız görüşmede Türkiye-Almanya münasebetlerinde müdafa sanayisinden ekonomik ilişkilerimize varıncaya kadar birçok mevzuyu ele aldık. Sığınmacılar meselesini de gene Sayın Steinmeier ile görüşme fırsatımız oldu. Malum, sığınmacılar mevzusunda Almanya Avrupa’da başı çeken ülkelerden bir tanesi. Bunun yanında doğal ağırlıklı olarak Rusya-Ukrayna mevzusu gündemimize geldi. Bundan sonraki süreçte de daha sık bir araya gelme mevzusunda birbirimize bir sözümüz oldu. İnşallah Almanya-Türkiye ilişkilerinde oldukça daha değişik bir sürecin içine gireriz.

Doğal Sayın Steinmeier ile görüşmede bilhassa İsrail Cumhurbaşkanı Sayın Herzog’un Türkiye ziyaretini de konuştuk. Sayın Herzog’un Türkiye ziyaretiyle Türkiye-İsrail içinde yeni bir dönem başlamış olacak. Sayın Steinmeier de bundan kıvanç duyduğunu ve bunun isabetli bir adım bulunduğunu beyan etti. Körfez’deki gelişimleri ve bilhassa Birleşik Arap Emirlikleri’ne yaptığımız ziyareti de kendisiyle paylaştık. Bunun da Körfez’e yeni bir coşku getirebileceğini konuştuk.”

ERMENİSTAN’LA NORMALLEŞME SÜRECİ

Türkiye – Ermenistan arasındaki normalleşme adımları anımsatılarak, “Bu mevzuda görüşmelerden beklentileriniz nedir? Bunu öğrenmek isteriz. Bir de en önemlisi aslen Azerbaycan bu denklemin neresinde durmakta?” sorusu üstüne Erdoğan, Steinmeier ile yapmış olduğu görüşmede bu mevzunun da gündeme geldiğini bildirdi.

“Bildiğiniz gibi, ben aslına bakarsanız Ermenistan’ın atacağı pozitif yönde adımlara aynı şekilde karşılık vereceğimizi söylemiştim” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şu şekilde sürdürdü:

“Sulh, istikrar ve refaha ihtiyacı var bu bölgenin. Bu anlayışla ülkemiz ile Ermenistan içinde da bir normalleşme süreci başlatmak için samimi bir çaba içine girdik. Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham (Aliyev) kardeşim de bunu yararlı buluyor. Ermenistan’ın da bizimle normalleşme yönünde sergilediği iradeden memnunuz. Bu süreci yürütmek için karşılıklı olarak Hususi Temsilciler atadık ve 14 Ocak’ta Moskova’da ilk görüşmeyi yaptılar. 24 Şubat’ta da bu kere Viyana’da bir araya gelecekler. Ermenistan’ın, sınırların açılması ve diplomatik ilişkilerin kurulması benzer biçimde bazı somut beklentilerinin bulunduğunu da biliyoruz. Ermenistan eğer şu anda Hususi Temsilcilerle süregelen süreci devam ettirmekte kesin olursa bizim için kapıların kapalı kalması diye bir şey söz mevzusu olmaz. Beşeri münasebetlerin güçlenmesi için aramızdaki direkt uçuşların tekrardan başlaması kararını da aldık. Tarifesiz uçuşlar İstanbul-Erivan içinde bu ay başlangıcında açıldı. Ermenistan’dan da pozitif yönde yaklaşımın devamını bekliyoruz. 6’lı Platform oluşturmak suretiyle de Türkiye-Ermenistan arasındaki bu sıkıntıları aşalım demiştik. Biz bu platformu açmaktan yanayız. Doğal hepsi bir boşlukta olmuyor.

Bu manada Azerbaycan-Ermenistan ilişkileri ile Türkiye-Ermenistan normalleşme süreci birbirini destekleyerek ilerleyebilir. Keza, bölgesel iş birliği fikrimiz de bu ikili süreçleri destekleyecek ve bu ikili süreçlerden beslenecek. Her insanın bu zamanı fırsatı iyi kullanmak için yapıcı davranması lazım. Biz tüm bu süreçleri, bugüne dek olduğu benzer biçimde bundan sonrasında da Azerbaycan ile yakın eş güdüm içinde yürütmeye devam edeceğiz.”

İMAMOĞLU’NUN ALMANYA ZİYARETİ

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun, Almanya Besin ve Ziraat Bakanı Cem Özdemir ile yapmış olduğu görüşmeye, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin gösterdiği tepkinin sorulması üstüne, “Doğal ben Cumhur İttifakı’nın kuvvetli bir ortağı olan Devlet Bey’in bu tavrı sebebiyle Tanrı kendilerinden razı olsun derim. Cumhur İttifakı için inşallah 2023 oldukça daha kuvvetli neticelenecektir.” yanıtını verdi.

KILIÇDAROĞLU’NA S-400 YANITI

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, “S-400’lerin niye alındığını bilmiyorum, kime karşı kullanacağımız da açıklanmadı” şeklinde ifadeleri de sorulan Erdoğan, “Belirsizlik ve tehditlerin asla azalmadığı bir bölgede Uzun Menzilli Bölge Hava ve Roket Müdafa Sistemi ihtiyacı kapsamında tedarik edilen S-400’ler hakkında polemik yaratılmaya çalışıldığını görüyoruz.” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu şekilde devam etti:

“Ilk olarak akıldan çıkarılmaması, iyi algı edilmesi ihtiyaç duyulan en mühim husus şu; müdafa ve güvenlik mevzusu günlük siyasetin haricinde tutulması ihtiyaç duyulan, 84 milyonun tamamını, doğrusu ülkemizin bekasını ilgilendiren bir mevzudur. Bilhassa bugün yaşadığımız Rusya-Ukrayna krizi bu silahların gerekliliğini tekrardan ortaya koyuyor. ‘S-400 niçin alınmış’. O denli açıklandı, sebepleriyle, sonuçlarıyla, süreciyle kamuoyu bilgilendirildi. Buna karşın, bu şekilde ifadeler kullanmak, bölgemizde olup bitenlerden, dünyadan bihaber olmanın bir sonucu. Yaşadığımız coğrafya itibarıyla taktik balistik füzeler, seyir füzeleri, tayyare, helikopter, İHA’ları önleyebilecek kabiliyette sistem gereksinimleri bir zorunluluk. S-400’ün bir müdafa tabanca sistemi olduğu ve bu tabanca sisteminin tedarikinin bir tercih değil, zorunluluk olarak ortaya çıkmış olduğu sürekli olarak her seviyede vurgulandı. Ulusal Müdafa Bakanımız da açık ve saydam bir halde her insana söylemiş oldu, ‘Herhangi bir hücum, tehdit eğer olmazsa hiç kimseye ziyanı olmayan bir sistem bu. Önceliğimiz ülkemizin, 84 milyonun güvenliği. Müttefiklerimizin vermediğini Rusya’dan temin ettiğimiz bir sistem.’”

Tedarik sürecine ilişkin değerlendirmede de bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin Uzun Menzilli Bölge Hava ve Roket Müdafa Sistemi ihtiyacını karşılamak suretiyle meydana getirilen birçok girişime karşın NATO üyesi ülkelerden bu sistemleri tedarik edemediklerini hatırlattı.

“GİZLİ KONULAR BUNLAR”

Erdoğan, mevzuyla ilgili şunları kaydetti:

“Tedarik sürecinde ‘Biz pazar değil ortağız’ anlayışıyla sistemi yalnız satın alma değil yatırım, teknoloji transferi, ortak geliştirme üstünde duruldu ve maliyet, teslim süresi dahil tüm faktörler göz önüne alındı. Bu sistem, NATO Komuta Denetim sistemleri ve NATO’ya entegre ulusal sistemlere entegre edilmeksizin, müstakil olarak yalnızca Türk personel tarafınca kullanılacak. Sistemde Rus personel vazife almayacak. ‘Nerede kullanılacak?’ sorusunun cevabı oldukça net; kim füzeyle ülkemize saldırırsa orda kullanılacak. Bir de ‘S-400’ler hangarda bekliyor’ deniyor. S-400’ler nerede beklemesi gerekiyorsa orda bekliyor. Doğal gizli saklı mevzular bunlar. İhtiyaç duyulması halinde, bu sistemin kullanılmasına yönelik tüm hazırlıkların yapıldığını ve sürecin olması gerektiği şekilde ilerlediğini biliyoruz. Bu hususta da ihtiyaç duyulan açıklamalar yapılmış oldu. Netice olarak; ülkemizin bekasını ilgilendiren hususlarda herkesi daha dikkatli olmaya, yansız olmaya ve ulusal menfaatler kapsamında mevzuyu ele almaya çağrı ediyorum.”

F-35 VE F-16 MÜZAKERELERİ

ABD ile devam eden F-35 ve F-16 müzakerelerindeki son duruma ilişkin suali “O süreç devam ediyor” şeklinde yanıtlayan Erdoğan, şu detayları paylaştı:

“Gerek Ulusal Müdafa Bakanım gerek öteki görevli olan askeri erkan, üst aşama yöneticiler, Amerikalı muhataplarıyla görüşmeleri devam ettiriyorlar. Şu ana kadar görüşmeler pozitif yönde istikamette yürüyor. İnşallah bittiği anda da aslına bakarsanız gereği yapılacaktır. Burada çerçevemiz şu, ‘Ya bizlere bu uçaklarımızı verin ya da elimizdeki F-16’ların bakım onarımlarını yapmak, bunun haricinde F-16’ların bir üst segmentini vermek suretiyle hesaplaşmaları yapmış olup yolumuza devam edelim.’”

Kaynak: AA

ANASAYFAYA DÖNMEK İÇİN TIKLAYINIZ