Son dakika… CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Koskoca Türkiye Cumhuriyeti devletinin planlama teşkilatı yok. Dünyada planlama teşkilatı olmayan tek ülkeyiz. İlk yapılacak işlerden birisi stratejik planlama teşkilatını kurmaktır.” dedi.
Adana’da katılmış olduğu bir tv programında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunan Kılıçdaroğlu, vatandaşların daha çok mağdur olmaması için erken seçim istediklerini söylemiş oldu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Erken seçim yok” yönündeki sözleri hatırlatılan Kılıçdaroğlu, gecikilen her gününün topluma, insana, gençlere, bayanlara, ailelere maliyetinin arttığını savundu.
Kıılçdaroğlu sözlerini şu şekilde sürdürdü:
“Pahalılık var, zam var, zulüm var, insanoğlu perişan vaziyette. Bu şekilde bir durumda ne yapılır? Sıhhatli işleyen bir demokraside halkın hakemliğine başvurursunuz. Kendisine güveniyorsa ki o söylediğine nazaran kendisine güveniyor. O süre sandığı koyar, oyu alır ve döner der ki ‘Bak bay Kemal ben sana demedim mi? Yine kazanacağım diye. Sandığı koydum ve sen de sesini kes’. Ben şimdi halkın sesini, sorunlarını dillendiriyorum. Halkın problemi var, dertleri var, perişan vaziyette, kara kış geldi, elektrik faturasını, naturel gaz faturasını ödeyemeyen, eğitim harcamalarını karşılayamayan var. Dolayısıyla bu şekilde bir tablo var. Biz kendisine iyilik yapıyoruz aslen. Erken seçim sonucu alır yada almazlar, kendileri bilirler. Almazlarsa bu bizim lehimize, almazlarsa bu perişanlık devam edecek. Millet daha çok görecek perişanlığı.”
Kılıçdaroğlu, işyar ve emekli maaş zamlarının ne kadar olması gerektiğine ilişkin suali şu şekilde yanıtladı:
“Bizim belediyelerde asgari ücret 4 bin 500 lira olacak. Emeklilerin durumu perişan, iki maaş ikramiye veriliyor fakat ikramiyede ciddi bir artış yapılmadı. Biz, taşeron işçilere de kadro verilmiyordu, onları örgütledik, dernek kurdurduk sonrasında bunların sözcülüğünü üstlendik. Kadro verilmesi için baskı kurduk, onlara da kadro verdiler. Biz emekliye iki maaş ikramiye, minimum asgari ücret düzeyinde bir ikramiye verilmesini istedik. Kısaca bayramda torunlarına harçlık verebilsin istedik. Fazlaca şey mi istiyoruz, hayır oldukça şey istemiyoruz. Biz bu tarz şeyleri istediğimiz hep dediler ki ‘Bütçede para yok’. Ya elin oğluna dünyanın parasını ödüyorsun da kısaca sıra emekliye ulaşınca mi para yok? Asgari ücretliye bizim baskımız üstüne şimdi 4 bin 225 lira yaptılar o bile düşük. 4 bin 225 lira yılbaşında 384 dolardı, şimdi 270 küsur dolara düştü. Tüm bunlara karşın para var, olanak var. Tüm sorun şu; parayı yerinde ve doğru kullanacaksınız, savurganlık yapmayacaksınız. Parayı yerinde ve doğru kullandığınız süre da hepimiz kazanır. Siz asgari ücretliye para verdiğinizde asgari ücretli ne meydana getirecek? Mahallenin bakkalından alışveriş meydana getirecek. Kim kazanacak? Bakkal kazanacak. Dolayısıyla paranın, dolaşım yayınlarını değiştirmeniz, yaygınlaştırmanız lazım ki Türkiye genelinde bir rahatlama, bir ferahlama olabilsin. Hem diyecekseniz ‘Iktisat oldukça büyüdü, şaha kalktık’. Emekliye işçiye, memura ulaşınca ‘Efendim sana veremiyoruz’. Niye? ‘Ekonominin durumu fena’. Şaha kalktık diyen sensin. Şu oldukça mühim; devleti yönetenler vatandaştan topladıkları vergilerin hesabını devletin bireylerine kısaca vatandaşa vermezlerse orada bir şeyler var anlamına gelir.”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın açıklamış olduğu finansal pakete ilişkin eleştirilerde bulunan Kılıçdaroğlu şu şekilde devam etti:
“Faize kur garantisi verilir mi ya? Kısaca döviz garantisi veriyorsun. Hani Türk lirası?.. Diyor ki ‘Eğer dolar daha çok yükselirse meraklanma,’ diyor, ‘Aradaki farkı ödeyeceğim.’ diyor. Kimin cebinden ödeyeceksin? Kendi cebinden mi ödeyeceksin? Hayır. Kimin cebinden ödeyeceksin? Fakirin fukaranın cebinden ödeyeceksin. Bu şekilde bir rezaleti Türkiye Cumhuriyeti zamanı görmemiştir. Çözemiyorlar, yönetemiyorlar. O nedenle diyoruz kardeşim yönetemiyorsun, problemi çözemiyorsun, mesele yaşayanları dinlemiyorsun. Her şeye tek başına karar veriyorsun. Devleti bir kişinin iki dudağına teslim etmiş pozisyondayız. Bu devlet bu şekilde gitmez kardeşim. Yönetim de bu şekilde gitmez. Getir sandığı hakeme başvuralım. Ben mi gerçeği söylüyorum, sen mi gerçeği söylüyorsun? Hakeme başvurmaktan korkuyor. Öyleki bir noktaya geldi ki hakemden de korkuyor şimdi. Hakemden korkmayacaksın. Yargıcı millettir, milletin ferasetine güveneceksin. Millet bizi ana karşıcılık yapmış oldu diye biz dönerek millete kızdık mı? Hayır, takdiridir, yapar. Fakat şimdi millet diyor ki ‘Sizi iktidar yapacağız. Siz Türkiye’yi daha iyi yöneteceksiniz.’ diyor. Korkusu da ondan aslına bakarsan. CHP gelirse ne olur? CHP gelirse bu ülkeye refah gelir, sulh gelir, her şey gelir. Zira Cumhuriyet Halk Partili eğer bir kağıt harcamışsa bunun hesabını millete verir. Bir kuruş harcamışsa hesabını millete verir. Biz bu şekilde yetiştik. Bizim insanımız üretmeli, bizim insanımız alın teri dökmeli, biz devlet olarak ona destek vermeliyiz. Hükûmet olarak ona destek vermeliyiz.”
Kılıçdaroğlu, çiftçinin zor durumda bulunduğunu, zamlardan dolayı ekim yapamadığını savunarak “Demokrasiyi savunuyoruz. Onun için sandığın gelmesi lazım. Sandıktan korkmamak lazım. Gelir sandık milletin iradesine güveneceğiz, saygı duyacağız. İşin özeti budur.” diye konuştu.
Dolar kurunun 18’den 13 liraya düşüşüyle ilgili Kılıçdaroğlu, birilerinin vurgun yaptığını iddia ederek bu mevzuyla ilgili TBMM’ye sual önergesi vereceklerini söylemiş oldu.
Kılıçdaroğlu, salı günü 7 maddelik bir izahat yaptığını hatırlatarak “İnşallah Millet İttifakı’nın 13. cumhurbaşkanı iktidar olur olmaz, cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturur oturmaz ilk yedi gün içinde nelerin yapması icap ettiğini söyledim. Ekonomik Toplumsal Konseyi toplaması gerekiyor. Bir kararnameyle stratejik planlama teşkilatı kurması lazım. Koskoca Türkiye Cumhuriyeti devletinin planlama teşkilatı yok. Dünyada planlama teşkilatı olmayan tek ülkeyiz. İlk yapılacak işlerden birisi stratejik planlama teşkilatını kurmaktır. Geliri gideri bakacaksın, bilançosuna bakacaksın. Kimin ne yapmış olduğu belli değil. Emirle iş yapıyorlar. Ekonomide yönerge olmaz. Ekonominin öngörüleri olur. Beklentileri olur toplumun onları ölçersiniz.” ifadesini kullandı.
Sorunların tamamını çözeceklerini vurgulayan Kılıçdaroğlu şunları kaydetti:
“Asla kimse umutsuzluğa kapılmasın. Devletin tüm kurumlarının iyi mi çalıştığını biliyoruz. Devletin kurumlarında son aşama muntazam, namuslu insanoğlu var. Bunlar görevlerini büyük seviyede yapmak istiyorlar fakat yaptırmıyorlar. Biz devlette liyakat sağlayacağız. Asla kimse kaygı etmesin. Türkiye’yi bir üretim hamlesi içine sokacağız. 6 ayda bu memleket nefes alacak. Biz bunların hepsini yapacağız. İttifakla birlikte, dostlarımızla birlikte yapacağız.”
Programın arkasından Kılıçdaroğlu, Adana Büyükşehir Belediyesine geçerek Belediye Başkanı Zeydan Karalar ile basına kapalı görüştü. Hemen sonra Kılıçdaroğlu, Büyükşehir Belediyesi Tiyatro Salonu’nda basına kapalı gerçekleşen “Gençlik Buluşmaları” etkinliğine katıldı. (AA)
ANASAYFAYA DÖNMEK İÇİN TIKLAYINIZ
Kaynak: webhane.com