Son dakika haberi: Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ndeki Kabine toplantısı, saat 15.30’da başlamıştı. Tehlikeli sonuç toplantı 2 saat 20 dakika sürdü. Cumhurbaşkanı Erdoğan toplantının arkasından elektrik faturalarındaki düzenlemeyi ve yeni destek paketlerini deklare etti.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ndeki Kabine Toplantısı’nın arkasından millete seslendi.

Konuşmasına, kendisini dinleyenleri selamlayarak süregelen Erdoğan, kabineye tekrardan katılan Hakkaniyet Bakanı Bekir Bozdağ’a “hoş geldiniz” dedi.

KABİNE’DEKİ DEĞİŞİKLİK

Türkiye’ye ve siyasete yapmış olduğu nice hizmetlerin yanında 15 Temmuz gecesi TBMM’ye bombalar yağarken darbecilere yiğitçe meydan okuyuşuyla hatırlanan Bozdağ’a Hakkaniyet Bakanlığı görevinde başarılar dileyen Erdoğan, bakanlık vazifesinden affını isteyen Abdulhamit Gül’e bugüne dek hakkı ve hakkaniyeti gözeterek gösterdiği samimi gayretler, sükunetle yürüttüğü hizmetler için teşekkür etti.

Gül ile değişik platformlarda, değişik vesilelerle çalışmaya, beraber yol yürümeye devam edeceklerini belirten Erdoğan, şunları kaydetti:

“Bilinmiş olduğu benzer biçimde Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nde Kabine üyeleri, öteki üst düzey yönetici kadrolar benzer biçimde direkt Cumhurbaşkanı tarafınca belirleniyor. Değişen şartlara ve ihtiyaçlara bakılırsa kabinede revizyona gitmemiz oldukça tabiidir. Aksi yönde bir tutum, yaşamın olağan akışına aykırı olur. Her vazife benzer biçimde kabinedeki değişimler de bir bayrak yarışıdır. Bayrağı teslim alan arkadaşımız yeni bir enerjiyle heyecanla vizyonla hedeflerimize doğru ilerlemeyi sürdürmektedir. Bu çerçevede yeni yönetim sisteminin ilk kabinesini kurduğumuz 2018 Temmuz ayından bugüne dek 6 bakanımız değişti. Bir bakanlığımızın ikiye ayrılması sebebiyle 7 arkadaşımız da kabineye girdi. Bundan sonrasında da normal olarak gerektiğinde yeni değişimler yapabiliriz. Bizim için aslolan olan ülkemizi 2023 hedeflerine ulaştırmak, gençlerimize 2053 vizyonlarını hayata geçirebilecekleri büyük ve kuvvetli Türkiye’yi emanet etmektir. Milletimizin bizlere ülkeyi yönetme sorumluluğu verdiği 2002 Kasım’ından bugüne dek birlikte çalıştığımız, hayata geçirdiğimiz yapıt ve hizmetlere katkısı olan her insana bir kez daha teşekkür ediyorum.”

KARLA MÜCADELE

“Tamamımız faniyiz, insanoğlu gelir geçer, mühim olan şu gök kubbede hoş bir seda bırakmaktır. Hangi görevde, hangi unvanda, hangi mesuliyet mevkiinde bulunursak bulunalım, bunu başarabilirsek ne mutlu bizlere.” diyen Erdoğan, Türkiye’nin gelişmesi, kalkınması, büyümesi için tuğla üzerine tuğla koymadıkları halde, ekmeğini yedikleri, suyunu içtikleri, havasını soludukları vatanlarına layık olamayanların da bulunduğuna dikkati çekti.

Ziya Paşa’nın “Bulundum ben dahi Darü’ş-şifa-yı Bab-ı Ali’de / Felatun’u beğenmez anda oldukça divaneler gördüm” sözünü hatırlatan Erdoğan, bu tarz şeyleri da milletin o engin ferasetine havale ettiklerini söylemiş oldu.

Ekonomiyi dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına sokarak, yeşil kalkınma devrimini gerçekleştirerek, Türkiye’yi bölgesinin ve dünyanın önder devleti yaparak bu kutlu mücadeleyi hedefine ulaştıracaklarını vurgulayan Erdoğan, “Ülkemizin iki asırlık demokrasi ve kalkınma mücadelesinin son 20 senesinde bizlere bu imkanı veren, bu zaferleri yaşatan, insanımızın başının dik durmasını elde eden Rabbime binlerce hamdolsun.” dedi.

Türkiye’nin son yılların en verimli ve zahmetli kışını geçirdiğine dikkati çeken Erdoğan, kuraklık tehdidi altında geçen birkaç senenin arkasından son haftalarda yağan karla bu yıl için rahat bir nefes alındığını kaydetti.

Kar yağışının bastırdığı iklimlerde, şehirlerarası yollarda ve kent içlerinde ulaşımda çeşitli sıkıntılar yaşandığını anımsatan Erdoğan, Karayolları ekiplerinin şehirler arası yolları, belediyelerin, kendi mesuliyet alanındaki yolları açık tutmak için harekete geçtiğini beyan etti.

Bu mücadelenin yeteri kadar etkin yürütülemediği yerlerde vatandaşlardan mağduriyet yaşayanların bulunduğunu belirten Erdoğan, şu şekilde devam etti:

“Her şeye karşın genel olarak verimli bir kış mevsimi geçirdiğimizi söyleyebiliriz. Kar yağışıyla beraber toprağın doymasını, barajların dolmasını pozitif bir gelişme olarak görüyoruz. İnşallah ülkemiz şubat, mart, nisan aylarında yeteri kadar yağış alır ve verimli bir yılı hep beraber yaşarız. Bu vesileyle 2022 senesinde 25,8 milyar lira olarak planladığımız Tarımsal Destekleme Bütçesini, 3,2 milyar liralık ilaveyle 29 milyar liraya çıkardığımızın müjdesini de çiftçilerimizle paylaşmak isterim. Bilhassa hububat üreticilerimizin girdi desteklerini geçen yıla oranla yüzde 127 oranında artırdık.”

ELEKTRİK FATURALARINA YENİ DÜZENLEME

Kış döneminde öne çıkan hususlardan birinin de elektrik ve naturel gaz mevzuları bulunduğunu aktaran Erdoğan, İran ile Türkiye arasındaki hatta yaşanmış olan bir arıza sebebiyle naturel gaz arzında azalma yaşandığını hatırlattı.

Bunun üstüne her seviyede girişimde bulunarak arızanın giderilmesi çalışmalarının havaların ısınmış olduğu gelecek aylara bırakılması mevzusunda İran ile mutabık kaldıklarını dile getiren Erdoğan, böylece İran hattından naturel gaz akışını tekrardan başlattıklarını anımsattı.

Ek olarak Azerbaycan hattından aldıkları naturel gaz miktarını da artırdıklarını ifade eden Erdoğan, “İlaveten çeşitli kaynaklardan temin ettiğimiz LNG alımlarını hızlandırdık. Tuz Gölü ve Silivri’deki yer altı naturel gaz depolama tesislerini de devreye soktuk. Endüstri kuruluşlarına uygulanan kısmi enerji kesintisini mühim seviyede azalttık, yakında tümüyle kaldırıyoruz.” dedi.

Bir başka mühim mevzunun da elektrik faturalarında yaşanmış olan artışlar olduğuna dikkati çeken Erdoğan, şunları kaydetti:

“Salgın döneminde dünyada kömür tutarları 5 kat, naturel gaz tutarları 10 kat artarken, biz devletimizde bunu yurttaşlarımıza yansıtmamak için yoğun çaba gösterdik. Uzunca bir süre naturel gazda yüzde 75, elektrik faturalarında yüzde 50 sübvansiyon uyguladık. Yılbaşı itibarıyla enerji piyasalarında sürdürülebilirliği sağlamak için tarifelerde mecburi düzenlemeye gitmek durumunda kaldık. Yurttaşlarımızın elektrik faturalarının 2 kat, hatta 3 kat arttığı yönündeki şikayetleri üstüne ilgili kurumlarımıza elektrik tarifelerinin tekrardan düzenlenmesi emirini verdim. Bu çerçevede en düşük tarifede günlük 5 kilovat olarak hesaplanan tüketim tutarını 7 kilovata, dolayısıyla aylık tüketimi de 150 kilovattan 210 kilovata çıkartıyoruz. Şubat ayında sarf edilecek elektriğin faturası, yurttaşlarımızın lehine yapılacak bu yeni düzenlemeye uygun şekilde gelecektir.”

KORONAVİRÜSLE MÜCADELE

Bu zamanda dikkatle takip ettikleri hususlardan birinin de Kovid-19 salgınındaki gelişmeler bulunduğunu dile getiren Erdoğan, “Omicron varyantıyla beraber artık gücü azalan salgını, inşallah yakında gündemimizden tamamen çıkarmayı umut ediyoruz.” dedi.

Türkiye’nin, salgının ilk günlerinde tedbirleri en ilkin alan ülkelerden biri bulunduğunu hatırlatan Erdoğan, şimdi de kısıtlamaları ilk kaldıran ülkeler içinde bulunduğunu söylemiş oldu.

Avrupa ülkelerinin bu aşamaya yeni geçtiğine işaret eden Erdoğan, şu şekilde konuştu:

“Bu mevzuda en mühim gücümüzden biri, aşılama çalışmalarındaki başarımızdır. Buradan bilhassa 65 yaş üstü yurttaşlarımıza, kendi aşımız ve kendi gücümüz olan TURKOVAC başta olmak suretiyle, aşılarını yaptırmaları yada tamamlamaları hususunu yine hatırlatmak isterim. Halihazırda istatistiki olarak olay sayısında mühim artış olmasına karşın hastanelerimizde ve yoğun bakımlarda alarm seviyesine geçmemizi gerektiren bir tabloyla karşı karşıya değiliz. Türkiye, salgın sürecini sıhhat hizmetlerinin aksaksız olarak yürütülmesi, günlük yaşamın ve ekonominin işleyişinin minimum kesintiyle sürdürülmesi, istihdamın korunarak hatta artırılarak toplumsal kırılmaya meydan verilmemesi, büyümenin sürdürülerek telafisi zor kayıpların önlenmesi, ülke genelinde huzurun ve güvenliğin eksiksiz sağlanması ve tüm öteki bakımlardan en başarı göstermiş şekilde yönetmiş ülkelerin başlangıcında geliyor.”

“SALGININ DA ÜSTESİNDEN GELDİK”

Erdoğan, “gelişmiş” diye tabir edilen ülkelerin çoğunun sıkıntılı salgın sürecinde sınıfta kaldığını dile getirerek, “Biz, kuvvetli altyapımız ve vaktinde aldığımız tedbirler yardımıyla bu duruma düşmedik. Her insanın içine kapanmış olduğu, şalter indirdiği, günü kurtarma derdine düşmüş olduğu bir dönemde biz tarihimizin en büyük üretim ve ihracat atağını gerçekleştirdik. Son 10 senedir pek oldukça yerde başarı ile uygulanan toplumsal kaos, siyasal istikrarsızlık, ekonomik çöküntü, toplumun bölünmesi, ülkenin parçalanması, senaryolarını yırtıp attığımız benzer biçimde salgının da üstesinden geldik.” ifadelerini kullandı.

Ulusal birlik ve beraberliği korumada, terörle mücadelede, sınırlara yönelik tehditleri bertaraf etmede, bölgesel ve küresel meselelerde ön alıcı olmada gösterdikleri başarıyı salgın sürecinde bir üst aşamaya çıkardıklarını özetleyen Erdoğan, “Değişen küresel yönetim ve iktisat sisteminde Türkiye artık etkilenen, takip eden, dahil edilen değil, belirleyici ülkeler arasına girmiştir. İki asırlık, demokrasi ve kalkınma mücadelemizde en üst lige çıkabilecek konuma geldiğimizi dost-düşman her insana gösterdik. Artık geleceğe daha bir güvenle, daha bir umutla, daha bir azimle daha bir kararlılıkla bakıyoruz.” diye konuştu.

DESTEK PAKETLERİ

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün müjdesini verecekleri bir başka mevzunun da Kredi Güvence Fonu kefaleti ile kullandırılacak 3 yeni destek paketi bulunduğunu belirterek şunları söylemiş oldu:

“Bunlardan ilki olan İşletme Harcamalarında Kartlı Ödeme Desteği’ni, KOBİ ve KOBİ dışı tüm firmaların, finansmana erişimini sağlamak için hazırladık. Yatırım Destek Paketi, kalkınma planındaki öncelikli sektörlerden başlayarak katma kıymeti yüksek ürünlerin üretimine yönelik çalışan firmalarımızı kapsamaktadır. İhracat Destek Paketi ise döviz kazandırıcı etkinlik yürüten ve ihracat potansiyeli taşıyan KOBİ’lerimize hitap etmektedir. Bu 3 paketle firmalarımıza 60 milyar liralık bir kefalet limiti açıyoruz. Gayemiz, tedarik zincirinde sürekliliği sağlayacak yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve cari fazlayı destekleyecek bir ekonomik destek iklimi oluşturmaktır.”

Erdoğan, bu kapsamda alınacak kredilerin amacına uygun kullanılmasını temin etmek için banka ve firmaların ihtiyaç duyulan hassasiyeti göstereceklerine inandıklarını söylemiş oldu.

Gömü ve Maliye Bakanlığının, satmaca ve sözleşme belgelerinin takip edeni başta olmak suretiyle, bu amacı sağlamaya yönelik ihtiyaç duyulan tedbirleri alacağını aktaran Erdoğan, “Yeni kredi paketimizin ülkemize, sektörlerimize, firmalarımıza hayırlı olmasını temenni ediyorum.” dedi.

“2 BİN 927 ENGELLİ VATANDAŞIMIZIN KAMUYA YERLEŞİMİNİ SAĞLAYACAĞIZ”

Engellilere yönelik işyar atamalarına ilişkin de açıklamada bulunan Erdoğan, “Engellilerimize yönelik bu senenin ilk işyar yerleştirme atamasını da 8 Şubat’ta yapacağız. Bu atamayla her eğitim kademesinden toplamda 2 bin 927 engelli vatandaşımızın kamuya yerleşimini sağlayacağız. Ek olarak dezavantajlı ailelerin anaokuluna ve ana sınıfına devam eden çocuklarına yönelik senelik 500 milyon liralık yeni bir destek paketini de hayata geçiriyoruz. Bu destek paketinin, dezavantajlı ailelerimizin sayıları 1 milyonu kabul eden çocuklarına hayırlı olmasını temenni ediyorum.” diye konuştu.

Erdoğan, Türkiye’nin yalnız salgınla değil, zelzele, sel, yangın benzer biçimde doğal afetlerle mücadelede de dünyada örnek bir ülke olduğuna işaret ederek son dönemde Elazığ ve Malatya ile İzmir depremlerinde, Karadeniz Bölgesi’ndeki sel felaketlerinde, Akdeniz ve Ege’deki yangınlarda bunun yine yine ispatlandığını altını çizdi.

Tüm bu felaketlerde hem arama kurtarma hem tekrardan inşa faaliyetlerindeki süratli, kuşatıcı, netice alıcı, ergonomik afet yönetimleriyle insanların mağduriyetlerini kısa sürede giderdiklerini dile getiren Erdoğan, “Avrupa’daki bazı şehirlerde yaşanmış olan sel felaketlerinde ortaya çıkan altyapı ve üstyapı kayıpları senelerdir hala telafi edilememişken biz, birkaç haftada arama kurtarma, birkaç ayda yıkıntıların kaldırılması, bir yılda da yeni konut ve iş yerlerinin inşası çalışmalarını tamamlayabilen bir yönetim sergiliyoruz.” ifadelerini kullandı.

GİRESUN’DAKİ AÇILIŞ

Erdoğan, cumartesi günü Giresun’un Dereli ilçesine yaptıkları ziyarette Ağustos 2020’de yaşanmış olan sel felaketinin arkasından inşasına başladıkları konut ve iş yerlerinin resmi açılış törenine katıldığını anımsatarak, yaşamını kaybeden 15 vatandaşı bir kez daha andıkları bu törende Dereli’deki 213 konut ve 82 iş yeriyle Doğankent’te 156 konut ve 70 iş yerinin resmi açılış ve teslimini gerçekleştirdiklerini söyledi.

Bunun yanında felaketin yaşandığı ilçelerde yollardan altyapıya, çevre düzenlemesinden kamu binalarına kadar pek oldukça yatırımı da hayata geçirdiklerini aktaran Erdoğan, köylerdeki ahırlı evler başta olmak suretiyle halen inşası devam eden yatırımları da yakında tamamlayacakları bilgisini verdi.

Giresun ve Trabzon’da katıldıkları toplu açılış törenleriyle her iki şehre kazandırdıkları pek oldukça yapıt ve hizmetin sevincini vatandaşlarla yaşadıklarını belirten Erdoğan, şunları kaydetti:

“Yapıt ve hizmet siyasetimizin meyvelerini toplamak olarak kabul ettiğimiz bu açılış törenleri, bununla birlikte şehirlerimizin nereden nereye geldiğini görebilmemize de vesile oluyor. Her başlıkta bizlerden önceki dönemlerde yapılanların 5 katı, 10 katı eseri milletimizin hizmetine verdiğimizi müşahede etmekten gurur duyuyoruz. Hava şartlarının ve programımızın elverdiği seviyede hafta sonlarını şehirlerimizde vatandaşlarımızla kucaklaşarak, özlem gidererek geçirme kararındayız. Böylece hem milletimizin muhabbetini ve coşkusunu bizzat yaşıyor hem de dertlerini ve taleplerini yerinde tespit edebiliyoruz. Biz asla ülkesinden bihaber, milletinden kopuk salon siyasetçilerinden olmadık, olmayacağız.”

Erdoğan, bu hafta sonu, cumartesi günü de Zonguldak’ta olacaklarını bildirerek, Zonguldak’taki tüm tünellerinin, kavşak düzenlemelerinin açılışlarını yapacaklarını ve Zonguldaklı vatandaşlarla bir arada olacaklarını dile getirdi. Erdoğan, “Hanımıyla ve erkeğiyle, genciyle, yaşlısıyla, her kesimden insanımızla aramıza kimseyi sokmadık, sokmayacağız.” dedi.

ORMAN YANGINLARIYLA MÜCADELE

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugüne dek olduğu benzer biçimde bundan sonrasında da yalnız milletin ne istediğine ne beklediğine ve ne talep ettiğine bakarak yanlarını belirleyeceklerini, bundan sonrasında da aynı şekilde yön atama edip yola devam edeceklerini beyan etti.

Havaların ısınmasını beklemeden orman yangınlarıyla mücadeledeki altyapıyı güçlendirecek adımları attıklarını belirten Erdoğan, “Bu çerçevede yerli ve ulusal insansız hava aracı sayımızı 8’e, yangın söndürme uçaklarımızın sayısını 20’ye, helikopter sayımızı 55’e çıkartıyoruz.” dedi.

Hava araçlarının her seferdeki su atma kapasitesini geçen yıl 85 tondan 184 tona çıkardıklarını hatırlatan Erdoğan, filoya eklenecek yeni hava araçlarıyla bu kapasiteyi 278 tona yükselteceklerini bildirdi.

Suni zeka uygulamalarını daha etkin şekilde kullanarak yangın riski ve seyrini yakından takip edecek bir sistemi de kurduklarını vurgulayan Erdoğan, “Eğitim verdiğimiz 100 bin vatandaşımızla orman yangınlarına müdahalede mühim bir gönüllü gücü oluşturuyoruz. Filomuza katılan yeni araçların ve uygulamaların ülkemize hayırlı olmasını temenni ediyorum.” şeklinde konuştu.

“Bizlere düşen hedeflerimize doğru yürümeye devam etmek”
Türkiye’nin girmiş olduğu kalkınma ve gelişme sürecinde sıkıntılarla da karşılaşıldığını dile getiren Erdoğan, yaşanmış olan sancıların bir kısmının yaşanmış olan büyük dönüşümün, değişimin, hedef büyütme, düzey yükseltme iradesinin neticeleri bulunduğunu kaydetti.

Erdoğan, sözlerini şu şekilde sürdürdü:

“Ülkemizin önüne kurulan tuzakları aşarken, ayağımıza takılan çelmelerin üstünden atlarken, maruz kaldığımız saldırıları savuştururken yaşadığımız sıkıntılar da var. Türkiye hem zamanı hem coğrafi, bu şekilde bir süreci asla rahat bırakılmayacak, kendi kendine terk edilmeyecek hele hele kimi toplumlar benzer biçimde desteklenmeyecek iddiaya, gösterime, müktesebata haiz bir ülkedir. Bizlere düşen buna karşın hedeflerimize doğru yürümeye devam etmek, mücadeleyi sürdürmek, başarmaktır.

Eğer biz geçmişte nicelerinin yapmış olduğu benzer biçimde ülkemizin ayağına takılan prangalara, sırtına yüklenen kamburlara, başına sarılan dertlere rıza gösterip yalnız günü kurtarma ardında koşsaydık bir ihtimal bu kadar hücuma maruz kalmazdık. Fakat bu durumda da milletimizin karşısına alnı ak, başı dik, kalbi mutmain şekilde çıkarak 2023 hedeflerimizden, 2053 vizyonumuzdan söz edemezdik. Türkiye bugün eğitimden sağlığa, güvenlikten adalete, ulaştırmadan enerjiye, tarımdan şehirciliğe her alanda dünya ile yarışacak altyapıya sahipse bunu dayatmalara, boyun eğmeye değil, ısrarla kendi yolumuzda yürümeye borçluyuz. Türkiye bugün 81 vilayeti ve 84 milyon vatandaşıyla sanayiden savunmaya, istihdamdan toplumsal güvenlik ve desteklere kadar her alanda kendine güveniyorsa bunu birilerinin ihsanına değil, kendi emeğimize ve gayretimizle borçluyuz. Türkiye bugün bölgesinde ve dünyada yaşanmış olan her krizde, her gelişmede siyasal, diplomatik, askeri, istihbari olarak gözlerin döndüğü, tavrının beklendiği bir ülkeyse bunu sırtını sözde bağlaşık, fiiliyatta köstek güçlere yaslanmaya değil, kendi imkanlarına, kendi yüreğine, kendi bileğine borçludur.”

“Bugüne gelirken nelerle karşılaşmadık? Neler yaşamadık? Milletimizi siyasal ve toplumsal kaos çıkarma denemeleri ile birbirine düşürmek istediler.” ifadesini kullanan Erdoğan, Türkiye’nin diplomatik hançerler ve nice gizli saklı açık oyunlarla tökezletilmeye çalışıldığını kaydetti.

Erdoğan, “Devletimize PKK’dan FETÖ ve DEAŞ’a kadar ne kadar terör örgütü var ise hepsini de üzerimize salarak diz çöktürmeye kalktılar. Ekonomimizi kur, faiz, enflasyon şer üçgenine hapsederek bizi aşımızla, işimizle, evlatlarımızın geleceğiyle tehdit ettiler. Bu oyunların hepsini de bozduk.” diye konuştu.

Son 3 senedir ekonomide yaşanmış olan dalgalanmalarla Türkiye gemisinin bir ihtimal birazcık sarsıldığını fakat aslolan amaca ulaşılamadığını belirten Erdoğan, özgür piyasa kurallarıyla, küresel iktisat düzenlemeleriyle, ahlakla, vicdanla ilgisi olmayan her saldırının ihtiyaç duyulan tedbirler alınarak, müdafa mekanizmaları kurularak, sızıntılar engellenerek bertaraf edildiğini kaydetti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçen senenin son aylarında yaşanmış olan kur dalgalanmasının önüne de bu şekilde geçtiklerini altını çizdi.

EKONOMİK GELİŞMELER

Ortaya çıkan yüksek enflasyondan ve yaşam pahalılığından milleti koruyacak adımları da birer birer attıklarını ifade eden Erdoğan, sözlerine şu şekilde devam etti:

“Asgari ücretten işyar ve emekli maaşlarına kadar, çalışanların gelirlerinde yaptığımız artışlar bu adımlardan biridir. Enflasyondaki belli bir döneme mahsus arızi yükselişin kamburunu maalesef bir süre sırtımızda taşımak mecburiyetinde kalacağız. İnşallah her yeni ayın bir evvelkinden daha iyi bulunduğunu göreceğimiz bir döneme girdik. Doğal bu süreçte yurttaşlarımızın dile getireceği her şikayete, her derde, her öğrenci kulağımız da gönlümüz de sonuna kadar açık olacak.

Devletimizin tüm imkanlarını insanlarımızın emrine verdik, vermeyi sürdüreceğiz. Hep söylediğimiz benzer biçimde 20 senedir bu ülkenin ve bu milletin asırlık meselelerini iyi mi biz çözdüysek, bugünkü sıkıntıların üstesinden de gene biz geleceğiz.”

Erdoğan, Türkiye’yi yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve cari fazla yöntemiyle büyüterek vatandaşların müreffeh, ülkeyi mamur ve devleti kuvvetli hale getirme sözlerini tutmanın boyunlarının borcu bulunduğunu söylemiş oldu.

“HER ŞEYİN ANAHTARI İŞTE BU AHİTTİR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Milletimize verdiğimiz her sözü tuttuğumuz benzer biçimde büyük ve kuvvetli Türkiye’yi inşa ederek öteki hedeflerimizle beraber enflasyonu indirme, yaşam pahalılığını yenme vaadimizi de yerine getireceğiz. Yeter ki bir olalım, iri olalım, diri olalım, kardeş olalım, hep beraber Türkiye olalım. Her şeyin anahtarı işte bu ahittir.” diye konuştu.

Bunun, öteki her türlü ayrımın, her türlü rekabetin, her türlü önceliğin üstünde bir sorun bulunduğunu vurgulayan Erdoğan, şunları kaydetti:

“Kendimizin ve evlatlarımızın geleceği için bu hususa öteki her şeyden fazla duyarlılık göstermemiz, haiz çıkmamız şarttır. Birliğimizi, beraberliğimizi, kardeşliğimizi sıkı tuttuğumuzda Tanrı’ın izniyle ne terör örgütleri ne ekonomik tetikçiler ne siyasal muhterisler bu ülkeye de bu millete de zarar veremez.

Bölünürsek, birbirimize düşersek istiklalimizin ve istikbalimizin sembollerine canımız pahasına haiz çıkmazsak, o süre halimiz haraptır. Son dönemde kimileri siyasal ve toplumsal hassasiyetleri kaşıyarak, kimileri ekonomik sıkıntıların sebeplerini ve neticelerini çarpıtarak, kimileri ulusal ve içsel değerlerimize saldırarak Türkiye’nin bu büyük gücüne saldırıyor. Bugüne dek başaramadılar, inşallah bundan sonrasında da başaramayacaklar.”

ANASAYFAYA DÖNMEK İÇİN TIKLAYINIZ

“Biz olmasak CHP ne kadar oy alabiliyor?” diyen İYİ Partili Ağıralioğlu’na CHP’den cevap

Yeni çekince NeoCov!

Meteoroloji’den 33 il için tehlikeli sonuç uyarı