Son dakika haberi… Mersin Büyükşehir Belediyesi tarafınca düzenlenen metro inşaatı temel atma törenine CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener katıldı. Akşener, konuşmasında, ‘erken seçim’ çağrısını yineledi. Kılıçdaroğlu ise göreve geldiklerinde en geç 2 yıl içinde Suriyelileri davulla zurnayla memleketlerine göndereceklerini belirterek, “Buraya isterlerse gezgin olarak gelebilirler, kapılarımız açık” dedi.
Büyükşehir Belediyesi tarafınca hayata geçirilecek olan ve Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer’in vizyon projesi olarak değerlendirdiği metronun temeli, 3 Ocak Mersin’in düşman işgalinden kurtuluşunun 100’üncü senesinde atıldı. Cumhuriyet Meydanı’nda gerçekleşen törene, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener de katıldı. Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, Mersin’in metroyla bir tek ucuz, konforlu, süratli, güvenli bir toplu taşıma aracına kavuşmayacağını belirterek, “Bir uygarlık, demokrasi, sulh projesi gerçekleştiriyoruz” dedi.
Vahap Seçer’den sonrasında kürsüye çağrı edilen İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, konuşmasına, ‘zam’ tartışmalarını değerlendirerek başladı. Akşener, “Bugün zamlarla hem işgören zamları hem de yılbaşının derhal sonrasında malum zamlarla karşı karşıyasınız. Tam ben 24 aydır il il, ilçe ilçe esnaf geziyorum. 81 ilin 79’unu tamamladım. Türkiye ağlıyor, esnafıyla, işi olmayan genciyle, çiftçisi, besicisiyle, atanamayan öğretmeniyle, 3600 ek gösterge sözü verilip yerine getirilememiş memuruyla ve kendi evladı işsizken 5 maaş alan danışmanları duyarak kahrolan bir Türkiye ile karşı karşıyayız. Biz yuhalamıyoruz, bir tek Tanrı’ın izniyle iktidara geleceğiz, 13’üncü Cumhurbaşkanı Millet İttifakı’nın talibi olacak. Biz bu yanlışlıkları yapmayacağız ve bu kul hakkını yemeyeceğiz. Yiyenlerin de kursağında kalmasını sağlayacağız” diye konuştu.
Akşener, referandumda Mersin’e gelip çalıştığını sadece partili Cumhurbaşkanlığı Sistemi’nin kabul edildiğini kaydederken, “Öyleki bir Türkiye’deyiz ki ben 2017’de Mersin’e geldim, referandum için çalıştım. O süre partimiz yoktu. Hepimiz benzer biçimde anlattık, Mersinli dinledi gereğini yapmış oldu. Netice itibarıyla uçacağız, kaçacağız, aşacağız denilen malum tek adam sistemi partili Cumhurbaşkanlığı sistemi kabul edildi ve 2017’den 2018’e, 2018’den 2022’ye kadar gelirleriniz azaldı, çocuklarınızın işsizliği çoğaldı, liyakatsizlik kayırmacılık altına vurdu, ziraatçi mazot parasından bizar, bu yıl ziraatçi buğdayı için gübre atamadı. Ekmeğinizi çaldılar, genç evlatlarımızın yaşamını çaldılar. Şimdi o şekilde bir sistemle yönetiliyoruz ki bakanlar komut eri, müsteşarlık terimi gitti, bu ülkenin hafızası gitti. Kalım diyorlar, bu ülkenin hafızasını götürdünüz. Bundan büyük kalım problemi mu olur? En büyük kalım problemi sizsiniz siz. Bugün eğer gencecik çocuklar gece oturup, gündüz uyuyor babasından harçlık almamak için onun gözüne görünmüyorsa bu tek adam sisteminin partili Cumhurbaşkanlığı sisteminin sonucudur. 5 maaş alan danışmanlar utanmadan altıncısını istiyorsa bu tek adam sisteminin sonucudur. Kayırma, liyakatsizlik, yandaş kayırma ortadaysa o senin çocuğun mülakatta 82-86 ile elenirken 50 puan alan mülakatta geçip atanıyorsa bu ülkede oldukca büyük mesele var anlama gelir. Bu probleminin da menşei, bu probleminin sorumlusu bu tek adam sistemini oldukca isteyen Sayın Erdoğan ve bu ucube sistemdir” dedi.
Gezdirilmiş olduğu şehirleri değerlendiren Akşener, “Belediyeler eliyle şehirlerde, ilçelerde zenginler ve fakirler oluşmuş. AK Parti’li belediyelerin ortaya koyduğu küçücük ilçelerdeki varlıklı ekip bir de fukaralar var. Zenginler AK Parti’li fukaralar her partili olmuş. İşte bu harami düzeni beraber yıkacağız. Iyi mi yıkacağız? Sizin şu demek oluyor ki milletimizin ‘Seçmen velinimettir’ düsturunu el ele ortaya koyarak yıkacağız. Eğer rektörlerin, kaymakamların, ilçe, il yada büyükşehir belediye başkanlıklarının, valiliklerin hususi kalemlerinden girip, ağanın oğlu, dayısı olan kızı oradan geçiyor sonrasında da en yüksek ballı maaşlarla devlet memuru oluyor senin oğlun, senin kızın 92-86 ile mülakatta eleniyorsa bu ülkede oldukca mühim bir sorun, haksızlık, israf, yolsuzluk problemi var anlama gelir. Bunun sorumlusu da bu ucube sistemdir” diye konuştu.
Mersin’de de erken seçim çağrısını yineleyen Akşener, “Bugün burada bu açılış için Mersinlinin teveccühü var. Diyor ki Mersinli Sayın Erdoğan, ‘derhal seçimi getir, sandığa teslim ol’ diyor. Mersinli burada ve bir bildiri veriyor. Yalnız bu meydanda değil, yanda da var. Orada da insanoğlu sesleniyor. Milletle ters düşe düşe, milletle bilek güreşi yapa yapa ayakta kalan bir politika olmamıştır. Tencerenin devirmediği bir iktidar da olmamıştır. Bayanlar tencere kaynatmakta problemi var. Dolayısıyla kendileri oldukca tok olduğundan ‘2 domates al’ diyorlar. Size ‘2 domates ye’ diyenler, yarım simit ye diyenler kendileri ne yiyor? Siz açıklayın. Buna son vermek için bu harami düzeni helal oylarınızla sandıkta demokrasiyle attaya göndermek için derhal seçim derhal seçim diyorum” dedi.
Akşener’in peşinden kürsüye çıkan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ise daha ilkin bu meydanda miting yapmalarına izin verilmediğini belirterek, “Demek ki dolabiliyor, demek ki halk seçim istiyor, demek ki halk dönüşüm istiyor. Demek ki halk hakkaniyet istiyor. Hak istiyor, hukuk istiyor. Sayın Akşener, Türkiye’nin bugün yaşamış olduğu tabloyu oldukça güzel deklare etti. 5 maaş alanlardan tutun sınavlardaki haksızlara değindi. Evlerde tencerenin kaynamadığını, büyük sorunların bulunduğunu açıkladı. Sizden bir tek bir isteğim var, sakın ola ki umutsuzluğa kapılmayın. Bugün Mersin’in kurtuluşunun 100’üncü yılı. Bugün oldukca mühim bir şey yapıyoruz. Bugün metro temeli atacağız. Dolayısıyla bir belediye başkanının kendi kentine yapabileceği en büyük yatırımın temelini atıyoruz. Belediye başkanlarıma şunu söyledim, ‘Sakın ola ki hiçbir fark yapmayın, eğer bir pozitif ayrımcılık yapacaksanız yoksul, yoksul mahallelerden başlayacaksınız.’ Kentte yaşayanların her birisi huzuru içinde yaşayacak ve hiçbir çocuk yatağa aç girmeyecek. Bunun sözünü vereceksiniz dedim ve belediye başkanları bu şekilde çalışıyor. 100 yıl ilkin bayrağımız göndere çekildi. 100 yıl ilkin bu ülke, şu demek oluyor ki, Türkiye mühim başarılara ulusal kurtuluş savaşıyla büyük bir imza attı. Siz de burada büyük bir imza attınız, bayrağımızı göndere çektiniz. Millet İttifakı olarak inşallah genel başkanım, inşallah biz yeni bir başarıya da imza atacağız. Süleyman Şah Türbesi’ni yine topraklarımıza getireceğiz ve bayrağımızı göndere çekeceğiz. Hepiniz bunun tanığı olacaksınız” diye konuştu.
İşçilerin, ev kadınlarının, emeklinin ve her insanın derdini bildiğini vurgulayan Kılıçdaroğlu, “Bu ülke varlıklı bir ülke. Bu ülke, kuvvetli bir ülke. Bu ülkede taşı sıksa suyunu çıkaracak gençlerimiz var. Gençlerimiz yaşıyor fakat onlar da umutsuz. ‘Acaba yurt dışına gidersem daha iyi koşullarda çalışabilir miyim?’ diye düşünüyorlar. Size sözüm söz, Millet İttifakı olarak Samandağ’dan başlayıp Mersin’e kadar, tüm bu havzayı Akdeniz’in en görkemli havzası haline getireceğiz. Görmüş olacaksınız ve 5 yıl içinde İstanbul’un nüfusu 2,5 milyon azalacak. 5 yıl içinde bu bölge, Adana’dan, Mersin’den, Hatay’dan başlayarak Akdeniz’in en görkemli bölgesi haline gelecek. Gene görmüş olacaksınız ki 5 yıl içinde bu bölgede katma kıymeti yüksek ürünler üretilmeye başlanacak. Görmüş olacaksınız bu bölge hem Afrika’nın, hem Avrupa’nın, hem Uzakdoğu’nun, hem Kafkaslar’ın en kuvvetli merkezi haline gelecek. Görmüş olacaksınız bu bölgede bacalar tütecek, bu bölgede yaşayanların, her insanın huzuru yerinde olacak ve hepimiz refah içinde yaşayacak. İşi olacak, aşı olacak, refah içinde yaşayacak” dedi.
Vaatlerine karşı kafi kaynak olup olmadığını soranlara da yanıt veren Kılıçdaroğlu, şöyleki konuştu:
“Evet, bütçemiz var. Kafi kaynağımız da var. Kaynağın nereye harcanacağını belirleyen siyasal otoritedir. Siyasal otorite diyor ki, ‘ben yandaşlara kaynak ayıracağım.’ Ikimiz de diyeceğiz ki; ‘biz yandaşlara değil vatandaşlara hizmet edeceğiz. Deposu vatandaşa ayıracağız, fabrikalara ayıracağız’ diyeceğiz. Bir soygun düzenine de son vereceğiz, Tanrı’ın izniyle. Hani var ya gitmediğiniz yollardan dolarla para, hani var ya köprülerden geçiyorsunuz eurolarla. Hani var ya 50-70-30 senelik garantiler. Tüm bunların tamamına Tanrı’ın izniyle Millet İttifakı sürecinde son vereceğiz, tamamını kamulaştıracağız. Para var efendim para var. Parayı halk için kullanacaksınız, bir avuç şahıs için değil. İlk kez sandığa gidecek olan gençlere bir sözüm var. Cumhuriyet evveliyatına oldukca kıymetli bir miras bırakacaksınız. Önünüze sandık gelecek. Büyük bir heyecanla sandığa gideceksiniz, ilk kez oy kullanacaksınız ve ilk kez otoriter bir yönetimi demokratik yollarla değiştireceksiniz ve dünya politika evveliyatına oldukca mühim bir mirası sizler bırakacaksınız. O nedenle tüm gençlere sesleniyorum. Sandığa gideceksiniz demokrasinin tarihini yazacaksınız. Sandık gelecek mi? O sual da soruluyor. Gelecek efendim gelecek. Bugün eğer olmazsa yarın gelecek. Yarın eğer olmazsa diğer gün gelecek.”
Göreve geldiklerinde hakkı, hukuku ve adaleti birlikte getireceklerini aktaran Kılıçdaroğlu, şunları söylemiş oldu:
“Asla kimsenin kimliğiyle, inancıyla, yaşam tarzıyla ilgilenmeyeceğiz. Her insanın inancına, kimliğine, yaşam tarzına saygı göstereceğiz. Biz ülkemizi seviyoruz, ülkemiz için çalışmak istiyoruz. 7’den 70’e ülkemiz için çalışmak istiyoruz. Bizim bir hedefimiz daha var. Onu da ifade edeyim. Siyasetçi, millete hesap verdiği süre itimat ilişkisi pekişmiş olur. Biz harcayacağımız her kuruşun hesabını millete vereceğiz. Bunun sözünü veriyoruz. Belediye başkanlarımız da bunu yapıyorlar, onlar da oldukca güzel yatırımlar yapıyorlar, onlar da hesabını millete veriyorlar. İhaleleri yayınlıyorlar. Dolayısıyla her kuruşun hesabını verme geleneğini inşallah siyasetin içine yerleştireceğiz ve hepimiz bu şekilde yaşayacak. En geç 2 yıl içinde asla meraklanmayın tüm Suriyeli kardeşlerimizi davulla, zurnayla memleketlerine yollayacağız. Bizlere güveneceksiniz. Söz veriyoruz bizlere güveneceksiniz, ikimiz de size güveneceğiz. Itimat üstüne siyaseti inşa edeceğiz. Asla ırkçılık yapmıyorum, her insanın kimliğine saygılıyım. Suriyeliler de kendi devletlerinde refah içinde beraber yaşasınlar. Buraya isterlerse gezgin olarak gelebilirler, kapılarımız açık. Gezebilirler, hiçbir mesele yok. Onların açmaz noktaya getirmiş olduğu dış politikayı, Mustafa Kemal’in söylediği, ‘yurtta sulh dünyada sulh’ üstüne inşa edeceğiz. Suriye ile de Mısır’la da barışacağız. Tüm komşularımızla barışacağız. Yalnız iç siyaset değil, dış politikada da Türkiye kurucu ayarlarına tekrardan dönecek. Asla ihmal etmeyin, sandık gelecek. Sandığa sahiplenmek bizim görevimiz fakat oy kullanmak sizin göreviniz. Oy kullanacaksınız.”
Konuşmaların peşinden Kılıçdaroğlu ve Akşener, Mersin metrosu inşaatının temelini attı. (DHA)
ANASAYFAYA DÖNMEK İÇİN TIKLAYINIZ
Kaynak: webhane.com