Enerji ve Doğal Kaynaklar Fatih Dönmez, “Yenilenebilir Enerji Dernekleri Yöneticileriyle Buluşma Toplantısı” sonrası yapmış olduğu konuşmada, küresel iklim değişikliğinin en mühim sebeplerinden birinin küresel sera gazı emisyonları olduğuna işaret ederek, dünyada sıfır karbon emisyonu için 4 trilyon dolar yatırımın yapılması icap ettiğini ortaya koyduğunu aktardı.

YATIRIMDAKİ ASLAN PAYI YEKA’LARA

Dönmez, bu yatırımlardaki aslan payının yenilenebilir enerjinin (YEKA) olacağını dile getirerek, “Yalnız yeşil kaynaklardan üretimi değil bununla beraber ciddi bir teknoloji yatırımını, altyapı yatırımlarını, organize piyasalardaki işlem hacmini, depolama teknolojilerini de geliştiren, onları da olgunlaştıran bir süreç olacak.” ifadesini kullandı.

Yenilenebilir enerji kurulu gücünün son 20 yılda ortalama 4,5 kat arttığına dikkati çeken Dönmez, geçen yıl kurak mevsime karşın elektriğin yüzde 36’sının yenilenebilir kaynaklardan üretildiğini ve ocak sonu itibarıyla 53 bin 787 megavat kurulu güce ulaşıldığını bildirdi.

“GÜNEŞ VE RÜZGARDA ÖNEMLİ BAŞARILAR KAZANDIK”

Dönmez, bilhassa güneş ve rüzgarda YEKA modeliyle mühim başarılar elde edildiğini belirterek şu şekilde devam etti:

“Güneş kurulu gücümüz 7 bin 881 megavata terfi etti. Bugün ise Türkiye’nin tamamına yayılan, yerli ekipman kullanımında yüzde 70-75’lere ulaşan, yurt dışına ihracat ve danışmanlık icra eden bir sektörden bahsediyoruz. Türkiye’de 10 yıl içinde üretimden teknolojisine kadar bu denli süratli bir yükseliş gösteren oldukça azca sektör vardır. Rüzgarda da benzer bir eğilime sahibiz. Rüzgar kurulu gücümüz bugün 10 bin 683 megavata ulaştı. Yalnız rüzgardan elektrik üretimimiz geçtiğimiz yıl yüzde 10,6 olarak gerçekleşti. Gene 2021 yılı içinde rüzgarın tek başına günlük elektrik üretiminin yüzde 20’sinden fazlasını karşıladığı günler oldu.

RÜZGAR VE GÜNEŞİN ELEKTRİK ÜRETİMİNDEKİ PAYI YÜZDE 13,4 OLDU

Geçen yıl rüzgar ve güneşin toplam elektrik üretimindeki oranı yüzde 13,4 oldu. Bu ivmeyi YEKA projelerimizle sürdürmeye kararlıyız. İnşallah bu yıl içinde 2200 megavatı güneş, 850 megavatı rüzgar olmak suretiyle 3050 megavatlık yeni YEKA yarışmalarımızı gerçekleştireceğiz.”

DESTEKLERDEN YARARLANILACAK

Güneş ve rüzgar yatırımlarına KDV ve gümrük vergisi istisnası uygulandığına işaret eden Dönmez, “Bu süreci daha da ileri taşıyacak yeni düzenlemeler de inşallah kısa süre içinde devreye girecek. Güneş ve rüzgar enerjisinden elektrik üreten lisanssız faaliyetler dördüncü bölge desteklerinden yararlanabilir hale gelecek. Böylece yatırımcılarımıza KDV ve gümrük vergisi istisnasının yanı sıra yüzde 30 oranında vergi indirimi ve 6 yıl süresince da sigorta prim işveren desteği elde etmiş olacağız.” diye konuştu.

LİSANSSIZ ÜRETİM İÇİN TEŞVİK VE DESTEKLER ARTIYOR

Dönmez, lisanssız üretim için sağlanan teşvik ve desteklerin arttığını dile getirerek şunları kaydetti:

“Önümüzdeki 5-10 yıl içinde birçok tüketici hem de üretici konumuna geçecek. Yalnız bireyler değil endüstri tesisleri, üniversiteler, kamu kurumları, tarımsal işletmeler, belediyeler şeklinde pek oldukça kurum ve kurum şimdiden bu alana yatırım hayata geçirmeye başladı. Üstelik bireyler ve kuruluşlar ürettikleri elektriğin öz tüketim fazlasını şebekeye satarak buradan bir gelir kalemi de elde edebilirler. Türkiye’de bu mevzuda ciddi bir birikim ve altyapı var.

“BİRKAÇ YIL İÇİNDE DAHA ÇOK ÇATIDA GÜNEŞ PANELİ GÖRECEĞİZ”

İnanıyorum ki önümüzdeki birkaç yıl içinde Türkiye’nin çatı ve cephelerinde daha çok güneş paneli göreceğiz. Enerjide yurt içindeki fiyat artışının etkilerini en aza indirmenin enstrümanlarından biri de daha oldukça yerli ve yenilenebilir kaynakların sisteme dahil edilmesi. O süre yurt dışındaki bu fiyatların tesiri daha azalmış olacak.”