Demokrasi Arenası programında Türkiye’nin içinde bulunduğu ekonomik durumdan kurtulmanın yollarını anlatan Uğur Dündar, “Tek kurtuluş yolu Cumhuriyet’in kuruluş ideolojisine ve fabrika ayarlarına tekrar dönmektir” dedi.

Uğur Dündar’ın sunduğu Demokrasi Arenası’nın konukları Atatürkçü Niyet Derneği Lideri Hüsnü Bozkurt, gazeteci Sedef Kabaş ve usta oyuncu Müjdat Gezen oldu.

“NASIL OLUR DA BAŞI KESİLMİŞ ÇOCUĞUN YERİNE TARİKAT YURDUNU SAVUNUR?”

Antalya ve Erzurum’da tarikat yurtlarında yaşananlara değinen Bozkurt, sokaklarda her gün bayan yurttaşların şiddet gördüğünü vurguladı.

Bozkurt, “Bugün 102 yıl evvel 3 bin Kastamonulu bayan emperyalist işgale karşı Kastamonu’da meydanı doldurup işgali protesto etme şuurunu geliştirebilmişse, bugün o bayanların torunları sokaklarda katledilmeyi hak etmiyor” diye konuştu.

10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü’nü kutlamaya çalışırken elinin titrediğini belirten Bozkurt, “Nasıl olur da bir insan başı kesilip göğsünün üzerine bırakılmış çocuğunu bırakıp o kahrolası tarikat yurdunu savunacak kadar kendini, benliğini, aidiyet hissini yitirmiş olabilir?” diye sordu.

“TEK KURTULUŞ YOLU CUMHURİYET’İN FABRİKA AYARLARINA TEKRAR DÖNMEKTİR”

Türkiye’nin ekonomik açıdan bulunduğu durumu özetleyen Uğur Dündar ise şöyle konuştu:

* Bütün bunlar Cumhuriyet’in kuruluş ideolojisine ihanet etmekten, Atatürk’ün gösterdiği aydınlık yola sırt dönmekten ve onun emaneti olan Cumhuriyet’e dört elle sarılmak varken, sanki Cumhuriyet’in kolonlarını nasıl yıkarız diye çaba sergilemekten geldi.

* Yoksa Atatürk’ün yolundan gidilmiş olsaydı bugün ne ekonomimiz sarsılırdı, ne Türk Lirası itibarsızlaşırdı, ne de bizi yönetenlerin bugünkü telaffuzlarıyla bir ekonomik Kurtuluş Savaşı vermek zorunda kalınırdı. Atatürk periyodunda Türkiye Cumhuriyeti, o tarihin en büyük kalkınmasını gerçekleştirmiş olan bir cumhuriyettir.

* Üstelik çöken Osmanlı’nın enkazı üzerine kurulmuş, yorgun, savaşta bitap düşmüş bir toplumun içinden, o toplumun yurt sever bireylerinin omuz vermesiyle kurulmuş olan genç cumhuriyet şaha kalkmıştı. Şaha kalkmak odur.

* Onun dışında söylenenlerin hiçbirinin değeri harbiyesi yoktur. Tek kurtuluş yolu Cumhuriyet’in kuruluş ideolojisine ve fabrika ayarlarına yine dönmektir.

UĞUR DÜNDAR’DAN VEFA LİSESİ MARŞI

Uğur Dündar, programın ilerleyen kısımlarında Müjdat Gezen ve kendisini izleyen liselilerle Vefa Lisesi marşını okudu.

MÜJDAT GEZEN: O TAKLİTLERİ YAPMADIM, ZİRA MİZAHTA DÜŞMÜŞE DOKUNULMAZ

12 Eylül darbesi devrinde İzmir’de tiyatro yaptığını belirten Müjdat Gezen, kaldığı otelde sokağa çıkma yasağı anonsu duyduğunu anlattı. Gezen, “Çalıştığım yerde Demirel, Ecevit, Erbakan taklitleri yapıyordum. Gazino 3 gün kapalı kaldı. 3 gün sonra açıldı. İşveren yanıma geldi, ‘Bu gece yaşadın, en çok alkış alan yer… Artık düştüler. Onların taklitleri yıkacak ortalığı’ dedi. Ben de dedim ki, ‘Ben onu (taklitleri yapmayı) kaldırdım. Zira mizahta düşmüşe dokunulmaz’ tabirlerini kullandı.

“GÖRÜNTÜLERİ İZLEYİNCE ŞAŞIRDIM! İNSANLARI BU HALE NE GETİRİYOR?”

Meclis’te çıkan hengamede yumruk atmasıyla gündeme gelen AKP İzmir Milletvekili Alpay Özalan ile ilgili konuşan Müjdat Gezen, manzaraları görünce şaşırdığını tabir etti. Özalan’ın geçmişte centilmenlik mükafatı aldığını hatırlatan Müjdat Gezen, “O efendi, kibar bir çocuktu. Ne oldu da bu hallere düştü? Bu işler nasıl oluyor da bu partiler, insanları bu hale getiriyor?” diye sordu.

UĞUR DÜNDAR’DAN ALPAY ÖZALAN ANISI: BABASI BANA TEŞEKKÜR ETTİ

Uğur Dündar ise geçmişte Alpay Özalan’ın haksız tenkitlere uğradığını belirterek hakkında yazı yazdığını, “Alpay o denli değil, efendi bir futbolcudur” dediğini söyledi. Alpay Özalan’ın babasından o devir telefon aldığını da açıklayan Dündar, “Babası bana teşekkür telefonu açtı. ‘Bunu hiçbir vakit unutamayacağız Uğur bey’ dedi. Geçenlerde tıpkı Alpay Özalan bana hakaret etti. Ben hiç karşılık vermedim. Bu yüzden o fotoğrafı gördüğümde hiç şaşırmıyorum” biçiminde konuştu.