İktidarın oy toplamak için kimi yeni adımlar izleyebileceğine dikkat çeken SÖZCÜ müellifi Uğur Dündar, “Kürt seçmenlerin oylarını çekebilmek için yeni bir açılım denemesi olabilir. Bunun dışında kimi olasılıklar gündeme getiriliyor. Suriye’den İdlib üzere bir toprak kesiminin Türkiye’ye dahil edilmesi, böylelikle bir ‘yeni Fatih’ algısı yaratılabilir” sözlerini kullandı.

SÖZCÜ muharriri Uğur Dündar, Tele 1’de Anında Manşet programında değerlendirmelerde bulundu.

Toplumdan gelen rüzgarın mevcut iktidarın aleyhine estiğini tespit ettiğini anlatan Dündar, “İktidarın barajı düşürmesi, mevcut sistemle seçimi kazanamayacağını itiraf etmesi ve tüm topluma deklare etmesi manasına geliyor. Giderek zorlanacağı düşünüldüğünde de iktidarın ‘şapkadan tavşan çıkarması’ gerekiyor’ dedi.

‘YENİ FATİH’ ALGISI YARATABİLİRLER

Dündar, iktidarın oy toplamak için şu adımları izleyebileceğini söyledi:

*Kürt seçmenlerin oylarını çekebilmek için yeni bir açılım denemesi olabilir. Bunun dışında birtakım olasılıklar gündeme getiriliyor.

*Suriye’den İdlib üzere bir toprak kesiminin Türkiye’ye dahil edilmesi, böylelikle bir ‘yeni Fatih’ algısı yaratılarak bir destan atmosferi içerisinde oylara talip olmak ve seçimi kazanmaya yönelmek.

“SEÇMENİN BELİRLEYİCİ ÖGESİ İKTİSAT OLACAK”

Uğur Dündar, seçmende belirleyici ögenin iktisat olduğunu belirterek şunları söyledi;

*Ekonomi, iktidarı en fazla sıkıştıran gerçek şu anda. Enflasyon almış başını gitmiş. Bilhassa besin hususlarındaki enflasyon, insanın cebini de elini de yakıyor.

*Peynir füze üzere fırlamış. Temel besin unsurları inanılmaz ölçüde değerlenmiş. İktidar, bu sıkışıklık içinde iktisat konusunda artık fazla atraksiyon yapabilecek, bu algıyı değiştirebilecek, iktisadın gerçeklerini değiştirebilecek enstrümanlara da sahip değil.

*Enflasyon, dünyanın en büyük faizlerinden biri olan yüzde 19 siyaset faizini geçmiş durumda. Siz Merkez Bankası olarak enflasyondan daha yüksek faiz vereceğinizi taahhüt etmişsiniz fakat bu sözünüzü tutamıyorsunuz.

“TEŞVİKLERDEN PANDEMİDE DE BEŞLİ KÜME YARARLANDI”

Gelişmiş olan ülkelerin bu pandemi sürecinde bol para bastığını, gelişmekte olan ülkeler kategorisinde kırılgan iktisada sahip bulunan Brezilya ve Arjantin’in bile çok fazla yurttaşlarının cebine para koyduğunu belirten Dündar, Türkiye’de ise yapılan teşvikler, verilen paraların Hazine garantili ödemeler alan beşli kümeye aktarıldığını belirtti.

Dündar, “Pandemi sürecinde onlar ülkenin kaynaklarından çok oranda yararlandılar” dedi.

“ŞAPKADAN TAVŞAN ÇIKARMAK MÜMKÜN DEĞİL”

Dündar, şöyle devam etti:

“Enflasyon gelişmiş ülkelerde de önemli bir sorun olmaya başladı. Parayı çekmek için faizleri artıracaklar. Faizlerin artması bizde dövizin fırlaması demek. Bu türlü bir çıkmaz içerisinde iktidar. Buradan bir tavşan çıkartması mümkün değil.

Bence seçmenin kesin tercihini belirleyecek olan artık ideolojiler değil mutfaktaki yangın, cepteki yangın, çarşı pazarda dayanılmaz boyutlara varan pahalılık. “

“ÇARŞI-PAZARDA POLİSİYE TEDBİR 12 EYLÜL SONRASINI HATIRLATIYOR”

İktidarın polisiye tedbirlerle çarşı-pazardaki fiyatları düşürme çabası içine girdiğine dikkat çeken Dündar,

“Bugün 9 büyükşehirin merkez hallerine Ticaret Bakanlığı müfettişleri dalmışlar. Bir nevi baskın yapıyorlar. Fiyatları nasıl indirebiliriz diye bir çabanın içine düşmüşler” diyerek 12 Eylül darbesi sonrasından çarpıcı bir örneği şöyle hatırlattı:

*12 Eylül darbesinden sonra Anavatan Partisi’ni Turgut Özal, Halkçı Parti’yi Necdet Calp, Milletçi Demokrasi Partisi’ni de emekli orgeneral Turgut Sunalp kurmuştu. Onlar bir açık oturumda konuşuyorlardı. Kelam özgür piyasadan.

*Fiyatların arz-talep istikrarıyla oluşmasından açıldı. Turgut Sunalp birden teğe atıldı dedi ki, ‘Ne demek arz talep, sabah ben hale açarım telefonu, ‘Domates şu kadar, patlıcan bu kadar, biber bu kadar olacak…’ Turgut Özal birden gülmeye başladı.

*Sunucu sordu, ‘Neden gülüyorsunuz?’ ‘Çok komik bir şey bu, bununla fiyatlar belirlenmez, polisiye tedbirlerle değil, arz-talep istikrarıyla oluşur, o vakit hür piyasadan kelam edilemez’ demişti.

*Ben bugün Ticaret Bakanlığı müfettişlerinin hallerde olduğunu öğrendiğimde aklıma bu geldi. Döndüler, Turgut Sunalp’in iktisat modelini uygulamaya başladılar. Nereden, nereye!