Vakanüvis, Türkiye’nin ilk sondaj gemisi MTA Sismik 1-Hora’yı ve o dönem karşılaşılan zorlukları kaleme aldı.
“Biz yapamayız”cılar Hora’yla alay etmişti
Vakanüvis
Malum; Türkiye’nin Ege, Akdeniz ve Karadeniz’deki enerji arayışlarına ilişkin gelişmeler hanidir alışılmış haberlerden.
Üç sondaj gemimiz çalışmalarını sürdürürken, dördüncü sondaj gemimiz de gelecek ay Mersin Taşucu’ndan seferine çıkacak.
Oysa Türkiye’nin ilk sondaj gemisi, mütevazı MTA Sismik 1 – Hora Gemisi, 1976 senesinde çalışmalarına başlarken ne büyük zorluklarla karşılaşmıştı.
Adı; Rumcada, “Fazlaca sayıda şahıs tarafınca el ele tutuşarak müzik eşliğinde oynanan oyun” anlamına gelen Hora gemisi, 1942 senesinde Almanya tarafınca Türkiye’ye bağışlama edilmişti.
Vapur; lojistik destek, arama kurtarma ve mayın tarama alanlarında çalışmak suretiyle inşa edilmişti. Hora, Türkiye’ye ulaştıktan sonra da bu doğrultudaki çalışmalarda kullanılmıştı.
Talihin acayip bir cilvesi, adını Rumcadan alan Hora gemisi, seneler seneler sonrasında yapmış olduğu faaliyetlerle Yunanistan ve Kıbrıs Rum Kesimi’nin büyük tepkisini çekmişti.
Vapur, Türkiye’ye geldiği 1942 yılından 27 Mayıs 1960 darbesine kadar çoğu zaman amacına uygun olarak kullanılmıştı.
Darbe sonrası ise askeri yönetim, Hora gemisini seferden çekip, kıyıya demirlemişti.
Bir süre sonrasında da Hora’nın, İstanbul çevresindeki tersanelerde çalışan işçiler için yatakhane olarak kullanılmasına karar verilmişti.
Hora gemisinin bu garip kullanım pratiğiyle seneler geçip gitmişti.
Yunanistan’ın, her devirde mevcud Türkiye’ye karşı düşmanca tutumu, Hora gemisinin kaderini de değiştirecekti.
Yunanistan’ın, Türkiye’ye yönelik tacizci politikaları 1974 Kıbrıs Sulh Harekâtı ile iyice zirve yapmıştı. Yunanistan, harekâtın derhal peşinden gerek ikili anlaşmaları gerekse internasyonal hukuku hiçe sayarak Ege Denizi’ne gönderilmiş olduğu bir gemiyle petrol araştırmalarına başlamıştı.
Bu oldu bitti üstüne Türkiye, Yunanistan’a “mukabele-i bilmisil” yaparak, Ege’de araştırma faaliyetinde bulunma sonucu almıştı.
Hakkaniyet Partisi, Ulusal Selamet Partisi ve Cumhuriyetçi Itimat Partisi’nden oluşan 1. Ulusal Cephe Hükümeti, bu girişimi başlatmışsa da envantere bakıldığında Türkiye’nin araştırma gemisi bulunmadığı anlaşılmıştı.
Koalisyon ortakları Süleyman Demirel, Necmettin Erbakan ve Turhan Feyzioğlu ise derhal yurtdışından vapur kiralanması yoluna giderek, Norveç’le antak kalma imzalamışlardı. Böylece Norveç’ten bir araştırma gemisi kiralanmış, gemiye Türk bayrağı çekilerek Ege’de araştırmalara başlaması sağlanmıştı.
Tabiî, “Batı’nın şımarık evladı Yunanistan” derhal bu duruma itiraz edip, internasyonal çevreleri harekete geçirmiş, peşinden ABD’nin Türkiye’ye tabanca ambargosu da devreye girince Norveç Türkiye’yle yapmış olduğu anlaşmayı bozmuştu.
Geminin kullanım kirası peşin peşin ödenmiş olmasına karşın Norveç verdiği gemiyi geri çekmişti.
Bu gelişme üstüne Genelkurmay Başkanlığı tekrardan envanter araştırmasına başlayınca, uzmanlar amacı haricinde yatakhane olarak değerlendirilen Hora gemisinin bu amaçla kullanılabileceği yönünde rapor hazırlamışlar, hükümet de bu rapor doğrultusunda derhal harekete geçmişti.
Böylece Hora gemisi, Ege’de petrol aramasında bulunmak suretiyle 12’si mürettebat 42 kişiyle beraber 30 Temmuz 1976’da Ege’ye açılmıştı. Ankara Hora’yı, Yunanistan’ın “kendi kıta sahanlığı içinde bulunduğunu” iddia etmiş olduğu Limni ile Midilli adaları arasındaki bölgeye göndermişti. Hora’ya muharip gemiler de refakat etmişti.
Yunanistan ise Türkiye’nin Ege’deki faaliyetlerinin “internasyonal barışı ve güvenliği tehlike arzettiği” nedeni öne sürülerek BM Güvenlik Konseyi ve Internasyonal Hakkaniyet Divanı’na başvurmuş sadece istediği sonucu alamamıştı.
Türkiye, bu konudaki kararlılığını, “Yunanistan’ın karasularının 12 mil olduğu” iddiasıyla internasyonal sulardaki Hora’ya ihtimaller içinde müdahalesini “casus belli” (cenk sebebi) sayacağını duyuru etmişti.
Başbakan Süleyman Demirel, “Hora’ya dokunana karşılık veririz” açıklamasında bulunmuştu.
MTA Sismik 1 – Hora Gemisi’nin Ege Denizi’nde petrol arama faaliyetine başlaması, milleti sevindirir, işbaşındaki hükümeti gururlandırırken, ana karşıcılık partisi CHP ise bu millî davada Türkiye’nin yanında yer almamıştı.
Süreci, gazeteci olarak yakından takip eden Yavuz Donat, seneler sonrasında Sabah Gazetesi’nde değindiği bir yazısında, Türkiye’nin zor şartlarda millî bir başarı olarak ortaya koyduğu Hora araştırmaları atağının, CHP ve onun tabiî müttefiki aydın çevrelerce iyi mi küçümsendiğini, iyi mi alaycı değerlendirmelere mevzu edildiğini şu şekilde anlatmıştı:
“1970’li seneler. Türkiye Ege’de petrol aramaya başladı… Hora gemisi… MTA Sismik-1. Devrin ana karşıcılık partisi CHP dalga geçti, alay etti. Hora gemisine isim taktı, ‘Balıkçı teknesi’ dedi. İşte tutanak: Tarih 12 Şubat 1977… Cumhuriyet Senatosu’nda 1977 yılı bütçesi görüşülüyor. Kürsüde Maliye Bakanı Yılmaz Ergenekon var. Konuşmasından satırbaşları: ‘Hora, Türkiye’nin itibarı, Türk yurdunun bir parçası olarak Ege’de dolaşırken, Türk bayrağını Ege’de gezdirirken, Türkiye’nin haysiyeti, izzeti nefsi için orada dolaşırken, Hora maalesef alay mevzusu edilebildi. Hora’nın başarısı bu Meclis’indir, sizin hükümetinizindir, Türk milletinindir. Hükümet, eleştirilere, alaylara aldırış etmedi. Hora Ege’de bayrak dalgalandırmayı sürdürdü.
Sonrasında, siyasette ‘siyah bir sayfa’ açıldı… ‘Güneş Motel… 11’ler vakası’… Milletvekili transferi ve geçirme edilen her milletvekiline bakanlık koltuğu. Ve Demirel hükümeti gitti. ‘Takviyeli’ Bülent Ecevit hükümeti geldi, 5 Ocak 1977. Ecevit Hükümeti’nin programı Cumhuriyet Senatosu’nda görüşülürken, Hakkaniyet Partisi adına, Hatay Senatörü Mustafa Deliveli konuştu. 14 Ocak 1978, tutanaklardan: ‘Biz vapur donatıp, ay yıldızlı bayrağımızı taşıyan, kaptanı Türk, teknisyeni Türk, tayfası Türk, Hora’yı meydana getirirken, Halk Partisi Genel Başkanı Sayın Ecevit, ‘perişan bir tekne’ diyerek aslı astarı olmayan suçlamalarda bulunuyordu. Yunan adalarına ‘Ege adaları’ dedik, karşı çıktınız… ‘Fantom uçağı alalım’ dedik, karşı çıktınız Sayın Ecevit.”
CHP ek olarak, Hora Ege’de dolaşırken, Ege ve Kıta Sahanlığı mevzusunda “Genel Görüşme Önergesi” vermişti. Ana karşıcılık partisinin temsilcileri, hem önerge metninde hem de görüşmeler esnasında, Hora gemisinin araştırmalarını küçültücü ifadeler kullanarak Yunan tezleri doğrultusunda görüşler dile getirmişlerdi.
Bu zamanda, Özgürlük gazetesi grubunun çıkardığı gülmece dergisi Çarşaf ile Iyi sabahlar gazetesi grubunun çıkardığı Gırgır gülmece dergisinde sık sık Hora gemisinin çalışmalarıyla alay eden karikatürler yayınlanmıştı.
Türkiye, sonraki dönemde de Hora gemisini bazen kullanmıştı. Turgut Özal’ın Başbakanlık görevini yürüttüğü 1987 senesinde Yunanistan, tartışmalı alanlarda petrol arama çalışmalarına başlamıştı.
Bu gelişme üstüne Türkiye de Ege’de petrol arayacağını duyuru etmişti. Yunanistan Başbakanı Andreas Papandreu ise “Hora gemisinin Yunan kıta sahanlığına girmesi halinde sözle değil fiille karşılık veririz” açıklamasında bulunmuştu.
Bunun üstüne Başbakan Turgut Özal, “Eğer internasyonal sulara girip petrol ararlarsa, bizim de arama hakkımız doğar. Ve gelip ‘bu sular bizim’ derlerse, gemilerimize dokunurlarsa bu cenk sebebi olur” demişti.
Özal’ın bu restinin peşinden MTA Sismik 1 – Hora Gemisi, 28 Mart 1987 tarihinde Ege’ye açılmıştı. Yunanistan bunun üstüne “Ege’deki emek harcamaları durdurduk” açıklamasını yapmış, Hora da Türk karasularına geri dönmüştü. Mazisi zamanı vakalarla dolu olan MTA Sismik 1 – Hora Gemisi, 2005 senesinde İstanbul Teknik Üniversitesi Denizcilik Fakültesi’ne bağışlama edildi.
Vapur halen “Deniz Eğitim Gemisi” olarak derslerde değerlendiriliyor, fakülte öğrencileri ilk vapur stajlarını MTA Sismik 1 – Hora Gemisi’nde yapıyor.
– Doç. Dr. Atilla Sandıklı – Erdem Kaya, “Teoriler Işığında Türk
– Yunan İlişkilerinde Ege Problemi”, Bilgesam, Dokümanlar
– Yavuz Donat, “Hora, Fatih ve Politika”, Sabah Gazetesi, 28 Ağustos 2020 – Ali Sali, “Hora’nın Serüveni”, Yeni Şafak Gazetesi, 2 Eylül 2003 – MTA Genel Müdürlüğü, Hora Gemisi Informasyon Notu
Kaynak: webhane.com