ataşehir escort fethiye escort bayan bahçelievler bayan escort

  • DOLAR
    %0,21
  • EURO
    %-0,12
  • ALTIN
    %0,35
  • BIST
    %-0,05
Yüksek tansiyonun 9 ana emaresi

Yüksek tansiyonun 9 ana emaresi



Kontrolsüz bırakıldığında ölüme varabilen birçok ciddi sıhhat sorununa yol açan yüksek tansiyonu, belirtilerin evvelde fark ederek yönetebilmek mümkün. İşte dikkat edilmesi gerekenler.


Yüksek tansiyonun 9 ana belirtisi

Baş dönmesi, bulanık görme, baş ağrısı yada ensede ağrı benzer biçimde yüksek gerilim emareleri, çoğu zaman bir tek kalp oldukça süratli arttığında ortaya çıkar.

Fena yaşam seçimi alışkanlıkları sebebiyle gerilim seviyelerinin seneler içinde kademeli olarak arttığı yüksek gerilim (hipertansiyon) vakalarında, vücut yavaş yavaş uyum sağlamış olduğu için belirtilerin ortaya çıkması nadirdir, bu da yüksek tansiyonu daha da kötüleştirir. Hipertansiyon bu yüzden sessiz bir hastalık olarak kabul edilir.

Yüksek tansiyonunuz olduğundan şüpheleniyorsanız uygun bir cihazla tansiyonunuzu ölçmek, ideal seviyelerden (120×80 mmHg) yüksek olup olmadığını denetlemek oldukça önemlidir.

Yüksek tansiyonun 9 ana belirtisi #1

YÜKSEK TANSİYONUN 9 ANA BELİRTİSİ

Tansiyonunuzun oldukça yüksek bulunduğunu gösterebilecek emareler genel olarak şunlardır:

– Baş dönmesi,

– Baş ağrısı,

– Boynun arkasında ağrı,

– Uyku hali,

– Kulakta çınlama,

– Gözlerde minik kan lekeleri,

– Çift yada bulanık görme,

– Nefes almada güçlük,

– Kalp çarpıntısı.

Bu emareler çoğu zaman tansiyonun oldukça yüksek olduğu durumlarda ortaya çıkar ve bu durumda yapmanız ihtiyaç duyulan derhal acil servise gitmek yada evvelde başvuruduğunuz bir uzmanın yazdığı ilacı derhal almaktır.

Yüksek gerilim sessiz bir hastalıktır ve nüzul yada görme kaybı benzer biçimde ciddi sıhhat problemlerine niçin olabilir, bu yüzden yılda minimum bir kez tansiyonunuzu denetim etmeniz önerilir.

Yüksek tansiyonun 9 ana belirtisi #2

YÜKSEK VE DÜŞÜK TANSİYON ARASINDAKİ FARKLAR

Yüksek gerilim emarelerini düşük tansiyondan ayırmanın en iyi yollarından biri, düşük tansiyonda zayıf ve baygın hissetmenin daha yaygın olması, yüksek tansiyonda ise çarpıntı yada devamlı baş ağrısı yaşamı sürdürmenin daha yaygın olmasıdır.

Sadece, ayırt etmenin en etkili yolu bir aygıt kullanarak tansiyonu ölçmektir. Böylece ölçüm değerine gore ne işe yaradığını bilmek mümkündür:

Yüksek gerilim: 140 x 90 mmHg’den fazla

Düşük gerilim: 90 x 60 mmHg’den azca

Düşük gerilim durumunda genel olarak bulanık görme, ağız kuruluğu ve uyuşukluk yada baygınlık hissi ortaya çıkar. Bundan dolayı devamlı bir baş ağrısı, kulak çınlaması yada kalp çarpıntısı yaşıyorsanız, tansiyonunuz muhtemelen yüksektir. Halsizlik, baygınlık yada ağız kuruluğu hissediyorsanız, bu düşük gerilim olabilir.

Ek olarak bayılma hissinin ortaya çıkmış olduğu durumlar da vardır. Sadece bu, kan şekeri seviyelerindeki bir düşüşle ilişkilidir ve tansiyondaki düşüşle kolayca karıştırılabilir.

Yüksek tansiyonun 9 ana belirtisi #3

YÜKSEK TANSİYON DURUMUNDA NE YAPILMALI?

Gerilim ansızın yükseldiğinde ve bilhassa ensede ağrı, uyuşukluk, nefes almada güçlük ve çift görme benzer biçimde emareler ortaya çıktığında, uzman bir hekimin yazdığı ilacı alıp dinlenmeye çalışmak önemlidir. Sadece bir saat sonrasında yüksek gerilim 140/90 mmHg’nin üstünde kalırsa damar içine antihipertansif ilaç almak için hastaneye gidilmesi önerilir.

Yüksek gerilim emarelere niçin olmuyorsa, bir bardak taze sıkılmış portakal suyu içip rahatlamaya çalışabilirsiniz. Meyve suyunu içtikten 1 saat sonrasında gerilim yeniden ölçülmeli ve hala yüksekse, tansiyonu düşürmenin en iyi yolu için hastaneye gidilmesi önerilir.

Yüksek tansiyonun 9 ana belirtisi #4

HAMİLELİKTE YÜKSEK TANSİYON BELİRTİLERİ

Preeklampsi olarak da adlandırılan hamilelikte yüksek gerilim emareleri, bilhassa hamileliğin sonlarına doğru şiddetli karın ağrısıyla beraber bacak ve ayakların oldukça şişmesi ile ortaya çıkar. Bu durumda uygun tedaviyi başlatmak ve bebeğe zarar verebilecek eklampsi benzer biçimde ciddi komplikasyonları önlemek için en kısa sürede hanım doğum uzmanına başvurulmalıdır.

Yüksek tansiyonun 9 ana belirtisi #5

YÜKSEK TANSİYONU DÜŞÜRMENİN DOĞAL YOLLARI

Halihazırda yüksek gerilim sebebiyle ilaç kullanımına başlanmışsa bir uzmana danışılmadan ara verilmemelidir sadece yaşam tarzındaki bazı değişimler de tedavinin doğru bir halde tansiyonu denetim altına alabilmesi, hatta ilaç dozlarının azaltılmasına olanak verebilmesi için oldukça önemlidir.

Kilo Verin

Kilo ile gerilim içinde direkt bir ilişki olduğundan kilo vermek ve kilo kontrolü oldukça önemlidir. Aşırı şişman kişilerde yüksek gerilim riski daha yüksektir. Bilhassa göbek bölgesindeki yağlar kalp krizi benzer biçimde kardiyovasküler hastalıklar için büyük bir risk oluşturduğundan, toplam vücut yağını azaltmanın yanı sıra göbek çevresinin boyutunu küçültmek de oldukça önemlidir. Bel çevresi hanımlarda 88 santimetre ve erkeklerde 102 santimetre’nin altında olmalıdır.

DASH Diyetini İzleyin

DASH seçimi rejim meyve, sebze, tam tahıllar ve naturel yoğurt ve beyaz peynir benzer biçimde süt ürünleri açısından varlıklı ve yağ, şeker ve kırmızı et oranı düşük, zayıflamaya ve tansiyonu düşürmeye katkıda bulunmuş olduğu kanıtlanmış bir rejim modelidir. Konserve yada donmuş hazır gıdalar fazla sodyum ve tansiyona yol açan koruyucu maddeler içerdiklerinden bu tarz şeyleri tüketmekten kaçınmak da önemlidir. Ek olarak günde 1,5 ila 2,5 litre su içmek hem yüksek tansiyonu önlemek hem de organların muntazam çalışmasını sağlamak için önemlidir.

Günde Yalnız 5 Gram Tuz Tüketin

Tuz tüketimini denetlemek gerilim seviyeleri için oldukça önemlidir. Günde en fazla 1 çay kaşığı tuz tüketimi güvenli kabul edilir ve 2 gram sodyuma eşittir. Yiyeceklere tat vermek için tuz kullanmaktan kaçınmanın yanı sıra kimyon, sarımsak, soğan, maydanoz, biber, kekik benzer biçimde baharatların kullanımını tercih edebilirsiniz. Ek olarak besin ambalajlarında ​​bulunan tuz miktarını gözlemlemek oldukça önemlidir. Yeme alışkanlıklarını değişiklik yapmak, tansiyonu büyük seviyede düşürebilir, bu da daha yüksek dozda ilaçlardan kaçınmak için büyük bir yardımcıdır.

Haftada 5 Kez Egzersiz Yapın

Haftada 5 kez, günde minimum 30 dakikadan 1 saate kadar fizyolojik aktivite yapılması, tansiyonu azaltarak, ilaç kullanımını önlemeye destek olabilir. Bunun sebebi, egzersizin damarlardaki kan dolaşımını iyileştirmesi ve kalbin muntazam çalışmasına destek olmasının yanı sıra adrenalin ve kortizol benzer biçimde tansiyonu artıran hormon seviyelerini denetim etmeye destek olmasıdır. Bazı muhteşem seçenekler yürümek, koşmak, bisiklete binmek, yüzmek yada dans etmektir.

Sigarayı ve Alkolü Bırakın

Sigara çeşitli kalp ve damar hastalıkları ve kanser için mühim bir risk faktörü olmasının yanı sıra, damar duvarlarına hasar vererek tansiyonu da yükseltir. Sigara bir tek tansiyonun artmasıyla ilgili değildir, bununla beraber birçok durumda tedavi görmekte olan kişilerde ilaçların tesirini ortadan kaldırabilir.

Ek olarak gerilim yükselmesine niçin olduğundan alkol de tüketilmemelidir. Alkol için güvenli miktar olmadığı benzer biçimde ılımlı tüketim de vücuda zararlıdır.

Daha Fazla Potasyum ve Magnezyum Alın

Mutlak bir kanıt olmamasına karşın bu minerallerin tercihen besin yöntemiyle alınması bilhassa sinir sistemi, damarlar ve kalp kasları için mühim olduklarından, gerilim kontrolü ile ilişkili görünmektedir. Günlük magnezyum tavsiyesi erkeklerde 400 mg, hanımlarda 300 mg’a kadar ve potasyum için tavsiye günde ortalama 4,7 gramdır. Bu çoğu zaman sebze ve kuru yemişler bakımından varlıklı bir rejimle elde edilebilir.

Stresi Yönetin

Anksiyete ve stres, adrenalin ve kortizol benzer biçimde kalp atışlarını hızlandıran ve damarları daraltan bazı hormonların seviyelerini yükselterek tansiyonu yükseltir. Bu durumun devam etmesi baskıyı daha da artırarak tedaviyi zorlaştırır ve kalp krizi, nüzul benzer biçimde kalp ve damar hastalıkları riskini artırır. Stresle savaşım etmek için egzersizler ve meditasyon benzer biçimde aktivitelerin yanı sıra mesela duyguları düzenlemeye ve vücuttaki hormon seviyelerini denetim etmeye destek olan gezi etmeniz yada toplumsal toplantılara katılmanız önerilir. Yoğun vakalarda, psikoterapi ve bir psikiyatristden ustalaşmış yardım alınması da önerilir.


Kaynak: webhane.com

Sosyal Medyada Paylaşın:

BİRDE BUNLARA BAKIN

mega888 apk