Bir takım ziyaret için Zonguldak’a gelen Ziraat ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, bir otelde ziraat orman sektörü değerlendirme toplantısına katıldı. Protokol üyelerinin yanı sıra sektör temsilcileri, TSO ve sivil cemiyet kuruyuşu temsilcilerinin katılmış olduğu değerlendirme toplantısında besin fiyatlarındaki artışa değinen Bakan Pakdemirli, yaşanmış olan son gelişimleri katılımcılarla paylaştı. Pakdemirli, “Besin fiyatlarında dünyada fazlaca ciddi bir artış yaşandı. Aslen besin fiyatlarıyla ilgili yada tarımsal fiyatlarla ilgili dünyada fazlaca büyük sorun olacak bir durum var mı? Evet. Kuraklık var, devletimizde var. Dünyada da bir miktar kuraklık var fakat üretimin toplamı itibariyle bunların aslen hiçbiri şu andaki fiyat artışlarını izah edecek bir vaziyette durum ortaya çıkartmıyor. Elbet belirsizlikler, belirsizliğin yönetimi ve bu belirsizliklerle birlikte ortaya çıkan durumlar ister istemez fiyatların artışına sebebiyet verdi. Dünya doğal ki bizde dahil olmak suretiyle tüm ülkeler bu belirsizlikleri yönetmek durumunda kalıyoruz. Geçtiğimiz Mayıs ayında Eylül-Ekim benzer biçimde pandemi ülkeyi terk eder mi diye düşünürken bugün itibariyle bakıyoruz hala pandemiyle ilgili devletimizde Tanrı’a şükür mühim derecede başarı olmasının yanında Avrupa vatanlarında yeniden ve tekrardan kapanmaların meydana geldiğini, ortaya çıktığını müşahede ediyoruz. Bunun anlamı şu. Bir süre daha bu belirsizlikleri yaşamak durumundayız. Tanrı’a şükür olsun ki ülkemiz kuvvetli tarımsal üretim alt yapısı iyi bir perakende zincir ve lojistik alt yapısıyla mühim bir besin problemi yaşamamıştır. Dünyanın her ülkesinde olduğu benzer biçimde kuyrukların yaşandığı rafların boşandığı, rafların yağmalandığı bir durumla karşı karşıya kalmadık. Pandeminin en sert yaşandığı bu son günlere kadar da fazlaca mühim bir problemle karşı karşıya kalmadık. Elbet hem pandeminin dünya çapındaki tesiri hem de gelişmekte olan ülkelerin genel problemi olan dövizdeki çalkantılarla birlikte maliyetlerin artması ve besin fiyatların artmasıyla da karşı karşıya kaldık. Bilhassa burada da şunu ifade etmek isterim besin fiyatlarının artışıyla birlikte bir fazlaca üreticimiz, perakendecimiz lojistik bu işin en nihai anlamda tüketiciye ürün sunan anlamda evet biz maliyetimiz daha düşük fakat zam yapmak zorundayız. Yerine koyma maliyetiyle satıyoruz şundan dolayı. Kim bilir haklılardı fakat bu gün itibariyle düşüş trendinde kamu vicdanını birazcık daha rahatlatmak istiyorsak aynen yerine koyma maliyetleriyle de raf fiyatlarında bir ucuzluk yapılması icap ettiğini de düşünüyoruz. Başta besin olmak suretiyle tüm tekstil, öteki insanların ihtiyaçlara olan tüm malzemelerde bu ucuzluğu ve rahatlamayı görmeyi arzu ediyoruz” diye konuştu.

Ziraat Kredi Kooperatifleri fiyatların indirilmesinde ön aldı

Bakan Pakdemirli, besin fiyatlarının indirilmesinde Ziraat Kredi Kooperatiflerinin ön aldığını beyan etti. Kamu vicdanının süratli bir halde rahatlatılması için raf fiyatlarının düşmesini beklediklerini belirten Pakdemirli, “Ziraat Kredi Kooperatifleri burada bir ön aldı. En fazlaca temel besin ürünlerindeki fiyatlarda da süratli şekilde maliyetleri yüksek dahil olsa yerine koyma maliyetiyle birlikte tutarları geri çekerek en büyük kurum olmasa da öncü bir kurum olarak yerini aldı diye düşünüyorum. İnşallah gelecek günlerde de sektörün öteki paydaşları, öteki oyuncuları da bunların gereğini yapmış olacaktır. Gereğini yapmayanlarla da ilgili hem Tecim Bakanlığımız hem de Gömü ve Maliye Bakanlığımız olsun lüzumlu denetimleri yapacaklarına kamuoyunu bilgilendirirler. Kamu vicdanını süratli bir halde rahatlatmak istiyorsak yerine koyma maliyetiyle madem bu işleri yapıyorsak süratli bir halde raf fiyatlarının da düşmesini bekliyoruz” şeklinde konuştu.

“Un ihracatında dünya birincisi, makarnada dünya ikincisiyiz”

Türkiye’nin un ihracatında dünya birincisi, makarnada dünya ikincisi bulunduğunu hatırlatan Bakan Pakdemirli, fiyat artışlarına karşı meydana getirilen regülasyonları da şöyleki deklare etti:
“Un ihracatında dünyada birinci makarna ihracatında dünyada ikinciyiz. Üç aşağı beş yukarı nereye bakarsanız bakın bizim arazi ölçeğimizin ufak olmasına karşın, Türkiye’nin yapısal problemleri de vardır kabul etmek lazım. Türk çiftçimiz, üreticimiz, besicimiz son derecede başarılıdır. Toprak Mahsulleri Ofisi olarak biz bir regülasyon yapıyoruz. Ilkin üreticiye hizmet etmek, üretici için doğru fiyatın oluşturulmasını sağlamak için fazlaca mühim bir regülasyon görevimiz var. Fakat bu zamanda de bir un regülasyonu yaptık. Bu ne kadar biliniyor bilmiyorum. Bugün itibariyle ekmeğin fiyatının belirli yerlerde sabitlenmesi yada kalmış olmasından ana sebeplerinden bir tanesi budur diye düşünüyorum. Ekmek maliyetini düşürmek için uygun fiyatlı buğday satışı yaptık. Ve bunu da işleyenlere, fabrikalara, taahhüt verenlere 185 ila 205 lira içinde çuvalını satacağım diyenlere de taahhüt aldık. Un, ekmek maliyetinde aşağı yukarı üçte biri buğdayın fiyatının artışından kaynaklı. Ekmeğin maliyetinin buradan yükselişini belli oranda engelledik diye düşünüyorum. TMO, TOBB, Tecim Bakanlığı ve Valiliklerin denetimiyle de bu işi hala sürdürüyoruz. Peyderpey fiyat artışları gerekiyorsa bizim tarafta da da buğdayda hala mühim bir sübvanse yapıyoruz. Gerekirse yaparız. Ek olarak yem için regülasyon yaptık. Hayvancılık yapanlar kesinlikle biliyordur ve faydalanıyordur. Uygun fiyatta besicilerimize yem satışı yaptık. Hem besicilere hem de yem sanayisine bunu tahsis ettik. Besi sektöründe ilave 2-3 milyar liralık bir yükün önüne geçmiş olduk. 4.5 milyon besi ve süt hayvanıyla, 200 civarında kanatlı entegre tesisinin yem ihtiyacını karşıladık. 2,6 milyon ton bir hububat satışı yaptık.”

Tarımın finansmanının önemine de dikkat çeken Bakan Bekir Pakdemirli, “Doğal ki tarımın finansmanı mühim. Burada Ziraat Bankası üstünden lüzumlu desteği veriyoruz. Bu zamanda de bizim bankaya ricamız artan maliyetlerle bilhassa girdi maliyetlerimiz mazot, gübre, ilaç, yemde bu finansman miktarımızı ziraatçi başına bir miktar daha artırılması gerekiyor. Bunu da devamlı olarak konuşuyoruz. Devamını getiriyoruz” dedi.

“Gelir koruma sigortası”

ABD ve bazı Batı vatanlarında hayata geçirilen Gelir Koruma Sigortası hakkında da bilgiler aktaran Bekir Pakdemirli, “Gelir koruma sigortası devletimizde olmayan bir mevzudur. ABD’daki tarımsal sigortaların yüzde 85’i gelir koruma üstüne yapılır. Gelir koruma şudur. Bir poliçe satın alıyorsunuz o poliçede diyor ki ‘Ziraatçi Bekir Bey yüz dönüm tarlasını eker. Şu kadar buğday alır. Onun altında eğer bir şey oluşursa aradaki fark bu poliçe ile ödenir.’ Bu şekilde bir sisteme doğru da başta stratejik ürünlerde ondan sonrasında öteki ürünlerde geçiyor olmamız lazım. ABD ve bazı Batılı ülkeler buna geçmiş durumda. Bunu da biz iki senedir Konya’da deniyoruz. 2023’ten itibaren tüm ülkeye yayıyor olacağız. Birde bu işlerin bir adım daha ötesi var. Sözleşmeli üretim. Alıcı ile satıcının yada alıcı ile üreticinin bir araya gelmiş olduğu doğru yapılandırılmış bir sistem. Pancarda var, patateste, domateste var. Bunu daha yaygınlaştırmak mevzuat eksikliklerini gidermek son aşama mühim olur diye düşünüyorum” diye beyan etti.

“244 milyon lira destekleme ödemesi başladı”

10 destek kaleminde toplam 244 milyon lira destekleme ödemesinin bugün itibariyle başladığını aktaran Bakan Bekir Pakdemirli, “Destekleme ile ilgili müjdelerimizi de açıklıyoruz. Gene kırsal kalkınma ve yatırımların desteklenmesi, sulama makine ve ekipman alımlarının desteklenmesi, hayvan genetik kaynaklarının korunmasının desteklenmesi, tarımsal gösterim, danışmanlık desteği, hayvan hastalıkları tazminatı desteği, sertifika ve tohum üretim desteği, tiftik üretimi desteği, AR-GE desteği, yem bitkileri desteği, balığın avcılığı desteği kapsamında 10 destek kaleminde toplam 244 milyon lira destekleme ödemesini bu gün itibariyle hesaplara aktarmaya başlıyoruz. Bunu da yurttaşlarımıza bildirmiş olalım” diyerek müjdeyi deklare etti.