Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumunca (BDDK), Bankaların Ana para Yeterliliğinin Ölçülmesine ve Değerlendirilmesine İlişkin Yönetmelik’te meydana getirilen değişimler, Resmi Gazete’nin bugünkü sayısında yer aldı.

BANKALARIN 3 YILLIK GEÇİŞ SÜRECİNDE HESAPLADIKLARI SERMAYE YETERLİLİĞİ İÇİN AYARLAMA TUTARI

Meydana getirilen değişiklikle, içsel derecelendirmeye dayalı yaklaşımları kullanmak için izin alan bankaların, 3 senelik geçiş sürecinde hesapladıkları ana para yeterliliği standart oranına eklenmesi ihtiyaç duyulan ayarlama tutarı yargı altına alındı.

Bu kapsamda daha ilkin yönetmelikte “içsel derecelendirmeye dayalı yaklaşımlar için geçiş süreci” olarak yer edinen bölüm başlığı, “içsel derecelendirmeye dayalı yaklaşımlar için ana para tabanı uygulaması” şeklinde değiştirildi.

KREDİ RİSKİNE ESAS TUTARIN HESAPLANMASINDA 3 YIL KURALI DA KALDIRILDI

Geçiş sürecinin kaldırılarak Basel standartlarına uygun şekilde ana para tabanı uygulamasına geçilmesi ile içsel derecelendirmeye dayalı yaklaşımı kullanma izni alan bankalar için kredi riskine esas tutarın hesaplanmasında 3 yıl kuralı da kaldırılmış oldu.

Söz mevzusu değişim sonucu içsel derecelendirmeye dayalı yaklaşım için kullanılan ayarlama tutarının formülünde de teknik düzenleme yapılmış oldu.

ÇARPAN SAYI YÜZDE 80’DE SABİTLENDİ

Formülde bankaların içsel derecelendirmeye dayalı yaklaşıma geçişi için daha ilkin ilk yıl için yüzde 100, ikinci yıl için yüzde 90 ve üçüncü yıl için yüzde 80 olarak belirlenen çarpan, sürenin kaldırılması ile yüzde 80’e sabitlendi.

Bu şekilde, içsel derecelendirmeye dayalı yaklaşımı kullanmaya süregelen bankaların hesapladıkları ana para yeterliliği standart oranlarındaki olası keskin artışların kademeli şekilde yıllara yayılarak model riski azaltıldı.

Öte taraftan, yönetmeliğin karşı taraf kredi riski ile merkezi karşı taraflardan meydana gelen riskler için ana para yükümlülüğünün hesaplanmasına dair detayların belirlendiği eklerinde de düzenlemeler yapılmış oldu. Bu düzenlemeler, 1 Temmuz 2022’den itibaren geçerli olacak.

LİKİDİTE KARŞILAMA ORANINA İLİŞKİN YÖNETMELİKTE DÜZENLEMEYE GİDİİLDİ

Meydana getirilen değişikliklere bakılırsa, yönetmelikte yüksek kaliteli likit varlıkların sınıflandırıldığı maddeden “ipotek teminatlı menkul kıymetler” ifadesi çıkarılırken, yerine “teminatlı menkul kıymetler” eklendi.

Bu değişiklikle bankanın kendisi, bağlı ortaklıkları yada iştirakleri tarafınca ihraç edilen teminatlı menkul kıymetlerin, yüksek kaliteli likit varlıklar olarak değerlendirilemeyeceği hükme bağlandı.

Yönetmelik değişikliği ile 2A kalite likit varlıklar da tekrardan tanımlandı.

Böylece yetkili bir kredi derecelendirme kuruluşu tarafınca verilen uzun vadeli kredi derecelendirme notu “AA-“, uzun vadeli kredi derecelendirme notunun bulunmaması halinde kısa vadeli kredi derecelendirme notu “AA-“ye eşdeğer ya da bu şekilde bir derecelendirme notu bulunmaması halinde bankanın içsel derecelendirme sistemi uyarınca hesaplanmış temerrüt olasılığı “AA-” yada daha yüksek olan teminatlı menkul kıymetler ile öteki borçlanma araçları, 2A kalite likit varlıklar olarak değerlendirilecek.

BORÇ HÜKÜMLERİNİN BELİRLENDİĞİ MADDEDE DEĞİŞİKLİK

Öte taraftan yapılandırılmış finansal araçlardan borçlar hakkında hükümlerin belirlendiği madde de revize edildi.

Söz mevzusu değişimler, internasyonal standartlardaki uygulamaları mevzuata uyarlamak ve son dönemde bankaların ipotek teminatlı menkul kıymetler ile varlık teminatlı menkul kıymet türündeki ihraçlarının artış eğiliminde olması sebebiyle yapılmış oldu.