Erken teşhis edildiğinde tedavi edilebilen mide kanseri çoğu zaman oldukça geç anlaşılır. Emareler ilk başta hafiftir, bundan dolayı erken işaretlere dikkat etmek oldukça önemlidir. İşte 10 erken emare.
Geçmişte mide kanseri yalnız ileri yaştakikleri etkilerken, günümüzde daha genç yaştakiler de bu fena huylu tanıyı alıyor ve mide kanseri tanısı alan genç sayısı giderek artıyor.
Midenin kendisinde yer edinen kanserlerin sayısı genel olarak azalmakta sadece ne yazık ki yiyecek borusu ile midenin birleştiği yerde bulunan kanserlerin görülme sıklığı bilhassa 40 yaş altı kişilerde artmaktadır.
Sindirim sisteminin bu kanseri, fena huylu hücrelerin anormal büyümesi yada midedeki mukus hücrelerinin dönüşümü olarak adım atar. İlk tedavi seçeneği çoğu zaman ameliyattır.
Bu fena huylu hastalığa tam olarak neyin niçin olduğu hemen hemen netlik kazanmasa da, aralarında Helicobacter pylori enfeksiyonunun da bulunmuş olduğu birkaç niçin olduğu biliniyor.
Tam koruma hemen hemen mevcut değil, sadece önleme bir halde mümkün. Mide kanseri riskini azaltmak için şunları yapabilirsiniz:
– Sıhhatli bir kiloda olmak.
– Daha çok meyve ve sebze yiyecek ve tuzlu ve kızarmış yiyeceklerden uzak durmak.
– Sigara ve alkolü bırakmak.
– Bilhassa ailenizde bu tür vakalar olduysa tertipli kontrollere gitmek.
Öteki kanserlerde olduğu benzer biçimde mide kanserini de zamanında ve en kısa sürede saptamak oldukça önemlidir. Mide kanseri erken evrede teşhis edilirse pozitif yönde netice alma şansı oldukça yüksektir.
Ne yazık ki, insanoğlu çoğu zaman yardım için oldukça geç bir doktora başvurur şu sebeple hissettikleri semptomlar yoğun değildir ve görmezden gelinmesi kolaydır.
Ek olarak, emareler yalnız mide kanserine özgü olmayıp, başka birçok durumla da ilişkili olabilir. Sadece, şu işaretlere dikkat etmelisiniz:
1. Yiyecekleri yutma sorunları,
2. Yemekten sonrasında şişkinlik hissi,
3. Azca oranda yiyecek yedikten sonrasında tok duymak,
4. Mide ekşimesi ve geğirme,
5. Kronik kabızlık,
6. Hafifçe mide bulantısı,
7. Mide ağrısı (çoğu zaman ileri evrelerde),
8. Sebepsiz kilo kaybı ve iştah kaybı,
9. Kusmak,
10. Anemi (kanamanın sonucu – dışkıda kan).
Bu belirtilerden bazılarına haiz olduğunuzu fark ederseniz ve bu tarz şeyleri başka hiçbir şeyle ilişkilendiremezseniz, bilhassa de uzun süredir devam ediyorsa, bir doktora görünmeyi geciktirmeyin.
Mide kanserine mide bulantısı ve kusma ve yoğun ağrı birlikte rol alır. Tedavi, tümörün büyümesini durdurmayı ve hastanın durumunu iyileştirmeyi amaçlar. Doğru beslenme de buna katkıda bulunmalıdır.
Mide kanseri için genel rejim kuralları şunlardır:
– Öğünlerde yiyecek alımı azaltılmalıdır. Bununla birlikte, öğünler içinde eşit aralıklarla günde 8-10 defaya kadar yiyecek yemeye izin verilir.
– Yiyecekler oldukça sıcak yada oldukça soğuk olmamalıdır. Ortalama olarak vücut sıcaklığına eşit olmalıdır. Böylece vücut onu daha iyi emer.
– Mide stresini azaltmak için katı yiyecekleri iyice çiğnemeniz gerekir.
– Yemekler, yemeden derhal ilkin hazırlanmalıdır.
– Kızarmış yiyecekler mide mukozasını tahriş eden kanserojen maddeler ihtiva ettiği için tüketilmemelidir.
– Mide kanseri için izlenecek bir rejim bağırsak boşalmasına destek olmalıdır. Bu, peristalsis’i iyileştiren ve organların özgür bırakılması sürecini kolaylaştıran lif içeren bitkisel gıdaların tüketimini artırarak elde edilir. Bitkisel gıdalar, kanserli hücrelerin vücutta yayılmasını yavaşlatan birçok vitamin ve enzim ihtiva eder.
– Mideyi tahriş eden maddelerin kullanımı bırakılmalıdır, acı baharatlar ve çeşniler tüketilmemelidir.
– Tuz alımı sınırlandırılmalıdır, DSÖ’ye nazaran güvenli miktar günde 5 gramdır.
– Yağ alımı azaltılmalıdır.
Mide kanserine karşı rejim, ani kilo kaybını önler, kemoterapiyi ve yan etkilerini daha iyi tolere etmeye destek sağlar, bağışıklığı destek sunar ve metabolizmayı normalleştirir.
Tümörlerin gelişmesinin sebeplerinden biri de çağdaş besin ürünlerinin çoğunlukla suni katkı maddeleri (tat arttırıcılar, aromalar ve renkler) içermesidir. Bu tür yiyecekler mide kanseri için menüden kalıcı olarak çıkarılmalıdır.
Kaynak: webhane.com