Son dakika haberleri… Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Bandırma-Bursa-Yenişehir-Osmaneli Yüksek Süratli Tren Hattı ihalelerine yönelik iddialarının gerçeği yansıtmadığını bildirdi.

Bakanlık, yapmış olduğu yazılı açıklamada, Kılıçdaroğlu ve CHP’nin iki milletvekili tarafınca, 3 Nisan 2018 tarihindeki “Bursa-Yenişehir-Osmaneli Yüksek Süratli Tren Hattı” ve 20 Ağustos 2020 tarihindeki “Bandırma-Bursa-Yenişehir-Osmaneli Yüksek Süratli Tren Hattı” ihalelerine ilişkin öne sürülen 7 iddiayı yanıtladı.

Açıklamada, “Sayın Cumhurbaşkanımızın devletin rutin işleyişi dahilinde yatırım programında attığı ve ihalenin süreciyle ilgisi olmayan imzalı kağıdı ‘belge’ diye göstermek, apaçık bir yalandır. Mevzu, yargıya taşınmış olup, ülkemizin hayrına her işe karşı duran yatırım düşmanı bu zihniyet, daima olduğu benzer biçimde milletimizin vicdanında ve hakkaniyet önünde hesap verecektir.” ifadesi kullanıldı.

**Bakanlığın söz mevzusu iddialara yönelik yanıtları şöyleki sıralandı:

“1 – Aynı iş, 6 milyar lira fazla bedelle başka bir firmaya verildi’ ifadesi yalandır. İki ihale, kapsam, maliyet, güzergah bakımından birbirinden değişik olmakla birlikte ilk ihale üstünden 29 ay geçtikten sonrasında ikinci ihaleye çıkılmıştır. 3 Nisan 2018 tarihinde, Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları (TCDD) tarafınca ihale edilen proje, Bursa-Yenişehir arası 56 kilometrenin demir yolu üstyapısı ile Yenişehir-Osmaneli arası 50 kilometrenin altyapısını ve üstyapısını içermektedir, güzergah toplam 106 kilometredir. 2020 senesinde meydana getirilen ikinci ihaleye ise 95 kilometre uzunluğundaki Bandırma-Bursa arasının altyapı ve üstyapı işleri eklenmiştir. İkinci ihaleye mevzu toplam uzunluk 201 kilometredir. Öte taraftan, 7 yüksek süratli tren garı/istasyonu yapımı da proje ve ihale kapsamına alınmıştır. Projedeki bu değişikliklerin yanı sıra 2018-2020 yılı arasındaki fiyat artış katsayısı 1,85’tir. Öteki bir ifadeyle, 2018 yılındaki 3,198 milyar lira, 2020 senesinde 5,904 milyar lira olmaktadır.

2 – ‘Gömü’nin 2020 yılındaki ihalenin kefili olduğu’ ifadesi yalandır. 2018 senesinde ihale edilen proje, kamu öz kaynaklarından (Gömü tarafınca) karşılanacaktı. 2020 yılındaki ihale ise 4749 sayılı Kamu Finansmanı ve Borç Yönetiminin Düzenlenmesi Kanunu kapsamında ‘Gömü Dış Borçlanması’ ile finanse edilerek, Bakanlığımızın birimi olan Altyapı Yatırımları Genel Müdürlüğünce yapılmıştır. Her iki kurum da devletimizin iki mühim unsuru olmakla birlikte, kaynak, gene devlet kurumu olan Gömü’dir. Öte taraftan uygun borçlanma imkanı sunan, dış kredi kullanılarak yapımı mümkün olan bu tür işlerdeki kredi anlaşmalarında Gömü, garantör değil, borçlu sıfatıyla yer verilmiştir. Kredi koşulları ve müzakereleri Gömü ve Maliye Bakanlığınca yürütülmüş ve fazlaca uygun şartlarda, uzun vadeli ve düşük faizli proje kredisi temin edilmiştir. Kamu yatırımlarının dış kredi ile hayata geçirilmesindeki kredi sürecini müteahhit firmalar değil, Gömü yürütür ve uygun bulmuş olduğu krediyi kendisi kullanır. Bu, devlet işleyişine dair temel bir bilgidir. Bu bilgiye haiz olmadan meydana getirilen suçlamalar da tespit değil, fena niyet taşır.

3 – ‘Bir tek bu projeye münhasır, yüklenici firmanın değil, Gömü’nin dövizle borçlandığı’ ifadesi yalandır. 2022 Yılı Yatırım Programı’nda 3134 proje bulunmaktadır. Bunların toplam proje tutarı 1,778 trilyon liradır. Projelerin 371 milyar liralık kısmı dış finansman enstrümanları kullanılarak hayata geçirilmektedir. Kamu idarelerinin, Yatırım Programı’ndaki projelerinin finansmanını temin yükümlülüğü Gömü ve Maliye Bakanlığına aittir. Doğrusu, dış finansmanlı tüm projeler için proje kredileri Gömü tarafınca borçlanılır. Bu yasadan kaynaklı durum, gene temel bir bilgidir. Ek olarak yüklenicinin, Gömü’nin yerine geçerek finans anlaşmasını imzalaması benzer biçimde bir durum da söz mevzusu değildir. Her ne kadar Gömü, internasyonal finans kuruluşlarından dövizle borçlansa da işbu demir yolu projelerimizdeki sözleşmeler Türk lirası bedelle düzenlenmiştir ve ödemeler, yüklenicilere TL olarak yapılmaktadır.

4 – ‘Yüklenici yüzde 10 ön ödeme aldı ve hakedişte usulsüz fiyat farkı ödendi’ ifadesi yalandır. Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu uyarınca ve Türk lirası bedelle ihale edilen işlerde Fiyat Farkı Kararnamesi’ne bakılırsa, ihale teklif zamanı ile imalatın yapıldığı ay içinde geçen süre zarfında oluşan fiyat farkı, yüklenicilere hakediş kapsamında ödenmektedir. İddia mevzusu Bandırma-Bursa-Yenişehir-Osmaneli YHT Hattı işi kapsamında yükleniciye herhangi bir ön ödeme ödemesi yapılmamıştır. İşin ihale zamanı 20 Ağustos 2020 olup, 2021 yılı Aralık ayında ödenen hakedişte, sözleşme uyarınca fiyat farkı hesaplanarak, yapılmış imalat hak edişi kapsamında ilgili fiyat farkı ödenmiştir. Bu husus, tüm hizmet alım ve yapım işlerinde geçerlidir.

5 – ‘2018 yılı ihalesi haksız yere iptal edildi.’ ifadesi yalandır. Kamu İhale Kanunu’na bakılırsa ihalelerin birçok aşamada iptal edilmeleri mümkündür. TCDD tarafınca 3 Nisan 2018 tarihinde meydana getirilen ihale, itirazlar ve değerlendirme süreçleri sebebiyle ortalama 18 ay geçmesine karşın sonuçlandırılamamıştır. Neticede bahsi geçen ihale, 18 Ocak 2019 tarihindeki Resmi Gazete’de gösterilen Tasfiye Kararnamesi’nin, sözleşmelerin tasfiye ve devrine ilişkin geçici 4. maddesindeki ‘imalat girdilerindeki beklenmeyen artışlar sebebiyle’ ifadesi uyarınca, ‘işin sürdürülebilirliğinin zora girmiş olduğu’ kanaatiyle 16 Eylül 2019 tarihinde iptal edilmiştir. İlgili şirket Kamu İhale Kurumu’na ve arkasından mahkemelere ihale iptaliyle ilgili itiraz ederek yakınma başvurusunda bulunmuştur sadece bu başvurular reddedilmiştir. Doğrusu iptal sonucu hukuka uygun olarak tekamül etmiştir.

6 – ‘İhale, 4734 Kamu İhale Kanunu’nun 21/b maddesi şartları oluşmadığı halde, pazarlık usulü ile ihale yapılarak yalnız bir istekliye direkt verildi.’ ifadesi yalandır. Kamu İhale Kanunu’nun 21/b maddesi zelzele, salgın benzer biçimde afet durumlarında ihalenin direkt tek bir istekliye verilmesi demek değildir. Kanun maddesindeki öteki hususları görmezden gelmek, gerçeği çarpıtarak kamuoyunu yanıltma amacı taşımaktadır. Ek olarak, mevzuat gereği asgari sınır ‘3 istekli’ olmasına karşın, 2020 yılındaki ihaleye yeterliliği internasyonal kabul görmüş 7 istekli çağrı edilmiştir. İhalede, 5 istekli rekabet koşulları çerçevesinde ilk tekliflerini sunmuşlardır. Akabinde, ‘pazarlık usulü ihale’ gereği alınan ikinci tekliflerde, en düşük teklifi sunan istekli ile sözleşme imzalanmak suretiyle ihale sonuçlandırılmıştır.

7 – ‘Sayıştay Raporu’nda belirtilen hususlar çarpıtılarak ihale kapsamında lüks vasıta hazzı amaçla Ankara’da kullanıldığı’ ifadesi yalandır. Sayıştay Raporu’nda yer verilen ve iş kapsamında alındığı iddia edilen araçlar ve ekipman sözleşme kapsamında satın alınmamaktadır. Anılan araçlar ve donanımlar, ilgili sözleşmenin ‘İdarenin Tesisleri’ başlıklı maddesinde düzenlenmektedir. Bu madde uyarınca yüklenici, İdarenin, 201 kilometrelik şantiye sahası içinde yapım işinin kontrollük faaliyetlerini ifa edilebilmesi için geçici şantiye tesisinde, araçları ve donanımları temin ve iş süresi süresince muhafaza edecektir. Aynı kapsamda, tesis bünyesinde lüzumlu olan bilişim araçları ile kontrollük ve yapım ekiplerinin şantiye teftişlerini gerçekleştirmesi için lüzumlu motorlu taşıtlar hazır bulundurulmalıdır. Bu vasıta ve donanımlar için herhangi bir ödeme yapılmamaktadır. Yüklenici, Yapım İşleri Genel Şartnamesi uyarınca bu tarz şeyleri bedelsiz teminle mükelleftir.
Bu madde kapsamındaki ekipman, iş süresince kullanılmaktadır ve Yapım İşleri Genel Şartnamesi uyarınca işin kabulü aşamasında yükleniciye iade edilmektedir.”

AA

ANASAYFAYA DÖNMEK İÇİN TIKLAYINIZ

Cumhurbaşkanı Erdoğan açıklamıştı! Eski Bakan geri dönüyor

1 Şubat koronavirüs tablosu açıklandı

TBMM’ye sunuldu! Türkiye’den fazlaca tehlikeli sonuç Azerbaycan hamlesi