Son dakika haberi: Hakkaniyet Bakanı Bekir Bozdaz, kamuoyunda da birçok kez gündeme gelen ve tepkilere yol açan iyi hal indirimi mevzusunda mühim mesajlar verdi ve düzenleme geleceğini, bunu için de gerekirse yasayı değiştireceklerini belirtti.

Bozdağ, ATO Congresium’da düzenlenen Aile İçi ve Hanıma Yönelik Şiddetle Savaşım Toplantısı’nda yapmış olduğu konuşmada, toplantının organizesinde alın teri döken İçişleri Bakanı Süleyman Asil ile öteki ilgililere teşekkür etti.

Aile içi ve hanıma yönelik şiddetle mücadelenin, dinmeyen bir acıyı dindirme çabası bulunduğunu ifade eden Bozdağ, uzun senelerdir hükümetlerin, devlet kurumlarının bu mevzuda büyük gayretle çalıştıklarını belirtti.

Bozdağ, meydana getirilen çalışmalarla bu mevzuda belli bir mesafe alındığını sadece gelinen noktada olayların azalmasında arzu edilen neticelere ulaşılamadığını söylemiş oldu.

“BU İŞ ANCAK SEFERBERLİKLE ÇÖZÜLECEK BİR İŞTİR”

Bir tek cezalandırmayla aile içi ve hanıma yönelik şiddetin üstesinden gelme imkanının olmadığını deneyim ettiklerini vurgulayan Bozdağ, sözlerini şöyleki sürdürdü:

“Ceza boyutunun caydırıcılığı yanında, önleyici hukuk sistemini daha kuvvetli şekilde oluşturmak, bu suçların işlenmesini önleme mevzusunda daha büyük çabayı, mekanizmaları beraber hayata geçirmek zorundayız. Bu iş sadece seferberlikle çözülecek bir iştir. Medyanın, üniversitelerin, kurumların, anaların, babaların, hanımefendilerin, adamların, topyekun 84 milyonun seferberliğine gerekseme vardır. Cezaları, tedbirleri artırdık fakat vakalar devam ediyor. Sayı azalsa da bir katliam bir cinayettir, bir sertlik bir şiddettir. Hepsi de büyük bir yıkım ve insanlık suçudur.”

Bozdağ, AK Parti iktidarları döneminde, bu alandaki zihniyeti dönüştürme mevzusunda ciddi adımlar attıklarını beyan etti.

Hanıma, adama yakışmayan düzenlemeleri kanunlardan ayıklama mevzusunda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde mühim adımlar attıklarını söyleyen Bozdağ, hanımlarla ilgili pozitif ayrımcılık yapmayı, Anayasanın temel ilkelerinden biri haline getirdiklerini söyledi.

TÜRKİYE’NİN ADLİ VERİ BANKASI

Önlerindeki fotoğrafı göreceklerini, ona nazaran bir adım atacaklarını ifade eden Bozdağ, şöyleki devam etti:

“Geçmiş dönemde bakanlığım zamanında başladığım bir proje vardı. Yeni dönem de bu projeyi canlandırmayı düşünüyoruz. Adli veri bankası diye bir banka. Bu esasında kesinleşmiş mahkeme kararlarıyla, Türkiye’nin bir Google sistemi şeklinde bir sistem içinde kabahat haritasını tamamen ortaya çıkarmak ve bunun üstünden önleyici uygulamaları yapmak. Mesela en fazlaca katliam hangi il, ilçe, belde, köy, mahalle, cadde, sokakta? Bir yerde yoğunlaşma var, fotoğrafı görecek, ona nazaran tüm kurumlar durumdan vazife çıkarıp o bölgelerde ona nazaran bir emek verme yaparsa bir ihtimal önleyici hukuk bakımından fazlaca daha ciddi bir adımı atmış olabiliriz.”

Bakan Bozdağ, kolluk kuvvetlerince mahkumlarla ilgili sıhhatli data tutmanın fazlaca mühim bulunduğunu, bu verilerin doğru karar almada büyük yardımının olacağını dile getirdi.

“15 BIÇAK DARBESİ YİYEN BİRİNİN FAİLİNE ADLİ KONTROL VERİLDİĞİNDE BENİM YÜREĞİM YANIYOR”

Savcılarla, asayiş ve emniyetin ortak çalıştığını, birbirlerine destek bulunduğunu belirten Bozdağ, şunları paylaştı:

“Kısa sürede İstanbul’da 15 yerinden bıçaklanan yada başka şiddete maruz kalan bayanlar var fakat deliller tam olmadığı savcı tutuklama istiyor, barış ceza hakimi denetim veriyor. 15 yerinden bıçak yemiş kadının hukukunu koruyup, onu bu hale getiren sertlik bağımlısı bu kişiyi adli kontrolle özgür bırakmaya bizim hukukumuz izin verir mi? Vermez fakat bırakıyor. Bunu tutuklamayacaksın da kimi tutuklayacaksın? Bundan daha büyük sertlik olur mu? Normal olarak takdir hakkı var yargının fakat takdir hakkı keyfilik hakkı değildir. Somut kaide var ise benim takdir hakkım o somut kuralın gereğini yapmak suretiyle olur. 15 bıçak darbesi yiyen, ayaklarından alev ateş silahla taranan birinin failine adli denetim verildiğinde benim yüreğim yanıyor, ‘eyvah’ diyorum. Hanıma karşı şiddetle savaşım ve öteki mevzularda bizim adalete ihtiyacımız var. Bu konulardan acıma yerine hakkaniyet neyi emrediyorsa onu gereklerini yapmak lazım. Adaletin gerektirdiği yerde adaleti yapmazsak başka haksızlıklara kapı aralamış oluruz.”

Hakkaniyet Bakanı Bozdağ, aile içi ve hanıma şiddetle savaşım bürolarının ve asayişte vazife yapanların, kanıt toplama mevzusunda daha kırılgan olmalarını da istedi.

“KRAVATA GÖRE, BOYUN BÜKMEYE GÖRE İNDİRİMLER…”

Aile içi sertlik ve hanıma karşı sertlik mevzusunun, Hakkaniyet Bakanlığının da birinci gündem maddesi olmaya devam edeceğine işaret eden Bozdağ, şunları kaydetti:

“Arkadaşlarıma yönerge verdim. Bugüne dek yapılanlar belli. Onların üstüne neleri ilave edeceğiz, daha ileri adımları iyi mi atacağız, üstünde duracağız. Kravata nazaran, boyun bükmeye nazaran indirimler üstünde de durup bu mevzuda da yeni adım atmak gerektiğine inanıyorum. İyi hal indirimi, kravattan, elbiseden, bıyıktan, saçtan, sakaldan değil, suçun failinin gerçek pişmanlığı üstünden uygulanan bir ceza indirim nedenidir. Eğer yasa gerektiriyorsa yasayı değiştirerek, eğitim gerekiyorsa eğitim yaparak bu mevzunun önüne geçme mevzusunda kesin bulunduğunu ifade etmek isterim. Her işin üstüne gideceğiz. Yargının üstüne ne düşüyorsa onu da sağlayacağız.”

Bir mahallede hanıma sertlik mevzusu haberlere düştüğünde, güvenlik müdürünün o işin birinci sorumlusu olduğuna dikkati çeken Bozdağ, “Başsavcı ise daha güvenlik önüne dosyayı getirmeden vakası duyduğu andan itibaren ön alacak. İşler, deliller tamamlanmamış olmasın, güvenlik müdürüyle konuşacak, ilgili savcıyla konuşacak, dosya vardığında tam tekmil… 15 bıçak yemiş hanımefendinin acısı üstüne adli denetim sonucu çıkmayacak. Ne gerekiyorsa o karar çıkacak. Bunun, bizim bir eksikliğimizin sonucu bulunduğunu düşünüyorum. Bu eksikliğe müsaade etmeyeceğiz. Bunun üstünde duracağız. Bizzat ben de takip ediyorum.” sözlerini sarf etti.

Bu mevzularda medyada çıkan tüm haberleri takip ettiğini aktaran Bozdağ, “İlgili ve yetkili arkadaşlarıma derhal o mevzuda ne yapılması icap ettiğini talimatlandırıyor ve anında da data alıyorum. Gerekirse ilgili bölgeleri de arayacağız. Bu yargıya müdahale değildir. Hepimiz değişik değerlendirebilir. Yargının sıhhatli işlemesi, bakan olarak görevlerimin arasındadır. Orada aksama var ise bu tarz şeyleri çözüme kavuşturmak bizim için zamanı öneme haizdir.” diye konuştu.

SOSYAL MEDYA BASKISI

Bakan Bozdağ, hanıma karşı sertlik mevzusunda “fakat”lı cümle kurmuş oldukları takdirde kaybedeceklerini, bu mevzunun üstesinden gelemeyeceklerini altını çizdi.

Hakkaniyet Bakanı Bozdağ, “Toplumsal medyanın, kamuoyunun, gazetenin baskısıyla karar alan bir içişleri yada yargı bizlere zarar verir. Doğru sonucu medya, toplumsal medya, kamuoyu ayaklanmadan vereceğiz. Onlar bizlere ‘sağ olsunlar’ diye teşekkür edecekler. Kamuoyu baskısı ile karar alan, tatbik eden değil, doğru olduğundan karar alan ve onu dosdoğru tatbik eden hem güvenlik hem yargı mensupları olarak biz bu meseleye konum edelim. O süre milletin, kalben, vicdanen doyum olmasının önünü açacağız.” değerlendirmesinde bulunmuş oldu.

Geciken adaletin hakkaniyet olmadığını, işlerin vaktinde yapılmaması halinde yargılama sürecinin uzayacağını belirten Bozdağ, “O süre verilen ceza büyük de olsa o cezayı görmüyorlar. Hakkaniyet derhal, vaktinde, doğru zamanda lazım. Adaleti hızlandırma mevzusunda sizlerle yargı mensuplarının beraber çalışmasına ihtiyacımız var.” ifadesini kullandı.

(AA)

ANASAYFAYA DÖNMEK İÇİN TIKLAYINIZ

Ziyaret öncesi flaş izahat: Cumhurbaşkanı Erdoğan…

Seccad Yeşil paylaşımıyla şoke etmişti! Hesabını kapattı

Bilim Kurulu üyesinden korkutan izahat: Türkiye tehdit altında